Selaam multide karekterlerimiz var. Keyifli okumalar🖤
Sabah belime sarılmış bir elle uyanmayı beklemiyordum. Elin sahibine baktığımda Onur olduğunu görmemle ufak bir şok yaşamıştım. Onun yanımda ne işi vardı?
Tam uyandırmak için ona vuracaktım ki durdum. Başını göğsüme koymuş uyuyordu. Uyanıkken bir kez bile içten güldüğünü görmediğim bir Onur vardı şu an karşımda. Onu ilk kez bu kadar masum görüyordum.
Tam yanağına dokunacaktım ki son anda fark ettim ve geri çektim. Üzerimizde ki örtüyü kaldırdım ve ayağa kalktım. O hiç istifini bozmadan uykusuna devam etti. Satürne baktığımda onun kucağına kıvrılmış uyuyordu. Hemen cebimden telefonumu çıkarıp bir fotoğraflarını çektim. Kendi kendime güldüm ve eve doğru yürümeye başladım. Karnım çok acıkmıştı. Eve girdiğimde herkes uyanmıştı.
"Oo Alya günaydın nerdeydiniz siz?" Çağatayın cümlesiyle ona döndüm.
"Şey gece öyle yürüyeyim diye çıkmıştım şezlongda uyuyakalmışım. Onur da oraya gelmiş o da diğer şezlongda uyumuş." Yalan söylemeyi beceremediğim için yüzümün kıpkırmızı olduğuna adım gibi emindim.
"Neyse kuzum hadi hazırlan da kahvaltıya gidiyoruz." Onu başımla onaylayıp yukarıya çıktım. Odama girip valizden kot bir şort ve üzerine bir tişört çıkardım ve giydim. Saçlarımın örgüsünü çözdüğümde saçlarım iyice dalgalanmıştı. Onları iyice tarayıp dalgasını elimden geldiğince açtım. Saçlarımı hep düz kullanmaya alışık olduğum için dalgayı kendime yakıştırmıyordum.
Telefonumu da alıp aşağıya indim. Onur çoktan gelmişti. Onunla göz göze gelmeden Arda ve Kumsalın arasına geçip oturdum.
"Bence artık yeter tüm gün fingirdeşip durmayı kesmelisiniz." İkisi de dediğime gülünce dayanamayıp bende onlara güldüm. O sırada içeriye gelen Onurla göz göze gelince gülmem kesildi. Gülmemle birlikte kesilen bir şey daha vardı. Nefesim.
O nasıl yakışıklı olmuştu öyle. Hayır kahvaltıya gidiyoruz ne bu yakışıklılık. Gözlerimi üzerinden çektim ve ellerimle oynamaya başladım.
"Alya bir gelirmisin?" Bir saniye o beni mi çağırmıştı. Kafamı kaldırıp Onura baktım. Yüzünde yine bir ifade yoktu. Şaşırdık mi? Hayır. Ayağa kalktım ve onu takip ettim. Bahçeye çıktığımız da durdu ve bana döndü.
"Noldu neden çağırdın.?" Yere eğildi ve yerden Satürnü alıp bana verdi.
"Unutmuşsun sabah almayı." Sabah yanımda uyumasıyla alakalı bir şey diyecek sanıyordum oysa ki. Başımla onu onayladım.
"Uyuyordunuz ikiniz de ben de uyandırmak istemedim yanından kalktım ve gittim." Ne dediğimi anlamamış gibi bana baktı.
"Sen yanımda mi uyudun benim?"
Ne yani hatırlamıyormuydu?"Ben değil sen benim yanımdaydın?"
Havaya baktı."Satürnün sütünü verdim aç değil."
Lafı değiştirmişti. Bende uzatmadım.
Onu başımla onayladım ve kahvaltıya gitmek için bizi bekleyen çocukların yanına gittim. Annemler bizden önce gitmişlerdi. Hepimiz arabalara binip yola koyulduk. Ben yine Onurun arabasına binmiştim.Kahvaltı yapacağımız yere geldiğimiz de arabadan indim ve kumsalların yanına gittim. Onurla çok göz göze gelmek istemiyordum istemsizce utanıyordum.
Hepimiz oturup kahvaltılarımızı yaptık. Kahvaltı boyunca Onurla hiç konuşmamıştık.
Burdan kalktıktan sonra tekrar eve döndük. Kumsalla ikimiz denize girmek için mayomuzu giydik ve aşağıya indik. Kumsalın Mayo giymesine Arda ne kadar kızsa da daha yeni barıştıkları için aralarının bozulmasını istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı (TAMAMLANDI)
Genç KurguYan evden gelen sesle kapattığım gözlerimi araladım. Kapı kapanma sesi oldukça yüksekti. Merak edip kulaklıklarımı çıkardım ve Oraya doğru ilerledim. Onur bahçede ki koltuklardan birisine oturmuş başını ellerinin arasına almış öylece yeri izliyordu...