AHALİ (2. SEZON)

YİRMİ ALTINCI BÖLÜM

Yazar notu: Selam!

Hepinize iyi okumalar!

Sevgiler, öpücükler.

*

AHALİ (2. SEZON) - YİRMİ ALTINCI BÖLÜM

# Ed Sheeran - Bloodstream

Başka bir şey söylemeden bardağımı dudaklarımla buluşturarak son yudumumu aldım, içkimi bitirmiştim. Boş bardağı masaya bırakırken ne soracağımı biliyordum. Biraz önce konuştuğumuz konu değildi, onu sonraki tura saklıyordum.

''Artık o kıza aşık olmadığını söylemiştin, bende birkaç ayda ne değişti demiştim,'' diye hatırlattım. ''Sorum bu.''

''Bunu unutmanı umuyordum çünkü bir cevabım yok,'' diye itiraf etti ve devam etti. ''Bir sabah uyandım ve bir de baktım ki artık ona aşık değilim.''

''Öylece?'' Başıyla onayladı. ''Nedensizce?'' Tekrar kafasını salladı. ''Buna inanmamı bekleme benden.''

''Şüphelenmekte haklısın ama gerçek bu.''

''Hayatında başka biri mi var?'' deyiverdim, aklıma gelen ilk ihtimal buydu. Romantik ilişkiler konusunda tecrübeli değildim ama eski aşkı unutmanın en iyi yolunun yeni bir aşk olduğunu benim gibi acemiler bile bilirdi.

''Hayır,'' dedi duraksamadan. ''Aslını istersen, Amerika'dan döndüğümüzden beri kurak bir dönem geçiriyorum. Bir damla bile yağmadı.''

Kuşkulu bakışlarımı İlker'in üzerinde gezdirdim, aylardır hayatında hiçbir kız olmaması inandırıcı gelmemişti çünkü çapkının tekiydi ve kadınlar genelde bu hovarda çocuğa bayılıyordu. Buna rağmen yüz ifadesi ve vücut dili dürüst görünüyordu.

Garip, diye geçirdim içimden, hala doğruluğunu tam kabullenmemiş bir şekilde. Dışımdansa, ''Yalnız mı kaldın sen? Kıyamam sana,'' dedim alayla.

''Yanlış anladın prenses, zorunlu değil keyfi bir yalnızlık benimkisi,'' diye düzelttikten sonra, ''Şimdi buradan kalksam parmağımı şıklatıp kendime bir kız bulabilirim. Ama aramak bile istemiyorum,'' derken kendini beğenmiş ve bir o kadar da kafası karışmıştı. 

''Neden istemiyorsun?''

''İşte milyon dolarlık soru da bu.''

''Biliyor musun, genelde kitaplarda, kız karakter erkeğin kalbine dokunduğunda böyle olur. Ne kadar çapkın bir erkek olursa olsun, başka kızlara dokunmak istemez.''

İlker'in suratında herhangi bir duygu değişimi olmazken, gözleri tuhaf bir hisle yanıp söndü. Sanki ışık düğmesine basılmış misali, bir an aydınlıktı, sonraki andaysa karanlık. Saniyelikti.

Değişim bu kadar hızlı olunca yanlış görüp görmediğimden emin olamadım. Işıklandırma, alkol veya her ikisi yüzünden uyduruyor olma ihtimalim çok yüksekti, o sebeple en iyisi umursamamaktı.

''Neyse, sen sıranı savdığına göre-''

''Savmadım!'' diye reddettim. ''Daha soruma tam bir cevap almadım!''