Kendime geldiğimde geri çekilip suratına tokatı geçiriverdim.
"Sen naptığını sanıyorsun be!"
"Hazan ben. Ben özür dilerim. Gerçekten çok özür dilerim."
"Bir daha sakın karşıma çıkma!"
Diyip arkama bakmadan çıkıp gittim. Bir dakika. Ece neredeydi? Sinanda yoktu.Ece'den
Ablamı orda bırakıp eve gelmiştim. Annemin sorularına katlanamayacağım için odama gidip yattım. Ablam bana belkide kızıcaktı ama beni anlardı. Beni bir tek anlayan o zaten. Kısa bir süre sonra camı biri tıklatmaya başlayınca cama doğru gittim. Yasindi. Olay çıkarmaması için dışariya yanına gittim.
"Sen ne yüzle evime gelebiliyorsun?"
"Ece ben özür dilerim. Sana öyle demek istemediğimi biliyorsun. Ben çok kıskancım senin yanında birini görünce deliriyorum. Affet beni sevgilim."
Bana doğru bi adım attığında bende geriye doğru attım. Onu affetmek istiyordum ama bugünki dediğini asla sineye çekemezdim. Bana orospu demişti. Sözde sevdiği kıza.
"Bir daha karşıma çıkma."
"Senin için bu kadar kolay değil mi?"
"Araştırdım. Sinan egemenmiş. Zengin bebesi tabi. Yasin kimki o varken. Anan da sevinir koş yetiştir hemen."
"Hala aynı şeyi yapıyorsun. Buraya bide benden özür dilemeye geldin. Ama sen hala aynı hatayı yapıyorsun. Benim Sinan egemenle işim yok. Bundan sonra seninle de yok."
Eve girip kapıyı kapattım.
"Ece nerden böyle?"
"Anne ödümü kopardın. Napiyosun öyle sinsi sinsi"
"Ne sinsisi ay deli mi ne. Biriyle konuşuyodun sen. Ablanda yok. Bu arada sana mujdem var. Gel benim güzel kızım."
"Yine ne var."
"Egemenlerin yüz güzeli projesi. Nasıl ama? Bu yüz güzelimiz kim olucak? Tabikide Ece Çamkıran. Başka kim olabilir. Benim kızımdan başka. Annesinin güzeli."
"Anne gerçekten ben seçilirmiyim?"
"Tabi. Bak ablanda geldi. Kız nolmus buna? Hazan"Hazan'dan
"Kız ben kime diyorum. Bu suratının hali ne? Kireç gibi olmuşsun."
Hiçbir şey demeden odama geçtim. Ama yinede pesimden gelmişti.
"Hazan birşey söylesene kızım noldu?"
"Hi-hiç hiçbir şey olmadı."
"Demek öyle. O zaman bu suratının hali ne? Her gün yeni bir olay."
"Anne bişey olmadı diyorum. Yeter tamam mı bırak artık beni. Uyuyacağım."
"Kız niye kendi kendine cellaleniyosun."
"Anne. Çok yorgunum uyuyacağım. Lütfen git. "
"Anne ben ablamla konuşurum. Sen git uyu hadi."
"Kızım kötü bişey olmadı dimi? Hazanım."
"Vay fazilet hanım siz çirkin ördek yavrunuz için endişelendiniz mi? Yoksa bana mı öyle geldi."
"Kızım ne diyosun sen? Tabikide endişeleniyorum. Ben senin annenim."
"Anne gördüğün gibi ablam şuan iyi değil. Hadi sen git."
"Tamam sen konuş öğren. Sonra bana anlat. Hadi güzel kızlarım benim."
Annem çıkınca hemen Ece yanıma gelip sorguya çekmeye başlamıştı.
"Abla ya hadi. Noldu? Yağızla ne konuştunuz?"
"Ece yeter ama he. Sıktın artık!"
"Bana bile söylemiyosan büyük birşey oldu demektir."
"Beni geç. Sen sinanla naptın? Döndüğümde ikinizde yoktunuz."
"Boşver."
"Nasıl oluyormuş? Şimdi izninle uyuyacağım."
"İyi geceler."Sırtımı dönüp uyumaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Bu neydi böyle? Niye kendimi tuhaf hissediyordum. Sürekli gözlerimin önüne geliyordu o an. Nasıl unutucaktim bu anı. Nasıl...
Ecsin mi?
Ecyas mı?
Umarım beğenirsiniz ballar 🌸😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığı ~yağhaz~
Fanfiction"küçükken hep öğretmen olmak isterdim. ama ortaokulu bitirdikten sonra liseye başlayamadım. notlarımda iyiydi ama durumumuz yoktu. o yüzden Ece için çabalıyorum bu kadar. sonu ablası gibi olsun istemiyorum."