36

232 4 3
                                    

       

                SİZE SÜPRİZ BİR BÖLÜM DAHA PAYLAŞMAK İSTEDİM :) İYİ OKUMALAR. YENİ BÖLÜM TABİKİ BÖLÜM PAYLAŞMA GÜNLERİMİZDEN BİRİ OLAN SALI GÜNÜ YANİ YARIN GELECEK :)

         Artık Zac'in hatırlarının bulunduğu bir evde kalmak istemediğim için kendime o kadar büyük olmasa da bahçesi ve bahçesinde çardağı olan bir ev tuttum. Caroline bir haftadır her dakika yanımda oldu. Ve evi onunla birlikte taşıdık. Benimle kalacağını söylemişti. İkimizde işe girip evin kirasını ödeyecektik.  Caroline iş bulup çalışmaya başlamıştı. Ama ben daha iş bulamamıştım. Mia'yı da düşünüyordum. Benim işte olduğum zamanlarda Sarah gelerek Mia'yı alacağını söyledi. Bu yüzden bir yandan iş arıyor bir yandan da kızımdan akşama kadar ayrı kalacağım için üzülüyordum. 

        Kapının çalması ile aşağı kapıyı açmaya indim. Tanımadığım bir adam kapıda duruyordu. Uzun boylu esmer oldukça yapılı ve yakışıklı biriydi.

-Buyrun. Kime baktınız?

-Bu size ait sanırım 

        Diyerek telefonumu uzattı. Telefonum onda ne arıyordu ki?

-Telefonumun sizde ne işi var?

-Benim restaurantıma yemek yemeğe gelmiştiniz bir hafta kadar önce. O zaman unutmuşsunuz. Size ulaşmaya çalıştım ama telefonunuz kapandığı için bir yakınınıza da ulaşamadım. Evinizi bulduktan sonra da size getirdim.         

        Telefonumun kaybolduğunu hiç farketmemiştim. Telefona ihtiyaç da duymamıştım. Beni kimse aramazdıki. 

-Teşekkür ederim hiç farketmemişim. 

        Mia'nın ağlama sesi ile adama döndüm.

-Kızım ağlıyor. İçeri gelin lütfen 

        Diyerek hızla Mia'nın yanına gittim. Onu kucağıma alıp aşağı indim. Adamı bidliğiniz kapıda bırakmıştım. O da içeri geçmemiş kapıda bekliyordu. 

-İçeri niye girmediniz?

-Sizi rahatsız etmek istemedim. 

-Lütfen buyrun. 

        Deyip tanımadığım bir adamı evime davet ettim. Evet hiç tanımadığım bir adamı evime buyur eden akıllı olan kişi bendim. Hep zekamla övünürken bunu nasıl yaptım ben de bilmiyorum. Ne olabilrdi ki sanki? Adam koskoca bir restausrantın sahibiydi. Ah Miranda adam koskoca restaurantın sahibi  olduğu için mükemmel biri olacak diye birşey yok katil bile olabilir. Seni öldürebilir  dedi iç sesim. Sen sus diyerek beni dikkatle izleyen adama döndüm. 

-Size çok teşekkür ederim Mr...

-İsmim Nick. Nick Born

-Teşekkür ederim Mr.Born

-Rica ederim Mrs...

-Pardon ismim Miranda. Miranda Noran. Birşey içer misiniz? Size ne ikram edeyim?

-Bir kahve alabilirim. 

-Hemen getiriyorum. 

        Kucağımdaki Mia'ya baktım. Uyumuştu. Yukarı çıkıp onu yatırdım. Telsizini cebime koyarak aşağı mutfağa indim. Kahve hazırlayıp içeri geçtim. Ve kahvenin birini Mr. Born'a uzattım. 

-Evli misiniz Mrs. Noran? 

        Biran sorulan soru karşısında şaşırdım. Boğazıma yine o lanet olasıca şey takıldı. Bir süre dondum kaldım cevap veremedim. 

ÖlümcülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin