Sinan egemen'den
"Senin onayınlada yüz güzelimiz belli oldu."
"Aferin Sinan. Daha doğrusu bu işi abin halleder diye düşünmüştüm."
"Bu sefer abime bırakmak istemedim."
"Tamam oğlum. Benim işim var çıkıyorum. Bu arada abin biliyor dimi?"
"Tabikide biliyor. Sana söylememide o istedi zaten. Ama kızı ben seçtim."
"Peki evde görüşürüz. İkinizde kendinize dikkat edin."
Diyip çıktı. Abim vardı bide. Yine deliricekti. Neyse bizimkilere haber veriyim. Yüz güzelimizi her köşede görmek istiyordum artık. Oyun başlasınHazan'dan
"Ben çıkıyorum."
"Hayırlı işler abla."
"Sanada iyi dersler."
Huysuz bir şekilde evden ayrılmıştım. Her zamanki hazan Çamkıran. Mahalledeki teyzelerin bana tip tip bakması sinirimi bozmuştu iyice."Ya sabır."
Adımlarımı hızlandırıp durağa gittim. Durağa gittiğimde hiç beklemedigim bir şeyle karşılaştım. Durakta ki tabelada benim fotoğrafım vardı. Egemenlerin yüz güzeli hazan çamkıran. Bu fotoğrafı nereden buldular? Yağız bu işle o ilgileniyordu. Bunu nasıl yapar? Haberim olmadan. Fotoğrafı yırtıp elimde burusturdum. Araba geldiğinde hemen bindim. Egemenler yalısına uğramalıydım ilk önce.Yağız'dan
"Seni gerçekten çok özledim ya."
Farahın boynuma atlamasiyla bende ona sarıldım. "Tamam istersen biraz soluklan. " Geri çekildi.
"Tamam. Ama sonra bana burayı gezdiriceksin. Söz mü? "
"Söz. Ve bilirsin yağız egemen verdiği sözü yerine getirir."
"Bilirim. Burası çok hoşmuş. Ama neden bir otelde kalıyorsun? Ailenin yanında kalmak yerine neden bir otel?"
"Madem çok gitmek istiyorsun seni oraya götüreyim. İlk durağımız egemenler yalısı."
"Tamam o zaman. Hadi gidelim."...............................
Halamı gördükten sonra hemen yanına gidip ona sarıldım.
"Yağızcığım hoşgeldiniz. Bu hoş hanımefendi kim?"
"Teşekkür ederim efendim. Ben Farah yağızın Amerika'dan arkadaşıyım."
"Farah tanıştığıma memnun oldum. Bende güzide. Yağızın halasıyım."
"Bende tanıştığıma memnun oldum efendim."
"Buyrun içeriye geçin. Ben kızlara söyliyim size yiyecek birşeyler hazirlasınlar."
"Valla çok iyi olur. Dimi Farah."
"Aynen aslında iyi olur."
İçeriye geçip oturduk. Zilin çalmasıyla "yağız egemen! Nerdesin?!" Diye bir ses duymamla kalkıp kapıya doğru gittim. Tahmin ettiğim gibi hazandı.
Beni görünce annesine bile aldırmadan yanıma geldi sinirle elindekini bana fırlattı. "Bune? Allah'ın cezası. Benim haberim olmadan sen bunu nasıl yap-" sözü yarıda kalmıştı. Gözlerinin yanıma kaydığını görünce bende o tarafa baktım. Faraha bakıyordu. Farah koluma girip "bir sorun mu vardı?"
Diye sordu. Ama hazan hiç oralı değildi. Gözleri farahın bana sarılan kollarindaydı. "Hazan bak ben"
Hazan arkasına dönüp gitmişti. O burusturdugu şeyi elime alıp baktım. Lanet olsun.
"Sinan!!!"Geri döndüm. Bayramdan sonra atarım demiştim 2 gün geçti ama olsun 😁🌷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığı ~yağhaz~
Fanfiction"küçükken hep öğretmen olmak isterdim. ama ortaokulu bitirdikten sonra liseye başlayamadım. notlarımda iyiydi ama durumumuz yoktu. o yüzden Ece için çabalıyorum bu kadar. sonu ablası gibi olsun istemiyorum."