18. Bölüm /İsyan

1K 138 105
                                    

"Her şey düzelecek. Korkma. Yanındayım."

Chad'in söylediklerini duyuyordum ama tepki veremeyecek kadar dağılmış haldeydim. Hala Chad'in kucağındaydım, nereye gittiğimizi bilmiyordum ama umrumda değildi. Babamın cansız bedeni gözümün önünden gitmiyordu. Ona dokunmuştum ama geri gelmemişti. Onda işe yaramamıştı. Bunun için kendimi suçluyordum. Bende kesinlikle bir sorun vardı.

Blokların o çok aşina gri duvarlarını gördüğümde beni kendi bölmeme götürdüğünü düşündüm ama bizim binayı geçip dairelerin olduğu yere gidince etrafa bakmak için başımı omzundan kaldırdım. Dairelerde Sıradanlar arasında iyi konumda olanlar yaşardı. Bizim tek odalı bölmelerimizden farklı olarak onlarınki küçük birer ev gibiydi. Herkesin ayrı odası, banyosu vardı.

Neden burada olduğumuzu merak ederken, Chad merdivenleri sanki kucağında kimse yokmuşçasına rahatça tırmanarak ikinci kata çıktı. Karanlık koridorda ilerlerken, elektriğin bizim çemberde tamamen gittiğini anladım. Nasıl olduysa Chad karanlıktan hiç rahatsız olmadan, yolu ezbere biliyormuş gibi sorunsuzca ilerledi ve koridorun sonundaki bir kapının önünde durdu.

       Dirseğiyle kapıyı açıp beni içeri taşıdı.

       Çok karanlık olduğu için nereye geldiğimi bilmiyordum. Chad beni yavaşça yere indirdi. Yanımdan koluma sürtünerek geçip ilerledi. Bir süre sonra tavandaki lambalar titreşerek yanınca gözlerimi kısıp, ışığa alışmalarını bekledim. Chad eli elektrik düğmesinde gözlerinde yoğun bir ifadeyle beni izliyordu.

      Çok sade ama şık bir evdeydim. Bütün eşyalar ahşabın sıcak bir tonundaydı, zaten çok fazla eşya da yoktu. Bir tane çok rahat görünen gri bir koltuk, masa, sandalyeler ve kitaplık. Odadaki en ilginç eşya bir piyanoydu. Bir duvarın önünde tek başına duruyordu. Şaşırmıştım çünkü Sıradanların evinde piyano olmazdı, hiç birimiz çalmayı bilmezdik.

"Kimin evi burası?"

Chad başta cevap vermedi, koltuğu işaret ederek oturmamı istedi. Ben oturunca içeride bir odaya girerek gözden kayboldu, sonra elinde krem rengi bir battaniyeyle yanıma geldi. Yumuşak kumaşı üstüme örtene kadar titrediğimin farkında değildim. Koltuğun uç kısmına, aramızda mesafe olacak şekilde oturup başını ellerinin arasına aldı.

"Benim evim."

Duyduğum şey karşısında çok şaşırmıştım. Elitler Mobilium'da yaşardı, asla dış çemberde yaşamazlardı. Hem Chad'in mükemmel ve kocaman bir evi vardı. Tamam burası da çok şirindi ama neden ayrı bir yere ihtiyaç duyduğunu anlayamamıştım. Chad kafasını kaldırıp beni izlerken kafamdan geçenleri okumuş gibi keyifsizce gülümsedi.

"Kendime ait bir yer istedim, küçük ama sadece bana ait. Gördüğün yer ailemin evi ama orada çok fazla kalmıyorum. Bana hatırlattığı güzel olmayan şeyler var."

Sonra çok fazla şey söylediğini düşünmüş gibi sustu ve yine başını öne eğdi.

Chad'e bakarken, annesini hiç görmediğimi farkettim. Meclis başkanının eşine dair bir bilgi var mı diye zihnimi kurcaladım ama yoktu. Zaten Chad hayatıma girene kadar yayın günlerinde ekranda söylenenlere çok dikkat etmezdim. Annesi hayatta mıydı acaba? Yoksa o eve gitmek istemeyeceği şeyler mi olmuştu? Sormak istediğim halde cümleler dudaklarımdan dökülmedi. Chad anlatmak isteseydi devam ederdi, onu sıkıştırıp üzmek istemiyordum.

"Chad, sen.."

"Şimdi konu ben değilim Lana. Bu akşam zor şeyler yaşadın. Uzan biraz dinlen lütfen, hatta yapabiliyorsan uyumaya çalış. Ben nöbet tutacağım. Bu akşam toplulukta kimse güvende değil."

DÖNÜŞÜM SERİSİ 1 / SIRADAN (TAMAMLANDI) #Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin