Ölümcül

37

        Sabah kalktığımda saat 07:30 olmuştu. işte olmama yarım saat vardı. Nasıl da uyumuştum böyle. Mia'nın odasına girdiğimde yazılı not ile Sarah'ın Mia'yı aldığını anladım. Ne kadar güçlerimi kullanmak istemesem de bazı şeyler beni buna mecbur ediyordu. Hemen gözlerimi kapadım. Üzerime yüksek belli bordo boru paça bir pantolon üzerine de siyah omuzları açık şifon bir gömlek giydim. Altına siyah topuklu bir ayakkabı giyip saçlarımı yanlardan topladım. Hafif bir makyaj ve bordo ruj sürdüm. Tabi ki bunları tek tek yapmadım. Sadece olmasını hayal ettim. Aynaya baktığımda bugün oldukça iyi gözüküyordum. Hatta son aylardaki en iyi halimde diyebilirdim. İnsanlar gibi normal bir yaşam bana yaramıştı sanırım. Saate bakıp hemen gözlerimi kapattım. Şirkette olmayı hayal ettim. Saat 07:59'da masamdaydım. Notlarımı kontrol edip 08:30'a birkaç dakika kala Mr.Hurtman'ın kahvesini masasına bıraktım. Ben odasından çıkarken Mr.Hurtman geliyordu. 

-Kahvenizi bıraktım. 

-Notlar? 

-Öğlene kadar herhangi bir şey yok. Öğleden sonra bir toplantınız var. 

-İptal et. 

-Anlamadım. 

-Neresini anlamadın? Ara ve iptal et. Öğleden sonra 03:00'da seninle başka bir toplantıya gideceğiz.

-Peki bu toplantıyı...

         Cümlemi bile bitirmemiştim. 

-Yarına al. 

-Tamam 

               Deyip masama geçtim. Bugünkü toplantı yapacağımız şirketi arayıp iptal ettim. Zaman bugün hızlı geçmişti. Saati üç olduğunu Mr.Hurtman'ın tepemde dikilmesi ile anladım. 

-Çıkıyoruz. 

-Ne almam gerek?

-Defteri al bir de kalem. Başka birşeye gerek yok. 

-Onları aldım. Dosyalar? 

        Bir yandan binanın dışına koşturarak çıkıyordum. Bir yandan da soru soruyordum. 

-Gerek yok. Yeni iş ortağımız olacak kişi ile görüşmeye gidiyoruz. Sen de tanıyorsun zaten. 

        Deyip arabaya bin.ip kapıyı kapattı. Arkada bekleyen arabaya bindim. Ben de tanıyormuydum? Kimle görüşmeye gidecektik ki biz? Araba durunca başımı kaldırıp etrafa baktım. Bu olamazdı değil mi? Zac'in şirketinin önündeydik. İnemiyordum. 

-Mrs.Noran arkada araba var. İnin hadi. 

        Deyince kendime gelip arabadan indim. Kıpırdayamıyordum. Mrs.Hurtman'ın bana bakması ile ayaklarım geri geri gitse de peşinden şirkete girdim. Zac'in odasının önünde bir süre kaldım. Kıpırdayamadım. Umursamaz bir havaya bürünmek isteyerek içeri girdim. Bana bakıp gözlerini Mr.Hurtman'a çevirdi. Sonra şaşırmış gibi tekrar gözlerini bana çevirdi. Ah o gözler. Beni mahvediyordum.

-Daha önce bu şirkette staj yapmış. Şimdi de benim asistanım (Mrs.Hurtman)

-Doğrudur. (Zac)

        Onlar konuşurken sadece deftere baktım. Notlarımı aldım. Onun gözlerini görmeye dayanamazdım. Bir saat süren konuşma faslı bana bir asır gibi gelmişti. Sonunda bitmişti. Zac tokalaşmak için yüzüme bile bakmadan elini uzatınca çıkıp gitmek istedim Ama Mrs. Hurmtan'ın baktığını görünce elimi uzattım. O an bir elektrik çarptı sanki. Tüm vücudum titredi.