Malikâneye gelmiştik. Tüm ölüm yiyenler salon masasının etrafına oturmuştu. Masanın en ucunda duran Voldemort bana gülümsüyordu, buna gülümsemek denilirse tabii. Ortaya çıkan sarı dişleri ve kan kırmızısı gözleriyle gerçekten çok korkutucu görünüyordu. Voldemort ' tan gözlerimi kaçırınca babamla göz göze geldim. Bana cesaret verircesine gülümsedi.
Korkarak ilerlemeye başladım. Voldemort yanına gelince eliyle oturmam için yanındaki boş sandalyeyi işaret etti. Oturdum.
Bana bir asır gibi gelen sürenin sonunda Voldemort nihayet konuşmaya başladı."Seni buraya neden çağırdığımı merak etmişsindir, Draco."
32 dişini göstererek korkunç bir şekilde sırıttı.
"Biliyorsun, Harry Potter ' ı yakalamak şu an bizim için, benim için çok önemli."Bunu zaten biliyordum, olayın benimle ne alakası vardı ?
"Hermione Granger,"dedi Voldemort.
İrkildim.Voldemort konuşmasına beni görmezden gelerek devam etti.
"Harry Potter'ın yakın arkadaşlarından, yanılıyor muyum? "
"Evet Lordu'm" dedim. Konunun nereye varacağını merak etmeye başlamıştım.
"Ve eminim ki, Hermione Granger ölüm yiyenler tarafından kaçırılırsa, Harry Potter koşa koşa arkadaşını kurtarmaya gelecektir."
Durdu. Uzun bi süre bana baktı. Sabrımı sınıyor olmalıydı.
"İşte burada, sen devreye giriyorsun Draco."💚💚💚
Lütfen oylamayı unutmayın
BÖLÜM 10 VOLDEMORT'UN PLÂNI
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPOSSIBLE
Romance"Kör müsün !"diye bağırdı genç Malfoy kıza doğru. "Seni ne kadar sevdiğimi göremeyecek kadar kör müsün !" "Evet !" diye haykırdığını duydu Hermione'nin. Kızın gözleri dolmaya başlamıştı bile. "Seni hâlâ sevebilecek kadar aptal, bana takındığın iğren...