AHALİ (2. SEZON)

ON BEŞİNCİ BÖLÜM

Yazar notu: Selam!

Bölümün adını görenler şaşırmasın, bundan önce yazdığım 15. bölümü sildim, onu unutalım. 14. bölümden sonra bu bölüm geliyor, buradan devam ediyor yani.

İyi okumalar.

*

AHALİ (2. SEZON) - ON BEŞİNCİ BÖLÜM

# Ed Sheeran - Friends

HAKAN,

Bardağımı ağzıma götürüp başımı arkaya yatırarak içindekini bir dikişte bitirdim.

Boş bardağı masaya koyarken boğazım, midem ve ikisinin arasındaki her yer yanıyordu. Umursamadım.

Aleyna geçen Perşembe günkü gibi bugün de benimle yemeğe çıkmayınca eve dönmüştüm. Saatlerimi hiçbir şey düşünmemeye, üzülmeye çalışıp başaramayarak geçirdikten sonra İlker'i dışarıda içki içmeye çağırmıştım ve bir bara gelmiştik.

''Cennette sorun mu var Romeo?'' diye sordu İlker.

Parmağımı dalgınlıkla bardağın kenarında gezdirmeyi bırakıp ona baktım. ''Ha?''

''Daha açık sorayım... Aleyna'yla aranızda sorun mu var?''

Tam üstüne basmıştı. Derin bir nefes alıp verdim, ardından kafamı sallayarak onayladım. ''Nereden bildin?''

''Bir erkeği böyle acınası duruma düşürebilecek şeylerin başında bir kadın geliyor. Senin hayatındaki tek kadın da Aleyna... Benim görmediğim zamanlarda çapkınlık yapmıyorsan tabii,'' diye cevapladı, sırıtıyordu.

''Sadece Aleyna,'' diye açıkladım.

''Kendine gizlice bir harem kurmadın yani?''

''Hayalkırıklığına uğratmak istemezdim ama hayır.''

Aniden ciddileşti. ''Hayalkırıklığına uğramadım. Takdir ettim,'' diye düzeltti. ''Aleyna bunu hak ediyor.''

''Sadık birini mi?''

''İyi birini, dürüst birini, sadık birini...'' Bardağını ellerinin arasına almış masada döndürürken gözleri yaptığı şeyin üzerindeydi. ''Senin gibi birini.''

''Duyan da beni melek falan sanacak.''

''Bana kıyasla öylesin.''

''Kendinden kötü biri gibi bahsetme,'' diye karşı çıktım, kaşlarımı çatmıştım. ''Değilsin.''

''Bazı şeyleri bilsen yine böyle düşünür müydün merak ediyorum,'' diye mırıldandı.

''Seni emzik emdiğin zamanlardan beri tanıyan biri olarak söylüyorum, sen kötü biri değilsin. Öğreneceğim hiçbir şey bu düşüncemi değiştiremez,'' dedim kendinden emin bir şekilde.

''Büyük konuşuyorsun. Ya birini öldürdüğümü öğrenirsen?''

Önemsemeyen bir edayla gözlerimi devirdim. ''Küçükken köpeğimiz öldüğünde ağlamaktan 1 ay boyunca kan çanağına dönmüş gözlerle dolaşan biri, cinayet mi işleyecek?''