🦑50🦑

8.9K 473 32
                                    

Çıt-çıt... Çıt-çıt... Çıt-çıt...

"Kes şunu!" Dediğimde Özgür'le müdürün bakışları aynı anda bana döndü.

Çıt-çıt.

Gözlerindeki meydan okumaya göz devirerek derin bir nefes aldım.

Müdür ne olduğunu anlamadığım formu doldurmayı bitirince kalemi masaya sertçe bırakıp bize döndü.

"Sizin derdiniz ne?" Ses tonundaki küçümseme Özgür'ün dikkatini elindeki kalemden uzaklaştırmayı başarmıştı.

"Masaları dağıtmak ne lan!" Sesi yükselmiş, bununla birlikte masasından ayaklanmıştı. Tipik korkutma çabaları. Özgür'se hiç istifini bozmadan  oturduğu deri koltukta yayılarak ayaklarını uzattı.

Bu hareketi fark eden müdür elini masasına vurarak, "Dingonun ahırı mı lan burası! Toparlan!" dedi. Ama hiç bir tepki almadı. İstediği etkiyi onda yaratamayınca bana döndü.

"Ya sen peki? Romantik komedi çekmek için mi geliyorsunuz okula?!"

Benim yerime Özgür konuşmaya başladı. Cıklayarak, "Gizem-gerilim," dedi sakince. Bana dönen imalı bakışlarını yok sayarak yeniden müdüre döndüm. Sinirden yüzü kızarmış, elleri titremeye başlamıştı.

"Dalgamı geçiyorsun benimle? Karşında çocuk mu var zannediyorsun sen Özgür Bey?"

Özgür'ün bakışlarındaki değişim ile  olayın ne yöne gideceğini az çok tahmin ettim. Araya girerek, "Şey, aslında..." diye başlayacağım sırada cümlem müdürün kükremesiyle kesildi.

"SEN KES SESİNİ!"

Ben daha tepki veremeden Özgür araya girdi, yine. "Sesini alçalt."

Müdür sabır diler gibi doğruldu ve başını iki yana sallayarak, "Yok ben sizinle uğraşamayacağım." Dedi. "Ailelerinizle görüşeceğim."

Ateş yutmuş gibi olurken, "Olmaz!" diye atıldım. İkisinin bakışları bana döndüğünde, "Yani babam seyahatte. Eğer korumalardan biriyle duvara konuşur gibi konuşmak istemiyorsunuz, görüşeceğiniz birisi yok." dedim.

"Öyle mi İzel Hanım? Oysa babanız daha dün seyahatinden döndüğüne ve sizinle ilgili her konudan haberdar olmak istediğine dair bir mesaj atmıştı."

Has...

Ben susup kalınca, "Sanırım babanı bizzat benim arayıp çağırmam daha doğru olacak." dedi ve sert adımlarla odadan çıktı.

Oflayarak başımı ellerimin arasına aldım ve "Hepsi senin yüzünde," diyerek hayıflandım.

"Sana bir şey söylemiş." Sesi daha çok kendiyle konuşur gibiydi. Başımı anında kaldırdığımda koltuktan kalktığını gördüm. "Seni tehdit mi ediyor?" Diye sorarak bana döndüğünde ben de ayağı kalktım.

"Saçmalıyorsun sen," diyerek kapıya doğru yürüdüğüm sırada kolumdan tutup sertçe kendine çevirdi.

"Seni ne diyerek tehdit ediyor Erva?"

Anlatacağıma söz vermiştim. Ya bu karmaşanın içinden çıktığında, ki babam dahil olduğunda çıkabileceğimi zannetmiyordum, ya da şimdi anlatsam ne fark ederdi ki?

Dün gece odamda takılırken babamın gelip söylediği o sözleri aynen aktardım. "Eğer seninle görüşmeye devam edersem, yeraltında çıkan yangınla ilgili gözaltına alınanlar arasında olacağını söyledi."

Özgür'ün omuzları rahat bir nefes verir gibi düştüğünde, kaşlarım çatıldı. Ardından kısa bir kahkaha attığında bu hoş görüntüyle aptalca gülümsedim.

"Sen," dedi ve duraksadı. Hala kolumda olan eliyle beni kendine çekip sarıldığında şaşıp kaldım. "Sen tam bir aptalsın."

"Özgür, anlamıyorum." Dediğimde hafifçe geri çekildi.

"O gözaltına alınanların hiç birinin orada dövüşenler olmadığına hiç dikkat ettin mi?" Düşündüğümde doğru bir noktaya değindiğini fark etsem de nedenini hala anlamamıştım. Kaşlarımı kaldırarak baktığımda uzun bir açıklamanın belirtisi olduğunu anladığım bir şekilde derin nefes aldı.

"Biz, yani yasal olmayan yollarla yürütülen bu mekanlarda dövüşenler işe başlamadan önce bu mekanın başına gelebilecek her türlü belanın dışında kalmak için bir belge imzalarız. Hatta soy isimlerimiz gibi diğer bir çok bilgiyi paylaşmayız bile. Bunun yanında daha zeki olanlar yapılan bu konuşmaların ses kaydını bile alır. Benim gibi olanlar yani." Dediğinde ağzım açık kaldı.

Eğer babamın sesini kaydetmişse, babam yeraltının ya da o restoranın müdürü olarak konuşmuşsa bu da demek oluyor ki... Özgür'ün elinde onu mat edecek bir kanıt vardı.
🦑🦑🦑

Seelaaam! Aslında bölüm kısa oldu. Gelecek bölümde yazacaklarımı da bu bölümde yazmak istedim ama yarın okula gitmem gerekiyor. O yüzden erken uyumam falan filan. Ama yarın kesin atacağım bölüm. Bu arada bana bölümler biraz textingden uzaklaştı gibi geliyor. Ama bu sadece iu ayrılık için geçerli. Tahminimce önümüzdeki bölüm son olacak. Sonra aynı akışa devam ve final! O değil de bayağı 50 bölüm olmuşuz ya. Oysa benim anlatmak istediğim çok şey vardı:(( Şimdi uzatıp cıvımakta istemiyorum, halledicem artık bir şekilde. Çok konuştum, neyse, yarın görüşmek üzere öptüm😘👐🏻.

UCUBE | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin