8.Bölüm: "Gözlerime Bir Çeşit Şarkı Söylüyordu"

334 59 29
                                    

Merhaba, buraya yeni bölüm atamadığım sıralarda baya ilerledim hikayede o yüzden önümüzdeki günlerde daha sık bölüm paylaşmaya çalışacağım. Şu an az kişiyiz ama sabırla yeni bölüm bekleyen herkese teşekkürler!

✧・゚: *✧・゚:* ✧・゚: *✧・゚:* ✧・゚: *✧・゚:* ✧・゚: *✧・゚:* ✧・゚: *✧・゚:* ✧・゚: *✧・゚:*

Yağan kar tamamen eridikten iki buçuk hafta kadar sonra

Taehyung'un bakış açısından

Kar tamamen erimiş olsa bile hava eskisinden daha da soğuktu. Montumun kollarını düzelttikten sonra hızlı adımlarla Bright Shine binasına girdim, gerçekten çok üşümüştüm. Binaya girmemle burnuma her zamanki gibi kahve ve kâğıt birleşimi tazeleyici bir koku geldi, bunu gerçekten seviyordum. Hızlı adımlarla üst kata çıktığımda Jimin birileri ile uzun bir fikir alışverişine girmişti, Jungkook ise uzun haftalar sonrasında ofise geri dönmüş her zamanki masasına çekilmişti. Öncelikle selam vermek için onun yanına gittim.

En son kendisini o kar yağan gün Jimin ile öpüşürken görmüştüm ama bunu belli etmemem gerekirdi, onu utandırmak veya gücendirmek gibi bir niyetim yoktu. Dostça elimi salladığımda her zamanki gibi umursamaz bir tavırla bana baktı daha sonra hafifçe başını eğdi.

"Uzun süredir seni göremiyorduk, nasılsın? Bir sorun yoktur umarım?"
"Gayet iyiyim, ansızın gözden kaybolduğum için üzgünüm."
"Ah, merak etme Jungkook! Geri dönmene sevindim."

Jungkook samimi bir şekilde gülümsedikten sonra önündeki laptopa dönüp tuşları zorlarcasına kelimelerini görsel ekrana döktü. Onunla arkadaş olabilmek için hala zamana ihtiyacım olduğunu biliyordum o yüzden onu benimle sohbet etmeye zorlamayacaktım. Tam bu sırada Jimin ve Jung Hoseok bir şeyler tartışarak bizim olduğumuz masaya yöneldi. Jung Hoseok beni görünce gözlerini iyice açarak bana döndü.

"Hala yolda olduğunu sanıyordum, neden geldiğini haber vermedin?"
"Tam şimdi geldim, sadece biraz soluklanıyordum."
"Soluklanacak vaktimiz yok çocuklar! Jungkook, sen de dinliyorsun değil mi beni?"

Jungkook hafifçe başını sallayarak 'evet' anlamında cevap verdi. Jung Hoseok ise elindeki dosyaları Jimin'in kucağına yığıp ellerini birbirine kavuşturdu, herhalde önemli bir haber verecekti.

"Bildiğiniz gibi önümüzdeki hafta önemli bir ödül törenine katılacağız, ayrıca bu bizler için önemli bir reklam kaynağı olacak. Taehyung, senin bir ödül alabileceğini düşünmüyorum çünkü daha çömez sayılırsın ama Jungkook, senin hikâyen mutlaka yine birkaç ödül toplayacaktır!"

Dediği şey üzerine gururum biraz kırılmış olsa da başımı onaylar şekilde salladım çünkü haklıydı. Hikâyem yayınlanalı sadece birkaç ay olmuştu ve ani bir ödül kapmayı bekleyemezdim. Biraz gücenerek gülümsediğimde Jungkook'a baktım ama o ödül töreniyle pek ilgileniyor gibi gözükmüyordu. Jung Hoseok tüm enerjisiyle ses tonunu biraz daha arttırarak aramızda dönüp durmaya başlamıştı.

"Bu törende pek çok önemli köşe yazarı, editör, dergi sahibi, yayın evi sahibi ve nicesi olacak. Taehyung kendini tanıtabilmen için inanılmaz bir şans! Siz iki zevksizi giyip kuşandırmak maalesef biz zevk sahibi insanlara kalıyor."
"Zevksiz derken?"
"Sen ve Jungkook'tan bahsediyorum tabii ki!"

Jimin hafifçe kıkırdarken gülümseyişini kapatmak için elinin tersini ağzına götürdü. Jung Hoseok'un keskin sözlerine göz devirirken Jungkook hafifçe gülerek ellerini karnında topladı.

"Peki, yine bir ödül alırsam bu sefer de mi Jimin sahneye çıkacak?"

Jung Hoseok ve Jimin birkaç saniye birbirilerine baktıktan sonra Jimin başını onaylar şekilde salladı.

My Dear Poem ° VhopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin