30. Bölüm /İhanet

753 96 46
                                    

     Dave denilen adam ve arkadaşı merdivenleri çıktıktan sonra Joseph ile yalnız kaldık. Mahzenin içinde oradan oraya yürüyor, sabırsızlandığı belli oluyordu. Kafasını çevirip bana baktığında göz göze geldik.

     "Sadece bir şeyi anlamakta zorlanıyorum. Her zor durumda yanında olan Chris varken neden gidip bir Elit için hayatını tehlikeye atıyorsun? Elindeki güçle istesen her şeyi yapabilirsin, nasıl bir şansın olduğunun farkında değilsin. Bütün bunları hiçe sayıp canını ortaya koymak bana çok mantıksız geliyor. Aptal bir kıza da benzemiyorsun, uzun zamandır seni takip ediyorum. Mobilium için tasarladığın sistem gerçekten çok zekice. O yüzden söyle bana, senin gibi bir kız neden böyle bir tehlikeyi göze alır bir Elit için?"

     Bu konuyu konuşmak istediğim en son insan oydu. Hayatıma yeteri kadar müdehale etmişti. Beni izlemişti, zorlamıştı. Chad'e olan hislerim benim için özeldi. Buna karışmasını istemiyordum. Bu yüzden başımı öne eğip sessiz kaldım.

     "O çocuk seni yumuşatmış. Elit'ler hakkındaki düşüncelerini değiştirmiş sanırım. Baban hayatta olsa hayal kırıklığı yaşardı, bu kadar zaman Elit'lere karşı mücadele edip hayatını ortaya koyuyor, kızı gidip kendini onlardan birine altın tepsiyle sunuyor. Hem de Meclis başkanının oğluna. Mia beni son zamanlarda kızdırmış olsa da en azından bana böyle bir utanç yaşatmadığı için belki de vereceğim cezayı tekrar gözden geçirebilirim."

     Babam hakkında söyledikleri dikkatimi tekrar ona çevirmemi sağladı. Ne demek istiyordu babam hayatını Elitlerle mücadeleye adadı derken? Babam kendi halinde, kurallara uyan zararsız bir adamdı. Joseph gibi iğrenç birinin babamı tanıyor olma ihtimaline inanmıyordum.

     Beni bi noktada yakaladığını farketmişti, şimdi konuşmaya daha istekli görünüyordu. Her ne kadar onunla tek bir kelime bile konuşmak istemesem de, bana son zamanlarda bazı cevapları en açık şekilde veren tek insan Joseph olmuştu. Ona göre sırların bir önemi yoktu.

     "Babam hakkında konuşma. Onu tanımıyorsun. Babam kimseyle mücadele etmiyordu."

     Joseph kulaklarımı çınlatan bir kahkaha attı.

     "Yazık çok yazık.. Baban öldü ve birbirinizi gerçekten hiç tanıyamamışsınız. Senin gücünü biliyor muydu?"

     "Hayır bilmiyordu! Babam kendi halinde normal bir insandı. Bunu bozmak istemedim."

      "Baban İsyancıların lideriydi Lana."

       Duyduğum şey sanki cismani bir şekle kavuşmuş ve kulaklarımdan içeri girerken geçtiği yeri yakıyor gibiydi. Bu adam ne dediğini bilmiyordu. Babam ve isyancı olmak mı? Babam bize her zaman karşı gelmeyin, kurallara uyun, sorgulamayın derdi. Babam asla isyancı değildi, olamazdı.

      "Yalan söylüyorsun." Bunu neredeyse kendime bir dua gibi söylemiştim. Yalan söylüyor olmasını diliyordum. "İsyancı olduğunu söylediler çünkü delilerin saldırısını gizlemeye çalıştılar. Onlara mı inanıyorsun? Meclise?"

     "O saldırı olmadan çok önceden beri tanıyorum babanı."

"Babamın sizden biri olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? Babam asla senin gibi bir adamla birlikte hareket etmedi."

"Hayır baban bizden biri değildi. Bizim ne olduğumuzdan haberi bile yoktu. Onlar kendi çapında Sıradanların hayat standartları için Elitlere karşı uğraşan küçük bir gruptu. Bizim amacımız bundan çok daha büyük. Biz bundan çok daha fazlasıyız. Sıradanların zavallı yaşam koşulları umrumuzda değil. Biz daha fazlasını istiyoruz, her şeyi istiyoruz! Baban bir lidere göre fazla yumuşaktı. Bu yüzden isyancılar asla kazanamazdı, bizim yardımımız olmasa."

DÖNÜŞÜM SERİSİ 1 / SIRADAN (TAMAMLANDI) #Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin