O sırada bizimkiler gelmişlerdi ve benim cevabimi bekliyorlardı. Bense çoktan Ağlamaya başlamıştım. Zor çıkan sesimle Evet diyebilmistim. Çağatay ve Aytaç konfeti falan patlamışlardı ama o an tek odaklandigim Onurun da benimle birlikte ağlamasiydi.
Göz göze geldiğimizde Onur gözlerini silmişti.
"Seni seviyorum Güzelim." Uzanıp yanagimdan öptü. Aynı şekilde bende ona karşılık verdim. Yüzüğü parmagima taktı. Heyecandan ellerim titriyordu. Bir kez daha sarıldım ona.
O sırada bizimkiler gelip teker teker bizi tebrik ettiler.
"Kanka beni bile duygulandirdiniz lan ." Çağatayın dediğine güldüm. Cidden onların da gözleri dolmuştu.
Berfeyle sarıldık.
"Ee o zaman sıranın size geldiği kesinleşti öyleyse." Gülümseyerek onu onayladım. Sanırım bu doğruydu.
Onura döndüğümde beni izlediğini fark ettim. Yanıma yaklaştı ve ellerimi tuttu.
"Dans edelim mi?" Gülümseyerek onayladım. Ikimizin de gözlerinin içi gülüyordu. Ravis - Güzel kadın şarkısı başlamıştı. Onurun inceliği ona bir kez daha aşık olmamı sağlamıştı.
Dans bittikten sonra orada hazırlanan Masaya oturduk hepbirlikte. Onur bir saniye bile elimi bırakmamıştı.
"Ben teşekkür ederim bu anlamlı günde yanımızda olduğunuz için." Bizimkilere yönelttiğim cümleyle hepsi gülümsedi. Bir kişi hariç. O da Çagataydi.
"Bende teşekkür ederim kanka ama bu pastalar için." Geldiğinden beri masada ne var ne yok hepsini yemişti. Bu hâline hepimiz kahkaha attık.
Bir süre daha orada oturup kalktık. Hepbirlikte Mardin sokaklarında Berfelerin evine doğru yürüyorduk. Biz Onurla çocukların arkasindaydik.
"Sen hangi ara plânladın hiç de çaktırmadın." Onura yönelttiğim soruyla muzipçe gülümsedi.
"Ben ayarlarım güzelim. Nasıl ama hiç fark etmedin değil mi?" Gerçekten de bu işte iyiydi. Hiç fark ettirmemisti. O an aklıma gelen şeyle Onura döndüm.
"Allah bilir kaç kıza ettin ondan böyle profesyoneldin." Yalandan kaslarımı cattim. Onursa şaşırmış bir şekilde bana dondu. Bu hâline gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Vallahi hayatim ilk defa sana ettim. Hoş ben zaten gerçekten ilk kez bir kadına aşık oldum orası ayrı." Son cumlesini fısıldayarak söylemişti ama ben duymuştum. Uzanıp beline sarıldım. O da başımın üzerinden öptü. Bir kez daha bu halimize şükür ettim.
Ertesi gün Berfelerin düğünü için hazırlanıyorduk. Berfe gelinliğininin içinde kuğu gibi olmuştu.
Bende elbisemi giydim. Onur biraz elbisemi kısa bulduğu için asabiydi. Yanına gittim ve beline sarıldım.
"Kıskanınca da ayrı bir yakışıklı oluyorsun." Gülümsüyor gibi oldu ama kaslarını geri çattı hemen.
"Dur yumuşuyorum Alya'm ya." Bu hâline kahkaha atmıştım. O da dayanamayıp benimle gülmüştü.
Hepbirlikte düğün salonuna gelmiştik ve Berfelerin çıkmasını bekliyorduk. O sırada gözüm Aytaca takıldı. Bir tarafa gözünü daldırmıştı. Baktığı yere baktığımda Berfenin kuzenlerinden olan Sevdayı gördüm. Aytaç ona baktığımı fark edince gözünü kaçırmıştı. Bu hâline güldüm ve yanına gidip oturdum.
"Ne o yakışıklı nereye daldın öyle."
"Yok be kanka dalmadım bir yere."
"Tabi canım inandım bende. Basbayağı Sevdayı izliyorsun. Bak ciddiyim öyle izleme rahatsız olabilir kız." Dediğimle bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı (TAMAMLANDI)
Roman pour AdolescentsYan evden gelen sesle kapattığım gözlerimi araladım. Kapı kapanma sesi oldukça yüksekti. Merak edip kulaklıklarımı çıkardım ve Oraya doğru ilerledim. Onur bahçede ki koltuklardan birisine oturmuş başını ellerinin arasına almış öylece yeri izliyordu...