23

229 6 8
                                    

Hepimiz salonda sessizce konuşmadan oturuyorduk. Sessizliği Zac bozdu.

-Bundan sonra kimse bizsiz dışarı çıkmayacak

-Bence siz bizsiz çıkmayın

-Mi...

-Efendim

-Güçlerini tam anlamıyla kullanıp kullanmadigini bile bilmiyoruz.

-İstediğim zaman sadece hayal gücümle buradan gidebilirim.

-Hayal gücü kavramı çok geniştir. Sadece buradan gitmeyi değil birinin ölmesini hayal etsen bile o kişi ölür.

-Ben hiçbir zaman birinin ölmesini hayal etmem

-Sorun da bu zaten. Sen hiç kimseyi öldürmek istemediğin için bu zaafın sana zarar vermelerine neden olur.

Zac haklımıydı? Ama ben kimseyi öldüremem ki. Kimseye zarar veremem ki. Birsey demeden odama çıktım. Konuşacak halim yoktu. Hayatım ne kadar da boktandı. Şimdi de eve tıkılı kalmıştık. Gözlerimi kapadigim gibi uyuyakalmisim. Sabah telefonun çalması ile uyandım.

-Alo

-Efendim Ian.

-Öğlen olmak üzere sen hala uyuyor musun?

-Saat kaç ki?

-11.30

-Vay be baya uyumusum.

-Dışarı kahvaltı yapmaya ne dersin?

-Şey dışarı çıkmasam iyi olur. Sen gel bizde kahvaltı yapalım

-Peki birazdan oradayım.

Telefonu kapattıktan sonra hızlı bir duş alıp uzerimi giyindim. O sırada telefon çaldı.

-Efendim

-Ben geldim. Ama kapıda korumalar yok ve kapı kapalı

-Geliyorum

-Tamam bekliyorum

Aşağı indim. Bahçede Zac in arabasi yoktu. Ian kapının önünde bekliyordu.

-Hoşgeldin

Deyip kapıyı açtım. Ian in adım atması ile geriye doğru yere düşmesi bir oldu. Aklıma eve yaptigimiz koruma büyüsü geldi. Insanlar da mı giremiyordu artık eve? Ama Caroline doğaüstü varlıklar demisti.

-Neler oluyor Miranda?

-Biraz burada bekle üzerime birsey alıp geliyorum. Dışarı çıksak iyi olacak.

-Tamam bekliyorum

Iceri girdim. Merdivenlerde Caroline ile çarpıştım.

-Nereye koşuyorsun Miranda?

-Benim dışarı çıkmam lazım.

ÖlümcülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin