THE END

9.2K 557 3.6K
                                    

"Bizim için bu kadar uğraşmana gerek yoktu Harry ya, teşekkür ederiz."

Harry boşalan tabakları üst üste yığarken Shawn'a gülümsedi. "Olur mu öyle şey? Beni ziyarete geldiniz, tabii ki de yapacağım."

Shawn ve Niall iki günlüğüne boş olan zamanlarını kasabaya gelip yakınlarını ve yeni evlenmiş olan, yıllardır yüz yüze göremedikleri arkadaşlarını ziyarete gelmişlerdi. Birkaç saattir birlikteydiler. Louis'yi bile görmüşlerdi. Bir alfayı karşılarında görmek yutkunmalarına neden olsa da, Alfa Louis'nin samimiyetini fark ettiklerinde rahatlamışlardı.

Aslında sürü yerleşkesine insanların girmesi yasaktı ama Shawn ve Niall özel izinle girebilmişlerdi. Sonuçta kurt insanlar yeterince sıradanların arasına giriyordu, insanların tamamen kurt insanlarla dolu bir alana girmeleri çok tehlikeydi. Her ne kadar her şey düzene girmiş olursa olsun, kurt insanlar aynıydı. İnsanlardan pek haz ettikleri söylenemezdi.

"Demek profesörün sana ayrı bir sınav yapmayı teklif etti? Bu zor olmaz mı?"

"Sanmıyorum, işime bile gelir. Seneye mezun olacağıma şimdi mezun olurum daha iyi."

Harry yeni pişirdiği kekleri fırından çıkarırken onlara gülümsedi. Doktor olma şansını kaybetmek üzere olduğunu düşünse bile Doktor Wilmer buna müsaade etmemiş, fedakarlığının karşılığı olarak ona ayrı bir sınav ayarlanması için yetkililerle görüşmüş ve birkaç günlük mücadelenin ardından teklifi kabul edilmişti. Harry, olması gerektiği zamanda mezun olabilecekti. Yaklaşık iki ay sonra.

"Biz kalkalım, daha anneme yemeğe geçeceğiz. Akşama çok az kaldı."

Niall'ın ayaklanmasıyla hepsine sıkıca sarılıp onları uğurlamış ve bir kez daha gelmelerini, üzerine basa basa istemişti. İkisi alfanın evini terk ederken, Niall hüzünlü görünen arkadaşına el sallayıp Shawn ile gözden kaybolmuştu.

Harry arkadaşlarının birleşmesi adına mutluydu. Fakat gittikleri için buruk bir gülümseme bırakıp derin bir nefesle içeriye geçti, çıkardığı sıcak kekleri saklama kabına koymaya başladı.

- -

"Michael, yayı biraz daha germelisin. Donia, sırtını dik tut, ayağın da biraz önde olmalı."

Alfa Louis lider oluşunun üçüncü haftasında yakıp yıkılan ok alanı için yeni bir ortam kurmuş, henüz inşa aşamasında olan açık alanda ok dersleri vermeye başlamıştı. Tıpkı eskisi gibiydi her şey, tıpkı beş yıl öncesinde olan huzur gibi. Zulümle geçen yıllarda ailesinden parçaları kaybetmiş çocuklar yaralarını bu tür uğraşlarla kapatmaya çalışırken, Alfa Louis elinden geldiğince en iyi desteği vermeyi çalışıyordu onlara.

Kolundaki saate baktı. Öğleden sonra dört buçuğu gösteriyordu. Hava yine de mükemmeldi, yaz ayı dolayısıyla ağaçların arasında cırlayan cırcır böcekleri, okun fırlayışıyla birlikte senkronize melodiler çıkarıyordu.

Alnındaki teri koluyla silerek ellerini beline yerleştirdi ve alandaki ondan fazla çocuğun ok ve yayı nasıl kullandığına bakındı. Henüz iki gündür ders verdiği için eksiklikler çok fazlaydı elbette ama bunu aşacaklarını biliyordu. Oku öğrenmenin en temel amacı; ataları olan kızılderi geleneklerine bağlı kalmak ve olası bir sürüler arası sorunda eğitimli olmaktı. Tabii sürüler arasındaki sorunda farklı eğitim alan kurtadamlar yer alırdı ama çocuklar hobi olarak bunu yapmayı ve eğer severlerse gerçek eğitimlere katılmayı severlerdi.

Bu sırada alfanın en sevdiği koku burnuna doldu. Birkaç dakika ardından yerdeki dal parçaları çıtırdamış ve ardından, ağaçların arasından güzel eşi görünmüştü. Ağaç yaprakları arasından süzülen güneş ışınları gibi parlayan gülüşüyle alfanın yanına geldiğinde, alfa onu belinden çekip hızla dudaklarından öptü. Harry bir eliyle onun yanağını okşarken, gülümsemeyerek karşılık vermeye çalışıyordu ama istemeden kıkırdayınca mecburen ayrılmışlardı. Fakat Alfa Louis'nin gözleri açlıkla dudaklarında geziniyordu.

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin