Hermione
Aynada son bir defa huzursuzca kendime bakıp arkamı döndüm.
"Bu elbise bana hiç yakışmadı, Gin. Değiştirmemiz gerek." dedim benimle aynı fikirde olmasını umarak. Saatin yedi buçuk olmasına az kalmıştı ve Ginny'nin çabaları sayesinde Slug partisinde giyeceğim elbiseyi seçebilmiştim. Normal bir parti olsa bütün bunlar bana çok saçma gelir, basit bir parti için bu kadar hazırlanmanın gereksiz olduğunu düşünürdüm. Ama nedense bu parti sadece basit bir parti değilmiş gibi hissetmekten kendimi alamıyordum. Ginny'nin bunu bilmesine gerek olmadığına karar verdim, çünkü yüzündeki "ben demiştim" ifadesini görmek gerçekten de sinir bozucu oluyordu.
"Saçmalama Hermione, bu elbise sana gerçekten çok yakıştı. Kendini beğenmemek için bahane arıyorsun sadece. Hem çok eğlenceli bir parti olacak, senin gidebilmene çok sevindim." dedi partiye gelmemek için o güne Quidditch antrenmanı koydurtan arkadaşım. O ve Harry ne zaman bir etkinlik olsa katılmamak için tüm takımı toplayıp Quidditch antrenmanı yapmaya giderlerdi. Bunu bilerek yaptıklarından şüpheleniyordum.
"Şimdiye kadar denediklerimizin arasında en iyi olanı bu ve daha iyisini bulabileceğimi düşünmüyorum. Hem neden elbisenin bu kadar iyi olmasını istiyorsun, yoksa Malfoy'la birlikte gideceğin için mi?" diye devam etti Ginny imalı imalı. Son zamanlarda bunu çok sık yapıyordu.
"Saçmalama Gin, bizim aramızda hiçbir şey yok ve asla olmayacak!" deyip sinirle odadan çıktım. Neden sürekli bizim aramızda bir şeyler olduğunu ima ediyordu ki ? Belki biraz fazla tepki vermiş olabilirdim ama bu parti yüzünden çok gerilmiştim. Malfoy'la sadece arkadaş olduğumuz için herkesin benim Malfoy'dan hoşlandığımı düşünecek olması hoşuma gitmiyordu. Zaten şimdiden Gryffindor' un Zeki Cadısı ile Slytherin Prensi'nin nasıl düşmanlıklarını sona erdirdikleri okulun gündemde olan dedikodusuydu, daha fazlasına ihtiyacım olduğunu sanmıyorum.
Gryffindor ortak salonundan geçerken bir köşede Lavender ve Ron'un kıkırdaştığını duydum. Adımlarımı hızlandırıp bir an önce Gryffindor ortak salonundan çıkmaya çalışırken gereğinden fazla hızlı adımlarım yüzünden tökezledim. O ikisinin beni görmesini ,özellikle de Ron'un görmesini, hiç istemiyordum. Son zamanlarda sanki mümkünmüş gibi birbirimizden daha daha soğmuştuk ve ilk adımı o atmadığı sürece onunla konuşmamaya kararlıydım.
Ortak salondan çıkıp Malfoy'la buluşmak için sözleştiğimiz büyük salon merdivenlerinin önüne doğru ilerledim. Üst katlardan kısık müzik sesleri geliyordu, parti çoktan başlamış olmalıydı. Muhtemelen Malfoy daha gelmemişti, dürüst olmam gerkirse de benim için merdivenlerde bekleyeceğini zaten sanmıyordum .Bir Malfoy asla beklemezdi.
Merdivenlerden yavaşça inip en köşedeki duvara yaslandım. Başımı kaldırıp karşıdaki koridorun başında sarı saçlar görmemle kalbimin tökezlemesi bir oldu. Kalbimdeki bu değişikliğe anlam veremeden arkası dönük olan Malfoy'a doğru yürümeye başladım. Bu da bana onu korkutmak için güzel bir şans veriyor, diye düşündüm. Yanına yaklaşırken iyice yavaşladım ve beni fark etmediğinden emin olduktan sonra omzuna dokundum.'"Selam!"
Aniden bana dönmesiyle beraber bu işte bir terslik olduğunu farkettim. Korkuttuğum kişi Malfoy değildi.
"Hermione?"
"Cormac?"
Cormac şaşkın gözlerle bana bakıyordu ve sanırım benim de ondan bir farkım yoktu. Saçını dúzleştirip Malfoy'unki gibi taramıştı ve arkadan bakınca gerçekten ona benziyordu.
"Bana kızgın olduğunu düşünüyordum. Aramız çok iyi değildi sanki, değişen ne?"
Cormac ' in sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp gevelemeye başladım,
"Ben şey-" nasıl devam ettireceğimden emin değildim, seni Malfoy sandım desen tabii ki inanmazdı.
Uzun bir sessizlikten sonra Cormac bundan hoşlanmamış olacak ki beni şöyle bir süzerek "Çok güzel olmuşsun," dedi. Bunu söylerken de sırıtmayı ihmal etmedi. "Bu geceki partnerin çok şanslı olmalı."Hafifçe kızarmaya başlamadığımı umdum. "Teşekkür ederim. Zaten Malfoy da birazdan gelir. Burada buluşacağız diye sözleşmiştik."
Sonra Cormac ben dahs ne olduğunu anlayamadan bana doğru bir adım attı, biraz önüme eğildi. Böylece aynı boyda olmuş olduk, bana da daha yakındı.
" Eğer partnerinden sıkılırsan benim de orada olduğumu unutma."İmalı bir biçimde bana göz kırpmasıyla onu hafifçe ittirdim. Hâlâ bana asılabildiğine inanamıyordum. "Ben partnerimle gayet iyiyim, sıkılacağımı düşünmüyorum Cormac."
Bunun üzerine hafifçe güldü.
"Orası hiç belli olmaz, Hermione."Bir süre birinin nasıl bu kadar sinir bozucu olabileceğini düşündüm, en sonunda ona daha fazla katlanamayacağımı hissederek,
"Göreceğiz McLaggen."dedim, ve bir şey söylemesine fırsat bırakmadan arkamı döndüm.
Arkamı döndüğümde beni izleyen mavi gözlerle karşılaşmayı beklemiyordum tabii.● ● ●
Birçok bölüm isteyen kişi olduğu için bugün yazıp yayımladık, umarım beğenirsiniz ♡
Yeni bölüm sınırı 25 oy (ama muhtemelen bu hafta sonu Parti-2 bölümünü yazarız)
Bölüm hakkındaki düşünce ve görüşleriniz bizim için önmeli o yüzden lütfen yorumlarda belirtmeyi unutmayııın ♡♡
Sihirli Günler ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPOSSIBLE
Romance"Kör müsün !"diye bağırdı genç Malfoy kıza doğru. "Seni ne kadar sevdiğimi göremeyecek kadar kör müsün !" "Evet !" diye haykırdığını duydu Hermione'nin. Kızın gözleri dolmaya başlamıştı bile. "Seni hâlâ sevebilecek kadar aptal, bana takındığın iğren...