🦑59🦑

9.1K 442 69
                                    

"Kabul edeceğini bilseydim, yüzük bakmaya gidelim, derdim." Diye homurdanarak arabadan indim.

Yanıma gelip kolunu omzuma atarak, "Hakkını kaybettin," diye cevap verdi. Yüzümü buruşturup, gelinlik atölyeleriyle dolup taşan sokağa baktım. Vitrinlerdeki her mankenin üzerindeki gelinlikleri inceleyerek ilerlemeye başladık. Özgür'e bir kaç yer göstersem de başını iki yana sallayarak beni ilerlemem için iteklemişti.

En sonunda bir atölyenin önünde durduğumuzda ciddi mi diye Özgür'e baktım. Çünkü şehrin en pahalı gelinlikçi atölyelerinin birisiydi.

"Babamı mı dolandırdın yoksa?" Diye sorduğumda sırıtarak, "Sayılır," dedi. Kaşlarımı çattığımda omuzlarımı tuttu ve beni atölyenin otomatik kapısına doğru ilerletti. İçeriye girdiğimiz an burnumuza pahalı parfüm kokusu geldi. Filli boyanın sponsorluğunda gibi görünen bir kadın kasanın ardında uğraştığı işi bırakıp yanımıza geldi. Bir kaç saniye bizi süzdükten sonra nasıl yardımcı olabileceğini sordu. Çünkü biz buraya manav alışverişine gelmiştik...

Geri zekalılığı bir yana bırakıp bizi gelinliklerin olduğu tarafa yönlerdi.

"Nasıl bir model düşünüyorsunuz?" Diye sorduğunda gözlerimi sıra sıra dizilmiş mankenlerden ayırmak için zorladım. Buradaki gelinlikler çok... kabarıktı.

"Biraz daha az kabarık... hatta hiç kabarık olmayan, tülsüz, taşsız ve" duraksayıp kadının arkasındaki, gelinlikten çok tavus kuşu kostümü giymiş  mankene baktım. "tüysüz bir model?"

Kadın alayla gülümseyerek, "Gelinlik baktığınıza emin misiniz?" Diye sorduğunda gülümsemesini taklit ederek cevap verdim.

"Sizin, tavus kuşu kostümü değil de gelinlik tasarladığınızdan emin olduğunuz kadar hem de."

Gülüşü soldu ve memnuniyetsizce yüzümü  inceledi. "İstediğiniz tarzda bir şeyler olacaktı," diyerek arkasını döndü ve mankenlerin arasında kayboldu.

Arkamı döndüğüm an Özgür gülüşünü sildi. Ona kötü kötü bakarak, "Ben burayı sevmedim," dediğimde kendini tutamayıp gülmeye başladı.

"Neden öyle diyorsun, Tavus Kuşum?" Saçımı okşayan elini ittirip bize doğru gelen kadına döndüm. Boyundan daha uzun olan gelinliği zorla taşıyordu. Bir an yardım için hareketlensem de vazgeçip kızara bozara yürümesini izledim. Sonunda düşmeden gelebilmişti. Gelinliğin olduğu paketin (şu takımların korunduğu şeye ne deniyorsa artık) fermuarını indirdi. Gelinlik iki parçadan oluşuyordu. Üstü dantelli, yarım kol bir büstiyer, altı ise upuzun saten bir etekti. Tek kelimeyle mükemmeldi. Elimle eteğini okşayıp kumaşın yumuşaklığını parmak uçlarımda hissederken adeta büyülenmiş gibiydim. İnce işlenmiş dantel büstiyere ise denilebilecek bir şey bulamıyordum.

Transa girmiş gibi, "Denemek istiyorum," dediğimde kadın bunu bekliyormuş gibi gelinliği kucağıma bıraktı.

"Kabinlerimiz şu tarafta," diyerek sağdaki mor, saten perde ile kapatılmış alanı işaret etti. Koşar adım kabine girip on dakikalık bir uğraşın ardından gelinliği giydim. Kabinin köşesindeki stilettoları da giydim ve aynadan kendime baktım. Tek kelimeyle mükemmeldim.

Arkamı dönüp perdeyi çektim ve dışarı çıktım. Kabinlerin önündeki koltuklardan birine oturmuş bekleyen Özgür başını telefonundan kaldırıp bana baktı. Şaşkınlık. İlk ifade bu oldu. Ardından hayranlık. Bu beni heyecanlandırmıştı. Ve sonra o bakışı fark ettim. Ciddi anlamda aşık. Bu bakış benim ölümüme sebep olabilirdi.

"Çok..." durdu. Başını iki yana salladı. "Sen çok..." Ayağa kalktı. Yavaş adımlarla yaklaşıp  önümde durduğunda en az onun kadar heyecanlı bir şekilde onu izliyordum. "Çok güzelsin." Diye soluduğunda gülümsedim. Onun bahşettiği gülümsemeyle daha da güzelleştim. Bunun farkındaydım. Onun aşkı beni güzelleştiriyordu.

Eliyle yanağımı okşamaya başladığında derin bir iç çektim. Kaç kez hayal etmiştim  bu anı? Bu sorunun cevabını bilmiyordum. Ama çok iyi bildiğim bir şey vardı; bu an, tam bu an, tüm o hayal ettiğim sahneleri gölgede bırakacak kadar kutsaldı.

"Ihı-ıhım," diye boğazını temizledi Fil-Kadın. "On sekiz bin." Dediğinde tüm büyü bozuldu.

Gözlerimi Özgürden ayırıp kadın döndüm. "Anlamadım?"

Sabır diler gibi derin bir nefes alıp cevap verdi. "Gelinliğin fiyatı on sekiz bin."

'Yuh' şeklinde dudaklarımı oynatıp aynadaki yansımama döndüm. Gelinlik olmadan da Özgür'le evlenebilirdim. İmza atmakta paralı değildi ya?

Başımı iki yana sallayarak Özgür'e bakmadan kabine döndüm. Perdeyi arkamdan çekip, dikkatli bir şekilde gelinliği çıkardım. Kendi kıyafetlerimi giyip gelinliği askısına asarak Özgür'le birlikte kabinin önünde bekleyen kadına teslim ettim.

Özgür'ün yanına gidip elini tuttum ve atölyeden çıkmak üzere yönlendirmeye başladım. "Başka denemeyecek misin?" Diye sorduğunda başımı iki yana salladım.

"Acıktım."

Mağazadan çıktığımızda Özgür kolumdan çekerek durdurdu.

"Üzüldün." Dikkatle yüzümü izliyordu. Bakışlarımı kaçırıp kaldırımda hızla yürüyen insanlara baktım. "O gelinliği alabilirim sana, biliyorsun değil mi?"

"Hayır, Özgür almayacaksın. Bu ikimi de zora sokar. Ne kadar paran olursa olsun bir kıyafet için o kadarı fazla."

"Gelinlik için değilse, ne için üzüldün?" Dedi yanaklarımı avuçlarının arasına alarak ona bakmaya zorlarken.

"Ben," dedim ve boğazımdaki düğümle duraksadım. "Ben arkamızda durup , bize destek olacak  birileri olsun isterdim." Sözlerim ile onun bakışlarında da hüzün belirdi. "Annem bana sırdaş olsun, babam bana destek olsun isterdim. Aynı şekilde senin için de. Ama ben yalnız olduğumuzu hissediyorum, Özgür."

Beni kendine çekip sıkı sıkı sarıldı. Saçımı öpüp, sırtımı okşamaya başladığında, bir kaç damla gözyaşı tişörtünde iz bıraktı. Titrek bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Belki babamın, babanın ya da annenin yerini dolduramayacak ama, söz veriyorum bu süreçte yalnız olmayacağız."

Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda dudağıma hızlı bir öpücük kondurdu. "Ne demek istiyorsun?"

"Düğün için kısa bir seyahate çıkmamız gerektiğini söylüyorum." Kaşlarımı kaldırarak yüzüne bakmaya devam ettiğimde beni yeniden göğsüne çekti. "Seni annemle tanıştıracağım."
🦑🦑🦑🦑

Herkese merhaba! Öncelikle şunu belirteyim bu bir Final Arifesi bölümüdür. Finali uzun yazmaya karar verdim. Bu yüzden zamana ihtiyacım var. Bir de Erva'nın gelinliğini final bölümünde paylaşacağım, meram etmeyin. Şaka bir yana cidden final oluyor! Ama neyse ki Hayalet bomba gibi dönecek, bu ikilinin yerini dolduracak diyemem çünkü Özgür ve Ucube'nin yeri bende apayrı. Neyse fazla uzatmayayım, sizi öpüyorum😘. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🥰.

Bu da gelinliğin diğer fotoğrafı olsun:

Bu da gelinliğin diğer fotoğrafı olsun:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
UCUBE | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin