Aleyna'nın amcasının evinde yarım kalan macera, Melis'in de aralarına katılmasıyla birlikte Çamkıran Üniversitesi'nde olanca hızıyla devam ediyor.
Merakla beklenen sona yaklaşırken isyancı prenses Aleyna, dans partneri Hakan sayesinde mi yoksa zorba...
Instagram hesabımdan açıklama yapmıştım; geçen hafta final sınavlarım vardı, o yüzden yeni bölüm yayınlayamadım maalesef.
Finallerim bittikten sonraki birkaç gün de hep işlerim çıktı, yazamadım. Aslında bugün de çok işim vardı ama yeni yıla yeni bölümle girelim istedim ve ne yapıp edip yazdım.
Benim küçük yılbaşı hediyem olsun bu bölüm sizlere... Hepinizin yeni yılı kutlu olsun!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
AHALİ 2. SEZON - BEŞİNCİ BÖLÜM
# Elaine (일레인) - 백일몽 (Daydream) (알함브라 궁전의 추억 OST Part 2 Memories of The Alhambra OST Part 2)
''Hakoo!''
Kalabalık ona ve arkadaşlarına yol vermek için ortadan ikiye ayrılırken Şebnem doğruca Hakan'a yöneldi ve eski sevgilisinin yanında durdu, kocaman gülümsüyordu.
''Seni çok özledim!'' diyerek sarılmaya çalıştı ama başarılı olamadı.
Hakan onu bileklerinden tutarak kollarını havada yakaladı. Sonrasında aşağı indirip serbest bırakırken dudakları düz bir çizgi halindeydi. ''Şebnem biz ayrıldık, unuttun mu? Artık canın istediğinde bana sarılamazsın.''
Ağzından çıkan her bir sözle kalabalığı şoke ederken gayet sakindi, sanki havadan sudan konuşuyor gibiydi. Sanki bunları bunca insanın önünde söyleyerek Şebnem'i yerin dibine batırıp çıkarmıyormuş gibi...
Şebnem kendini hemen toparladı. ''Unutmadım. Ama sen arkadaşların da birbirine sarılabildiğini unutmuş gibisin,'' dedi şaka yollu, onun yerinde başka bir kız olsa ağlayabilirdi ama o gülüyordu.
''Bana arkadaş ayağı göt ayağı gibi geldi o,'' dedi İlker yanımıza gelerek, Atakan, Atahan ve Lodos da arabalarını park etmiş, arkasından geliyorlardı.
Şebnem İlker'e döndü. ''Bu sabah yine kibarlığın üstünde,'' diye iğneledi.
''Kibarlık hiçbir zaman güçlü yönlerimden biri olmamıştır,'' dedi İlker bir sırıtış ve omuz silkiş eşliğinde. ''Kızlar beni böyle seviyor.''
''Eğlenmek herkesin hakkı,'' deyip dişlerini göstererek güldü Şebnem.
''Ne demek istiyorsun?'' diye sordu İlker.
''Kızlar genelde senin gibilerle eğlenip tam zıttın erkeklerle evleniyorlar ya ondan öyle dedim,'' diye cevapladı Şebnem.
İkisinin de dudakları sırıtsa da gözlerinde neşe yoktu. Hiçbir duygu yoktu.
