Arkasından Sinan egemen
"Yok artık. Bu kadarı da fazla." Ece'nin sözleriyle ona döndüm. "Neyse gidelim artık "
"Tamam abla."
Yağız yanımdan geçip gitmişti. Sinan ise yanımıza gelmişti. Ece gitmeye kalkışınca kolundan tuttum.
"Abla "
"Bir dakikada beklermisin ablacığım."
"Tabi beklerim."
"Hazan hocam burdada karşılaştık. Bu bir işaret olabilir mi acaba"
"Ya sen ne demek-"
Bi anda başımın dönmesiyle kendimi yere bırakıcak gibi olmuştum. Bı anda beni tutan güçlü kolların sahibine baktım. Yağız egemen tekrar göz göze gelmistik. Ne ara gelmişti? Gözlerinde endişe vardı. "Hazan iyi misin?" Benim için endişeleniyor muydu? Bişey diyememistim kötü olduğum için. Beni lavaboya götürdü. Orda yüzümü yıkadı. Çünkü hiç kendimde değildim. "Hazan tekrar soruyorum. Sen iyi misin?"
"İ-iyiyim."Yasin'den
"Tamam kardeşim. Oldu görüşürüz." Oğuzla konuşmamı bitirdikten sonra yoluma devam Edip kardeşimin yanına gidiyordum ki eceyi görmüştüm. Bi kafede. O gece ki lavukla birlikte konuşurken hemde
Ece'den
"Ya ablamın yanına gitmeliyim. O çok kötü oldu. Hiç böyle olmamıştı. Nereden çıktı bu ya?"
"Öncelikle sakin ol. Merak etme abim yanında."
Ablamın yanına gitmek için hamlede bulunduğumda beni kolumdan tutup kendisine çekmesiyle neye uğradığımı şaşırdım.
"Ece!!"
"Yasin."
Kendimi geri çekip yasinin yanına gittim. Durumu aciklamazsam burda çok kötü şeyler olurdu. "Bak yanlış anladın. Ben yani biz ablamı bekliyoruz."
"Bu nasıl beklemek lan! Neyi yanlış anladım ben. Sen bu lavuğun kollarında. Ece beni delirtme! Bırak beni kırıyım şunun ağzını. "
"Yasin çok ileri gidiyorsun. Bir kere olsun beni dinle ya. Benim doğruyu söylediğime inanmıyormusun?"
"Ben neye inanıyorum söyliyimmi? Bu ilişkinin yürümeyeceğine inanıyorum."
"Yasin bu- bu ne demek? Ben anlamıyorum."
"Bitti Ece. Şimdi rahatlıkla orospuluğunu sürdürebilirsin!"
Tokatı yapıştırdım suratına
"Hop ağır ol. "Sinanın araya girmesiyle dahada sinirlendi. Ama onu umursamadan devam ettim.
"Sen beni neyle suçluyosun be! Öyle mi yasin. Benim böyle biri olduğumu düşünen biriyle ben hiç olmam. Biliyomusun sen bugün bunu yaparak annemin ne kadar haklı olduğunu gösterdin. Beni hak etmediğini gösterdin. Ya ben daha bugün anneme seninle ne kadar ciddi olduğumu söyledim. Hiçbir engelin bizi ayıramayacağını söyledim. O engel senmişsin. Değmezmiş."
Hemen kafeden çıkıp gittim o an hiçbir şey umrumda değildi. Gözyaşlarım akmaya başlamıştı. İnsanların içinde ağlamayı sevmezdim. Ama aptal Ece hep ağlak olduğu için yapacak birşey yok.
"Ece, bekle" arkamdan tanıdık bir erkek sesi duymamla döndüm. Tabikide Sinan egemendi. Bu yüzsüzlüğünden sonra yasin nasıl yanıma gelebilirdi.
"Çantan" uzattı. Aldım yoluma devam edicekken yine durdurdu beni. "Böyle bir şerefsiz için degmez. Anlamadan dinlemeden herkesin içinde sana bağırması hiç hoş değildi. Gözyaşı dökmeye değmez gercekten. Senin gibi tatlı bir kızı kaybettiği için o ağlasın." Bir anda ona sarılıp hıçkırarak ağlamamla neye uğradığını şaşırmıştı. Ama sesinide çıkartmıyordu.Hazan'dan devam
"Gidelim mi? Yoksa hiçbir şey demeden öylece birbirimize bakmaya devam mı edelim."
"Hazan bak biliyorum bana kızgınsın."
"Neden? Sana neden kızgın olayım. Sen benim umrumda mısın ki"
"Ben herşeyi öğrendim. Çok özür dilerim."
"Senden özür bekleyen yok zaten. Yağız egemen."
Bastırarak söylemistim. Birşey demeyeceğini anlayınca arkamı dönüp gitmeye yeltendim sonra kolumdan tutup beni kendine çekmesiyle afalladim bu yetmiyormus gibi birde beni öptü.Bu bölüm biraz actionlu oldu.😁 Neyse hep dediğim gibi umarım beğenmişsinizdir ballar ❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığı ~yağhaz~
Fanfic"küçükken hep öğretmen olmak isterdim. ama ortaokulu bitirdikten sonra liseye başlayamadım. notlarımda iyiydi ama durumumuz yoktu. o yüzden Ece için çabalıyorum bu kadar. sonu ablası gibi olsun istemiyorum."