Ölümcül

39

        

                         MİRANDANIN İŞ YEMEĞİNDE GİYDİĞİ ELBİSE VE KENDİSİ MULTİMEDYADA. 

        Bir süre deli gibi öpüştük. Sonra geri çekilerek yüzüme baktı. Ben de ona bakıyordum. 

-Onu hayal ediyorsun değil mi?

        Bu soruyu beklemiyordum gözlerimi kaçırdım ama dışarıdan vuran ışık odayı aydınlatıyordu ve bu onu farketmişti. 

-Seni anlıyorum Miranda. Unutmadığının da farkındayım. 

-Biranda sanki sen değil de o vardı Nicl. Çok özür dilerim. 

-Sorun değil

        Deyip beni kendime çekti dudağımı masumca öptü.

-Hadi uyu. Zor bir gün geçirdin. 

-İyi geceler. 

-Sanada iyi geceler. 

        Beni kendine çekip iyice sarıldı. Çok tuhaf bir duyguydu. Ona sarılmak bana iyi geliyordu. Onu Zac hayal etmemeliydim. Bunu kendime de Nick'e de yapmamalıydım... Gözlerimi yumup uyumaya çalıştım. 

        Birkaç hafta boyunca işler yüzünden kızımla ilgilenememiştim ve Mrs.Hurtman hafta sonu bir iş için şehir dışına çıkmamız gerektiğini söyleyince ister istemez sinirlenmiştim. 

-Bu hafta sonu mu? 

-Sen beni dinlemiyor musun Miranda? Evet bu  haftasonu. 

-Yok ben dinliyorum da. 

-O zaman hazırlan bu akşam yola çıkıyoruz. Uzun bir yolculuk olacak.

-Bu akşam mı? 

-Evet Miranda. Yarın akşam döneceğiz. Sorun yoksa çık artık. 

-İyi günler Mrs. Hurtman. 

-Şoför iki saat sonra seni evinden alacak Miranda. 

        İki saat sonra mı? Benim eve gitmem bir saati buluyordu. Üstelik bugün Nick ile görüşecektik. Hemen lavaboya gittim ve gözlerimi kapatarak eve gittim. Sarah ile konuşup Mia'ya bakamsını söyledim. Bir çantanın için birkaç kıyafet ve pijama koydum ve Nick'i aradım. 

-Miranda. 

-Alo Nick. Benim iş için şehir dışına gitmem gerekiyor. 

-Neden? 

-Bir toplantı varmış ve şehir dışındaymış. Ama yarın akşam evde olacağım. 

-Gelmemi ister misin?

-Yok hayır Mrs. Hurtman ile uğraşamam. 

-Dikkat et kendine. 

-Sende. Görüşürüz. 

Görüşürüz Miranda.

        Çalan korna ile şoförün geldiğini anladım. Çantalamı alıp evden çıktım. Üç saatlik yolculuğun ardından sonunda gelebilmiştik. Otelin önünde durduğumuzda yavaşça arabadan indim. Oldukça büyük ve lüks bir oteldi. 

-Mrs. Noran. Mrs.Hurtman'ın asistanı olmalısınız. 

        Elimdeki çantayı alan çocuğa baktım. Sadece başımı evet anlamında salladım.