Bölüm şarkısı bölüm ile uymuyor biliyorum olsun yine de şöyle bir köşeye bırakayım dinlemek isterseniz:) Keyifli okumalar🖤
Onur sonunda kendine geldiğinde etrafimizda ki kalabalığa aldırmadan kucağında ki Çağatayla arabaya doğru koşmaya başladı. Bende arkasından koşuyordum. Arabanın arka koltuğuna çağatayı yatırdıkdan sonra şoför koltuğuna oturuyordu ki durdurdum. Bu halde araba süremezdi kendinde bile değildi.
"Arkaya onun yanına geç ben sürerim arabayı hadi daha fazla vakit kaybetmeyelim." Dediğimi hiç beklemeden yaptı ve onun yanına geçip oturdu. Onu daha önce hiç böyle görmediğime adım gibi emindim. Şoför koltuğuna geçip gazı kökledim. Aynadan ona baktığımda gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm. İstemsizce gözlerim dolmuştu. Hastanenin önüne geldiğimizde hiç beklemeden çağatayı kucağına alıp acile koştu. Bende arkasından.
******
Saatlerdir Çağatayın ameliyattan çıkmasını bekliyorduk. Hiç bir şey demeden onu ameliyata almışlardı. Onun vurulduğunu duyan diğer arkadaşları da apar topar buraya gelmişlerdi. Şimdi ise hepimiz oturmuş onun çıkmasını bekliyorduk. Onur perişan olmuştu. Ağlamıyordu ama gözleri kıpkırmızıydı. Öylece yere oturmuş duvarı izliyordu.
Ameliyathanenin kapısı açıldığında hepimiz çıkan hemşireye dikkat kesildik.
"Çok kan kaybetmiş acil A rh+ kana ihtiyacımız var."
"Benim kan grubum uyuyor ben verebilirim." Herkes dediğimle bana dikkat kesildi.
"Peki beni takip edin." Hemşirenin dediğini yapıp onu takip etmeye başladım. Girdiğimiz odada sedyenin üzerine uzanıp hemşirenin işini yapmasını izlemeye başladım. O sırada kapıdan Onur girdi ve yanıma geldi. Onun bu hâline üzülmeden edemiyordum.
"Teşekkür ederim." Gülümsedim.
"Lafı bile olmaz böyle bir şeyin Onur keşke elimden daha fazlası gelse." Başıyla beni onayladı. Karşıda olan koltuğa geçip oturdu. Dirseklerini dizine yaslayıp elleriyle saçlarını karıştırmaya başladı.
"O benim kardeşim ona bir şey olursa hiçbirimiz birdaha kendimize gelemeyiz." Ağlamak istiyordu ama ağlamıyordu.
"Korkma ona bir şey olmayacak kötü düşünme." Ofladı.
"Sende geceden beri burdasın çocuklara söyleyeyim seni eve bıraksınlar yoruldun."
"Hayır bende onun çıkmasını bekleyeceğim hem belki tekrar kana ihtiyaç falan olur bilmem." Güldü.
"Neden tanımadığın bir insan için böyle bir şey yapıyorsun Alya kan vermeyedebilirdin."
"Tanıyıp tanımamam böyle bir durumda konu bile olmaz Onur." Sıkıntıyla saçlarını çekti. Ne zaman bir şey kafasına takılsa hep böyle yapıyordu.
"Kim böyle bir şeyi yapacak kadar ileriye gider Onur bunu neden yapar ki." Gözlerim dolmuştu. Eğer kim olduğunu bulamazsak sıra bize de gelecekti.
"Her kim bilmiyorum ama en yakınlarımdan beni vurmaya çalışıyor onlara zarar vererek beni bitirmeye çalışıyor." Başımla onayladım.
"Ama neden benimle uğraşıyor ben senin en yakının falan değilim benimle uğraşması sence de çok saçma değil mi?"
"Bilmiyorum kafam çok karışık Çağatay sağ salim çıksın da şu an başka bir şey istemiyorum. "
Burda ki işimiz bitince odadan çıktık. Ameliyathanenin önüne geldiğimiz de herkes bitkindi. Bir anda başım dönmeye başlayınca istemsizce Onurun kolundan tuttum. Tam düşüyordum ki Onur beni tuttu ve sandalyelerden birisine otturdu. Önüme diz çöktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı (TAMAMLANDI)
Teen FictionYan evden gelen sesle kapattığım gözlerimi araladım. Kapı kapanma sesi oldukça yüksekti. Merak edip kulaklıklarımı çıkardım ve Oraya doğru ilerledim. Onur bahçede ki koltuklardan birisine oturmuş başını ellerinin arasına almış öylece yeri izliyordu...