Bölüm 2

380 23 4
                                    

Multi de Onur var.
Keyifli okumalar🖤

"Abi benim şansımın kesin babannesi kaşar ya tamam birazcık beyaz peynir de olabilir ama bir kaşarlık var ne diye bunun burda işi var ya of of Allah'ım inşallah geçerken falan uğruyordur da buraya taşınmıyordur." Arabadan İnerken gördüğüm Onur sayesinde söylenmeye başlamıştım yine. Arabadan inip eve girmişti. Büyük ihtimal yeni taşınan oydu. Şansıma bir kez daha küfür edip aşağı indim. Annemler koltuklara yayılmış meyve yiyorlardı. Abimin yanına geçip tabağından bir elma aldım.

"Ya git kendine yenisini hazırla kızım sünme tabağıma." Tabağını kendine çekip ciddi yüz ifadesiyle bana bakıyordu şuan. Bu hâline kahkaha attım.

"Ya baba şu yan eve kim taşınıyor?"

'Sanki bilmiyorsun da sılık' iç sesime gözlerimi devirdim. Herşeye de karışma bi.

"Bizim yeni iş ortakları kızım bak iyi hatırlattın gidim de yardim lazımsa yardım edeyim ayıp olmasın." Yediğim elma boğazımda kalınca kısa bir öksürük krizine girmiştim. Artık kesinlikle emindim. Şansımın babaannesi kesin kaşardı. Kesin bilgi yayabilirsiniz. Abim helal diyip öldürürcesine belime vurunca bu sefer de belim kırılmıştı resmen.

"Yavaş ye yavaş aç köpek yavaş." Sonunda öksürüğüm durmuştu. Abimin omuzuna bir tane geçirdim.

"Nasıl ya ne ortağı." Babama yönelttiğim soruyla babam bana döndü.

"İş ortağı işte kızım şirketin. Yeni ortağımız." Ağlayabilirmiyim? o çocukla aynı okulda aynı sırada olduğum yetmiyormuş gibi bir de yan evimiz de oturuyorlardı. Kafamı onaylar biçimde salladım.

Daha fazla tesadüfü kafam kaldıramayacağı için odama çıkıp kendimi yatağıma gömdüm.

                           ****

"Alyaaa in aşağıya hadi geç kalacaksın." Annemin resmen cırlayan sesiyle çantamı da alıp odadan çıktım. Ah ne güzel olurdu şöyle bir 48 saat geç uyansaydım.

Aşağıya inip kahvaltı masasına oturdum. Bugün okula tek gidecektim. Yürüme mesafesi 10 dakika falandı zaten. Boşu boşuna salak abim gaz yakıyordu. Zorla kahvaltı edip evden çıktım. Hava bugün tam da bahar havasıydı. Hiç sevmediğim havalar ne vardı yağmurlu bir hava olsaydı mis gibi. Kulaklıklarımı kulağıma takip yürümeye başladım. Allah'tan ki yeni komşularımız! olan Onur salağına rastlamamıştım. Aslında her sabah bu saatte gitsem o bu saatlerde dışarıda olmuyor sanırım ona denk gelmezdim.

Okula geldiğimde biraz erken gelmiş olacağım ki okul da çok kişi yoktu. Boş bir bank bulup yayıldım. Yayılmak hayat felsefem. Bir de yemek yemek. Bir de uyumak. Kendi kendime güldüm. Orada biraz daha oturup sınıfa geçtim. Sırama geçip oturdum. Umarım bugün Onur gelmezdi. Ya ne işi vardı onun okulda. Gelmese nolur. Onun gelmemesi için dua etme operasyonunu bitirip çantamdan kitaplarımı çıkardım. Hoca sınıfa gelmişti. Dersimiz matematikti ve ben matematik anlamıyordum. Mecburen ders dinleyecektim.

Muhtemelen dersin son dakikalarında kapı çaldı ve sınıfa Onur girdi. Şansıma gözlerimi devirdim. Geçip sırasına oturdu. Yani yanıma. Hiç bir şey demeden kafasını sıraya gömdü. Haydaa bu çocuk dersler de ful uyuyor ne işi var bunun okulda.

Daha fazla düşünmeyi bırakıp derse odaklandım. Ah hocam ne güzel anlatıyorsunuz bir de ben anlasam. 

                           *****
"Ya anne hastayım ben temizliğe falan yardım edemem bak zaten miğdem de bulanıyor kusuveririm üstüne ha."

Daha eve yeni gelmiştim. Hatta üzerimi bile değiştirmemiştim ki annemin gazabına uğradım. Beni temizlik yapmam için zorluyordu. Ama ben de Alyaysam bundan da yırtardım.

Karanlığın Işığı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin