Bölüm şarkısı Feridün Düzağaç - Alev alev
Keyifli okumalar :)Sabah büyük bir gürültüyle uyandım. Yatağımdan hızla kalkıp koşarak aşağıya indim.
Gördüğüm manzara karşısında dilim tutulmuştu. Onur elinde ki vazoyu yere fırlatmıştı sanırım. Her yer cam kırığıydı. Bizimkiler ona sinirlenme tamam tarzı şeyler söylüyordu. Kırık cam parçalarının arasından geçerek yanlarına gittim. Onur kanepeye oturmuştu."Ne oldu burda?" Kumsal bana sus işareti yapınca ne olduğunu daha da merak etmiştim.
"Ya söyleyinsene Onur sana ne Oldu sen niye bu kadar sinirlisin?" Göz ucuyla bana baktı ve başını arkaya yaslayıp gözlerini kapattı. Çağataya baktığımda bana gel işareti yaptı ve birlikte mutfağa geçtik. Diğerleri de arkamızdan gelmişti.
"Onuru yalnız bırakmayınsana biriniz gitsin onun yanına." Çağatayın cümlesiyle Aytaç başıyla onayladı ve salona geçti.
"Ee anlatın ne Oldu neyiniz var?" Çağatay sandalyeye oturdu.
"Şu gizli numara Onuru aramış burdaymış seni takip etmiş sanırım onları demiş Onur da sinirlendi sana bir şey yapabilir diye düşünüyor."
Peşimizi bırakmamakta ısarcıydı."Hep öyle diyor ama bir şey yapmadı hem ne zaman bulmayı planlıyorsunuz şu gizli numarayı.?" Artık gerçekten çok sıkılmıştım bu olaydan.
"Bulmaya çalışıyoruz işte adam kendini çok iyi gizlemiş." Ofladım.
Salona geçtiğimiz de Onur sakinleşmişti. Karşı kanepeye geçtim ve oturdum. O sırada çalan telefonumla yerimden kalktım ve koyduğum yerden aldım. Gizli numara arıyordu.
"Gizli numara arıyor." Onur hemen ayağa kalktı ve elimde ki telefonu alıp açtı ve kulağına götürdü.
"Ne istiyorsun lan Allahın cezası ne seni bulduğum an geberteceğim ağzına sıçacağım senin bittin sen." Karşı da ki kişinin gülme sesi gelince daha da sinirlenmişti. Onur telefonu kapattı ve bana uzattı. Aldım ve koltuğa koydum. Hiç bir şey demeden evden dışarıya çıktı. Bende onun arkasından çıktım. Sahile doğru yürüyordu. Arkasından seslendim.
" Onur bekle." Arkasını dönmeden durdu. Koşarak yanına gittim.
"Ya sürekli aynı şeyi söylüyor bak ben hâlâ burdayım diğerleri de burda sen de burdasın bir şey yapamıyor işte o adam sadece lafta." Yürüyerek denizde sakin bir yere geçtik ve oturduk.
"Her an bir şeyler yapabilir." Güldüm.
"Bence yapamaz senden korkuyordur." Bu sefer de o güldü.
"Bence de korksun bulduğum an geberteceğim onu çünkü." Derin bir nefes aldım.
"Ya takmasana bak ne güzel tatile geldin dün neşen yerindeydi yüksek tut enerjini ne bu böyle sinir halindesin." Yanına döndü ve güldü. Yüzünü alıp bana bakması için çevirdim. Göz göze geldiğimiz de gülmesinin yerine hafif bir gülümseme kalmıştı.
"Hı şöyle gül biraz sana sinirlenmek yakışmıyor mazallah peşinde ki kızlar beğenmez Seni." Güldü. O sırada gözleri dudaklarıma kaydı. İstemsizce yutkundum.
"Neden yapıyorsun bunu?" Gözlerime baktı.
"Neyi?"
"Beni neden koruyorsun?" Derin bir nefes aldı ve gökyüzüne baktı.
"Bilmem içimden öyle geliyor." Şu an o kadar masum duruyordu ki.
"Neyse hadi gel kalk ayağa." Ayağa kalktım ve elini tuttum bana ne yapıyorsun der gibi bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı (TAMAMLANDI)
Fiksi RemajaYan evden gelen sesle kapattığım gözlerimi araladım. Kapı kapanma sesi oldukça yüksekti. Merak edip kulaklıklarımı çıkardım ve Oraya doğru ilerledim. Onur bahçede ki koltuklardan birisine oturmuş başını ellerinin arasına almış öylece yeri izliyordu...