Bu bölüm bana küfretmenizi istemem ama hikayeye biraz canlılık ve olay gelmesini istedim. Keyifle okuyuun yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin. :)
Saat gece 1 olmuştu ve Çağatay hala ortalıklarda yoktu. Pencere kenarındaki rahatsız edici sandalyemden kalkıp yatağa uzandım. Gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı ve uykuya direnecek gücüm de kalmamıştı. Gözümü kestirmek bahanesiyle yatakta sola doğru dönüp ellerimi yastığımın altına koyarak kendimi uykuya teslim ettim.
Odamın kapısının sertçe açılmasıyla yataktan sıçradım. Gözlerimi ovuşturarak ayağa kaltığımda gülme sesleriyle kafamı kaldırıp kapıya doğru baktım. Karanlıkta pek birşey görünmüyordu derken ışık aniden açılarak gözlerime doldu. Gözlerim kapıdaki manzarayla irice açılırken Serap teyze ve İzzet amcada Çağatayın hemen arkasından bana bakıyorlardı.
Çağatayın kolunun altındaki kız bana tuhafca bakarken gözlerim de yaşlarla dolmaya başlamıştı. Uyku sersemliğiyle ben mi yanlış görüyordum yoksa bu olanlar gerçek miydi?
''Ece?'' Çağatayın ağzından çıkan ismimden ilk defa bu kadar tiksinmiştim. Bana donuk gözlerle bakıyordu. Elinin hala kızın omzunda olduğunu yeni farkederek hızla indirdi. Bakışlarımı az önceki sırıtmanın yerine donuk gözlerle bakan sarışın kıza çevirdim. Serap teyze kızı kolundan tutarak aşağıya indirdiğinde kız da inmemek için direniyordu. İkisi de aşırı içkili gözüküyordu.
''Kızım''diye yanıma gelen İzzet amcayı elimi kaldırarak durdurdum. Şu an İzzet amcayla konusmak yerine yapmam gereken başka bir konuşma vardı.
Gözyaşlarım gözümün önünü görmemi zorlaştırırken elimi gözüme bastırdım. Eminim şu an akan rimelimle hiç de iyi bir görüntü sergilemiyordum. Kimin umrunda ki.
Serap teyze dolu olan gözleriyle yanıma gelip sarıldığında bir tepki veremiyordum. Sevdiğim adam ben onu beklerken o başka bir kadınla karşıma çıkıyordu. Hayatım her zaman dediğim gibi bir bok çukurundan farksızdı şu an. Kendimi aldatılmış hissediyordum. Hemde en iğrenç bir şekilde.!
Serap teyze kollarını boynumdan çektiğinde ondan bir iki adım uzaklaşarak Çağataya doğru yaklaştım. Ona söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki.
''Değmezmişsin''diye söze başladığımda iyi bir başlangıç olduğunu düşündüm. Çünkü şu an karşımdaki sarhoşun gerçekten de hiçbirşeye değmediğini düşünüyordum.
''Sevgime,sana verdiğim değere,senin için üzülmeme kısacası hiçbirşeye değmezmişsin.''Tekrar yaş dolan gözümü ellerimle sildim. ''Ben..Ben seni sevmiştim Çağatay. Ve sen bu sevgimin ne kadar büyük olduğunu da çok iyi biliyordun. Güvenmiştim ben sana''dediğimde bir adım geriye çıktım. Alkolün kokusu miğdemi bulandırmaya yetmişti bile.
''Senin de beni sevdiğini düşünmeye başlamıştım. Ne kadar da safmışım b-''dediğimde ''Ece ben''diye başlayan sözünü kestim.
''Konuşma sakın. Bitti herşey buraya kadar. İnan çok bile dayandık birbirimize. Gerçekten herşeyin iyi olacağına inanmıştım. Bu evliliğin gerçeğe dönüşmesine o kadar kaptırmıştım ki kendimi. Ama yanılmışım. Sen..Benim hayatımda gördüğüm en adi insansın. Bitti herşey''diyerek kızarmış olan gözlerine son kez nefretle baktım.
Bana yaklaşıp eliyle kolumu tuttuğunda kolumu çekmeye çalıştım ama başarılı olamadım. Serap teyzeye dönüp baktığımda benden geri kalmayan yaşlı gözleriyle bir bana birde Çağataya bakıyordu. İzzet amca olayın şokuyla bana acınası bakışlarını atarken Çağataya öfkeyle baktığını görebiliyordum.