Kalktığımda resmen öğlen olmuştu. Dün akşam gece yarısına kadar oturup dizi izlemiştim.
Yataktan doğrulup lavaboya girdim. Aynada ki görüntüme çığlık atma isteğimi son anda bastırıp günlük rutinimi hallettim. Odama geçip üzerime bir tayt ve bir tişört geçirdim. Ayağıma spor ayakkabılarımı geçirip aşağı indim.
"Uyandın sonunda bir an bahar uykusuna yattın sanmıştım." Abime dil çıkartıp dolaptan bir şeyler atıştırdım.
"Kız düzgünce masayı hazırla da yapsana kahvaltını."
"Ya hiç aç değilim zaten öylesine atıştırıyorum anne."
"Üşeniyorum desene sen şuna." Kıkırdadım.
"Ben biraz dolaşacağım anne sıkıldım evde." Annem başıyla onayladı. Ona öpücük atıp dışarıya çıktım. Hava çok güzeldi.
Kulağıma kulaklıklarımı takıp telefonumdan rastgele bir müzik açtım ve yürümeye başladım.Olduğum kaldırımdan karşıya geçerken korna sesiyle irkildim. Arabanın bana çarpmasından son anda kurtulmuştum. Arabayı süren kişi bir kızdı. Kapıyı açıp yanıma geldi.
"Çok özür dilerim fark edemedim seni iyimisin bir yerinde bir şey yok değil mi?" Hızlıca sözlerini tekrarlarken gülümsedim.
"Hayır hayır benim dalgınlığıma denk geldi asıl sen kusura bakma iyiyim bir şeyim yok." Gülümsedi. Normalde olsa küplere biner kıza saldırırdım ama haksız olan taraf bendim ve kız oldukça iyi birisine benziyordu. Sapsarı uzun saçları, Fiziği ve giyimi çok hoştu.
"Bu arada ben Kumsal." Uzattığı elini sıktım be gülümsedim.
"Bende Alya."
"Burada mı oturuyorsun." Yönelttiği soruyla başımı onaylar biçimde salladım.
"Sen?"
"Biz yeni taşındık. Bende eve bir şeyler almak için markete gidiyordum şimdi. İstersen seni eve bırakayım o sırada sohbet etmiş oluruz."
"Yok teşekkür ederim evim çok yakın zaten buraya sen daha fazla oyalanma istersen."
"Ya o zaman ben sana numaramı vereyim müsait olduğun bir zaman biryerlere gidelim oturup sohbet ederiz." Gülümseyip verdiği numarayı telefonuma kaydettim.
"Tamam o zaman görüşürüz Alya." Ona el sallayıp arkamı döndüm gidiyordum ki Gördüğüm tanıdık yüzle durdum. Bir dakika o Kumsala mi bakıyordu? Kumsala baktığımda o da Onura bakıyordu. Noluyor der gibi ona baktığımda sessizce ağzını oynatarak sonra anlatırım dedi. Onura döndüğümde çoktan arkasını dönmüş gidiyordu. Bende daha fazla oyalanmadan eve doğru yürümeye başladım. Onur ve Kumsalın arasında ne olduğunu çok merak etmiştim.
Eve geldiğimde ortalıkta kimse yoktu. Arka cebimden telefonu çıkartıp annemin numarasını tuşladım. İkinci çalışta açmıştı.
"Anne nereye kayboldunuz bir anda haber de vermediniz."
"Kızım babannen hastalanmış acil gelin dediler apar topar hazırlanıp çıktık bizde büyük ihtimalle bugün burda kalırız."
"Abim de mi gitti?"
"Evet o da bizimle geldi eğer korkarsan yan komşulara geçebilirsin." Yan komşulardan kast ettiği Onurlardı. Onurlarda kalmak mi tövbe.
"Yok ya korkmam heralde siz merak etmeyin beni görüşürüz dikkat edin öptüm." Telefonu kapatıp koltuğun birine attım. Sıkıntıyla ofladım. Evde tek kalmaktan nefret ederdim. Aklıma Kumsalı aramak gelse de hemen vazgeçtim. Daha saatler önce tanıştığım bir insanı evime alamazdım. Koltuğa oturup televizyondan bir film bulup izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı (TAMAMLANDI)
Teen FictionYan evden gelen sesle kapattığım gözlerimi araladım. Kapı kapanma sesi oldukça yüksekti. Merak edip kulaklıklarımı çıkardım ve Oraya doğru ilerledim. Onur bahçede ki koltuklardan birisine oturmuş başını ellerinin arasına almış öylece yeri izliyordu...