AHALİ (2. SEZON)

ÖZEL BÖLÜM

Yazar notu: Selam!

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nız şimdiden kutlu olsun!

Bu özel bölümü bir Wattpad etkinliği için yazmıştım ama bölümün duyurusunu ve linkini hesaplarımdan paylaşmama rağmen çoğunuz bulamamış, okuyamamış... Ben de okumayanlar için buradan bölüm olarak paylaşayım dedim... Hepinize iyi okumalar!

*

AHALİ - ÖZEL BÖLÜM

#  The Vamps - Somebody To You ft. Demi Lovato

ALEYNA,

''Küçük bir parti olacak dememiş miydin?'' diye sordum.

Yengemle amcamın seyahate çıkmalarını fırsat bilen Atakan evinde bir parti veriyordu. Küçük bir parti olacağını söylemişti ama evde sayamayacağım kadar çok insan vardı.

Davetlilerin evin üst katına çıkması ve alt kattaki kilitli odalara girmesi yasaktı. Bunların dışında evdeki her yere girip çıkabilirlerdi ve öyle de yapıyorlardı.

Renkli ışıklar evi gökkuşağına çeviriyor, bahçedeki köpük makineleri köpük fışkırtıyordu. Havuzda yüzenler, masalarda dans edenler... Ne ararsanız vardı.

Melis, Lodos, Atahan, Atakan ve ben bahçedeki koltuklarda oturuyorduk. İlker'le Hakan içkilerini tazelemeye, Lodos ise banyoya gittiği için bizimle değildi.

''Başta öyle olacaktı. Ama sonra kendi kendime düşündüm. 'Benim neyim küçük ki, verdiğim parti küçük olsun' diye...'' dedi Atakan sırıtarak.

Melis tiksintiyle yüzünü buruşturdu. ''İğrençsin.''

''Madem iğrenç olduğumu düşünüyorsun, bu iğrenç çocuğun partisinde ne işin var Harry?''

''Gelmeye meraklı değildim, Aleyna zorladı,'' diye homurdandı Melis, bana suçlayan bir bakış atmayı da ihmal etmemişti.

''Aleyna sayesinde sıkıcı hayatına heyecan gelmiş işte, fena mı?''

''Hayatım sıkıcı falan değil.''

''A öyle mi?'' dedi Atakan sırıtarak. ''O zaman bana son zamanlarda yaptığın heyecanlı bir şeyi söyle.''

''Söylemeyeceğim. Seni ilgilendirmez.''

''Marvel'le ilgili bir şey, değil mi?'' diye tahmin yürüttü Atakan.

''Öyleyse ne olmuş?''

''Öyleyse, son zamanlarda biriyle öpüşmeye en yakın olduğun zaman, Marvel karakterlerini öpüşürken gördüğün zaman olsa ge-''

Melis önündeki masadaki cipsleri Atakan'a fırlatarak cümlesini bitirmesine engel oldu. Yüzü, kulakları kızarmıştı.

Atakan eliyle üzerindeki cipsleri temizledi. ''Beni çocuksu bulan sen. Çocuk gibi bana bir şeyler fırlatan da sen. Bu ne yaman çelişki anne?''

''Özel hayatımla alakalı tek bir kelime daha edersen bu birayı yüzüne dökerim,'' dedi Melis elindeki bardağı işaret ederek.

Onları izlerken kendimi boks maçı yöneten bir hakem gibi hissediyordum. İkisini bıraksam birinden biri nakavt olana kadar dövüşmeye devam ederlerdi, o nedenle onları ben durdurmalıydım.