35

190 4 2
                                    

       

SİZE SÜPRİZ BİR BÖLÜM PAYLAŞMAK İSTEDİM ARKADAŞLAR. GERÇEKTEN DE SÜPRİZLERLE DOLU. BİRAZ DA KISA BİR BÖLÜM BU. BİRAZ ŞAŞIRABİLİRSİNİZ :) 

    Bir ay geçmişti. Tam bir ay boyunca Zac ile  birlikte ölümcül diye bir varlığın olmadığını tüm bilenlerin beyninden silmiştik.

        Babamla annem sürekli geliyordu. Onlara unvanları ile hitap edemesem de varlıklarını kabul edip alışmaya başlamıştım. Herkesin hafızasını silmek için uğraşlarımızı sadece bizim grup biliyordu. Biliyorsunuz işte Emily Chris Daemon Kevin Caroline falan. Sarah annem de olsa ona söylemek istemedim. Caroline'ın ailesini de evlerine yolladıktan sonra herkesin hayatı eski düzenine girmişti. Herşey mükekmeldi. Kızım, Zac ve ben muhteşem üçlüydük. Zac hergün birbirinden romantik şekilde süprizler yapıyordu. Artık dışarı çıkıp normal insanlar gibi gezeibliyorduk. Anlıycağınız mükemmelin ötesi bir yaşamdı bizimki. Son bir haftayı saymazsak öyleydi yani. 

        Son bir haftadır Zac ile pek görüşemiyorduk. Evet aynı evin içindeydik ama görüşemiyorduk. Bir haftadır birlikte uyumuyorduk ve bir haftadır benden beslenmiyordu. İstisnasız 2 günde bir benden beslenen Zac bir haftadır aşağıdaki odalardan birinde uyuyor ben uyandığımda ise dışarı çıkıyordu. Bunun nedenini ona sormak istediğim zamanlar ise kaçamak cevaplar verip çıkıp gidiyordu. Güçlerimi kullanarak onun nerede olduğunu öğrenebilirdim ama korkuyordum. Birlşeyler vardı biliyorum. Belki de biri vardır diye düşünmeden edemiyordum. Benden beslendiği zaman birkaç gün beslenme ihtiyacı duymuyordu ancak tam bir hafta olmuştu. Bugün tam tamına 7 gün... Üstelik Zac beslenmediği zamanki gibi de olmuyordu. Gözlerinin altında morluklar yoktu. Hareketlerinde yavaşlama yoktu...

        Bir haftadır Zac'in eve doğru düzgün gelmemesinin yanısıra Caroline'da bir haftadır yoktu. Ailesinin yanına gitmişti ve bugün dönecekti. Emily ve Chris zaten birkaç gün önce ülke ülke gezmeye başladılar. Mia ile bir hafta boyunca evde oturup sıradan şeyler yapıp durduk. 

              Bugün bir farklılık yapıp kızım ile dışarı çıtkık. Son zamanlarda baya büyümüştü. Bir yaşında olan çocuklar gibiydi. Zaten Caroline'ın annesi çabuk büyüyeceğini 1 yaşına gelmeden yürüyüp konuşabileceğini söylemişti. Normal insanlara göre 2-3 kat daha hızlı büyürmüş. Bütün gün kızımla alışveriş yaptık. En sonunda yorulup bir restauranta girip oturduk. 

-Ne alırdınız? 

-Teksas usulü mısır yemeği istiyorum. İnşallah güzel yapıyorsunuzdur. 

-Şefimizi çağırabilirim.

        Bu yemeği uzun süredir yememiştim. Yapımı kolaydı ama ben yapınca güzel olmuyordu. 

-Yok hayır gerek yok. 

--İçecek ne alırsınız. 

-Cola lütfen.

        Mia'ya baktım acıkmışa benziyordu. Etrafıma bakınıp emzirebileceğim bir yer aradım ama yoktu. Tuvalette kızımı emziremezdim herhalde. Garson'a doğru baktım. Baktığımı görünce hemen yanıma geldi.

-Buyrun. 

-Kızım da acıktı. Bu yüzden bana bir yer ayarlayabilir misiniz yemek hazır olana kadar. 

-Bir saniye efendim. 

        Deyip gitti. Bir iki dakika sonra tekrar geldi.

-Benimle gelin.

ÖlümcülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin