Bordo mavili kalemliğimden rastgele bir tik kalemi aldığımda çekmeceden çıkardığım fizik denemesi cevap anahtarını gergin bir şekilde tutuyordum. Cevapları kontrol etmeye başlamadan önce yutkundum. Sesli bir şekilde besmele çektim ve başladım hızlıca karşılaştırmaya.
1️⃣✔️
2️⃣✔️
3️⃣✔️
En sorunlu dersim olan fizikten ardı ardına doğrular yapınca yaşadığım mutluluk 61. dakikada gol atan Trabzonspor taraftarı gibiydi. Öylesine coşkulu öylesine şükürlü. Şu an içimde horon eden hamsiler şükür secdesi yapacaktı resmen.
Fıkır fıkır kaynayan içimle geçtim diğer sayfaya.
4️⃣✔️
5️⃣✔️
Ellerimi kaldırdım havaya doğru gözlerimi de diktim beyaz tavana.
"Ey kurban olduğum Rabbim." dedim içim şükür doluyken. "Bana bugünleri gösterdin ya hamd olsun. Şu denemeden bir güzel sonuç çıkarayım söz veriyorum şükür secdesi yapacağım. Hatta yok yok!" dedim başımı iki yana sallarken. "Direk şükür namazı kılacağım."
Sonra bıraktığım tik kalemini tekrar aldım elime sonuca doğru hızlı hızlı ilerledim.
Yaklaşık 1 dakika 1 saniyeden yani 61 saniyeden sonra kalemin kapağını yavaşça kapattım ve yerine koydum.
Ardı ardına yaptığım doğrular gibi yaptığım yanlışlar da sevincimi kursağımda bırakmıştı.
İçimdeki hamsiler ise horonu kesmişti.
Sonra bir umut aldım cevap anahtarını bir daha kontrol ettim. Değişen bir şey yoktu.
Bu sefer de doğrumu yanlışımı sayıp kaç net yaptığımı hesaplamaya çalışayım bari dedim ve işe koyuldum.Net hesabını bitirdiğimde ise çıkan sonuç beni hüsrana uğrattı. Hamsi tava yapılacağını hissetmiş hamsi gibiydim.
O sırada odama doğru yaklaşan adım seslerini duydum. Elimdeki denemeyi hemencecik sıkıştırmaya çalıştım önümde duran organik kimya kitabının altına. Hızla yerimden kalktım ve yatağıma gidip örtünün altına girdim.
Kapı açıldı ve içeri...
"Meryem? Kuzum?"
Annem geldi.
"Ey kidi! Ucuz atlattun e kiz Meyrem. Ya Ali ağabeyun gireydi?" diye konuştu laz şiveli iç sesim.
"Baban denemeyi bitirdiyse televizyonu açayım diyor. Haberleri izleyecek." deyip odaya girdiğinde olduğu yerde kala kaldı.
"Aah. Annem! Ölüyorum annem!"
diye feryad ettiğimde canım annem anında yanıma koşup dizlerinin üstüne çöktü."Meryem'im ne oldu sana yavrum benim! Neyin var annem senin? Eyvah, rengin de solmuş senin!" diyerek son volüm konuştu.
"Ey kidi anne! Napayisun da! Tüm ev halkıni toplayacasun başuma!" diye panikleyen iç sesimi bastırarak annemle konuşmaya devam ettim.
"Anne karnım çok ağrıyor." dedim acıdan kıvranıyormuş gibi yaparken.
"Kız!" diye seslenip girdi içeri Yavuz abim. "Yeni doğmuş buzağı gibi ne yatıyorsun yatakta?"
Başımı endişeli bir şekilde okşayan annem hemen cevapladı.
"Karnı çok ağrıyor kuzumun."
"Kız boncuk Ayşe..." dedi anneme dönüp "Bu iki hafta önce kavanoz Hatice yengelerin düğününe karnı ağrıyor diye gelmemiş miydi bu fındık faresi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laz Damarı
Humor"Yeter..." dedim göz yaşlarım yanaklarından süzülürken. "O, benim hiçbir şeyim değil. Neden bu kadar sorguluyorsun?" Sorduğum soru karşısında duraksadı. "Bende senin bir abinim. Ortada böyle bir durum varsa tabi ki sorgularım." dedi uygun cevabı bul...