"Bir..." , "İki..." , "Üç..."BOOM!
Jaehyun patlayan bombanın etrafa saçtığı, adeta aç bir canavar gibi her şeyi yiyen ateşe bakarken haykırmadan edemedi
"Bu nasıldı, piç kuruları?"
Patlamayı izlemek ama yaralanmamak için saklandığı yerden çıktı, neredeyse kolu kadar olan Knight 0648 silahını eline aldı ve daha rahat taşımak için sağ omzuna sabitledi. Görüş alanını temizlemek için etrafını saran dumanı eliyle savuşturduğunda en sevdiği siyah deri eldiveninin hasar gördüğünü fark etti ve patlamanın bütün keyfi kaçtı.
O, en sevdiği eldiveniydi.
Dumanı yara yara ilerlerken kalın tabanlı botlarının altında ezilen bina kalıntılarının çıtırtılarına insan sesleri karışınca silahın yeşil düğmesine basıp şarj etti. Patlamayı görüp harekete geçmeleri uzun bile sürmüştü aslında. İnsan dünyanın en prestijli bankasını soymaya çalıştığında daha aksiyon dolu bir şeyler bekliyordu. Her saniye istediği şeyin saklandığı kasaya yaklaşırken alevler de etrafı yiyor, patlamanın dışında kalmış güvenliklerin ona ulaşmasını zorlaştırıyordu. Kasaya birkaç metre kalmıştı ki alevlerin çıtırtısı doldurulan silah şarjörlerinin sesinde kayboldu. Jaehyun heyecanla sonunda, diye düşünürken yüzünde kocaman bir gülümsemeyle arkasına döndü.
Bu kadarcık mı?
Hala yere inmemiş dumanın ortasında on adam duruyordu. Jaehyun sinirle gerçekten mi? Diye homurdandı içinden.
"Benim gibi bir hırsıza sadece on adam mı? Herifler binanın ana girişini uçurduğumu fark etmedi herhalde."
On siyah takımlı ve bina içinde olmalarına rağmen güneş gözlüğü takan adam ve Jaehyun ile bir süre bakıştı. Jaehyun onların yüzlerine değil de ellerinde tuttukları silahlara bakıyordu. Hepsinde aynı tip silah vardı ve Jaehyun bu silahı zar zor tanıyabildi.
"Aveugler 98."
Yer altı piyasasında yeni çıkmış bir silahtı ve diğer silahlardan çok üstün olduğunu duymuştu. Hedefi kör ederek etkisiz hale getiriyor sonra da bayıltıyordu, polislerin sorgulamak için öldürmedikleri suçluların üzerinde kullanılması için üretildiği belliydi. Jaehyun biraz tedirgin olmuştu şimdi, yer altı piyasasına yeni düştüğü için daha önce bu silahla hiç talim yapmamıştı ve nasıl manevralar yapması gerektiğini tam kestiremiyordu.
Bu...bu...kesinlikle MUHTEŞEMDİ!
Jaehyun uzun zamandır bir görev için bu kadar heyecanlanmamıştı.
Heyecanı bütün bedenine yayıldı ve ani bir adrenalin patlaması eşiğinde silahını ateşledi. Knight 0648'in saniyede 50 mermi atan ateşleyicisi sağ omzunu yakarken acıyla inledi. Silah korumasını takmayı nasıl unuturdu?! Jaehyun omzundan bütün bedenine yayılan acıyı adrenalin sayesinde unuturken ona doğru gelen bir mermiden son anda kurtuldu.
Ani acı dalgası yüzünden silahın menzil doğrultusunu kaydırdığını fark edip ateşi yine on adamın üstüne sabitledi. Kurşunlar adamları tararken her yer bir anlığına kana bulandı, mermiler eti o kadar şiddetli deliyordu ki fışkıran kan Jaehyun'un kıyafetlerine bile bulaştı.
Jaehyun yanağına bulaşan birkaç damla kanı elinin tersiyle sildi, on adam çoktan parçalanmıştı. Hafif bir hayal kırıklığı ve bilmediği bir silahta bile yaralanmamanın verdiği keyifle ilerlemeye devam etti. Adamların üstünden geçerken bir an durdu ve silahlardan birini eline aldı. Jaehyun'un kurşunlarından zarar görmüş olsa bile hala çalışır durumdaydı.
Silahı kemerinden sarkan zincirlerden birine asıp yoluna devam etti. Bir yandan da on adamı bu kadar kolay nasıl yere serebildiğini düşünüyordu. Aklını kurcalayan iki şey vardı:
Birincisi, burası dünyanın en korunaklı bankalarından biri olmakla ünlü olsa bile Jaehyun girişi patlatabilmişti ve istediği şeye doğru kolayca ilerliyordu.
İkincisi de karşısına on adam çıkmıştı ve hepsi de Aveugler 98 kullanmasına rağmen kolayca onlardan kurtulmuştu. Jaehyun daha çok uğraştıran korumalar olmuştu, hem de bundan çok daha korunaksız bankalarda.
Bu işte yanlış giden bir şeyler var diye düşünüyordu, kaşlarını çatarken. Adımlarını hızlandırdı, burada daha fazla zaman harcamak istemiyordu. Yaklaşık beş metre uzunluğunda ve altı metre enindeki kasanın önünde durdu. Hatta kasaya o kadar yakın duruyordu ki burnu soğuk metale değiyordu.
Deri ceketinin cebinden avuç içi kadar bir bomba çıkardı ve kasanın üstüne yerleştirdi. Patlatıcıyı etkinleştirmeden önce biraz uzaklaştı. Kırmızı düğmeye bastığı an kasanın kapısı dumanlar eşliğinde eridi, bu asit bombalarından biriydi.
Ve kasanın içini gördüğü an ağzı açık kaldı. Haklıydı, başından beri beklediği terslik tam önünde duruyordu.
Kasa tıka basa adamla doluydu ama önemli olan adamlar değil ona yöneltilmiş onlarca Aveugler 98 namlusuydu.
Jaehyun Knight 98'i sırtına atarken koşmaya başladı. Kendi açtığı deliğe doğru son sürat koşarken mermiler sırtında bir o yana bir bu yana sallanan silahına isabet ediyordu. Hedef almayı zorlaştırmak için zig zaglar çizerken sol topuğu yanmaya başladı. Acıyla haykırırken panik içinde lanet kurşunlardan birinin topuğuna isabet ettiğini fark etti. Hızı düşerken sol topuğuna her bastığında haykırıyor acıdan kendinden geçecek gibi oluyordu. Neyse ki başka bir mermi yemeden kendi deliğine ulaştı. Dışarıda hiç polis yoktu, herhalde herifler bu işi kendi halledebileceğini zannetmişti.
Jaehyun koşabildiği kadar hızla koşmaya devam ederken görüşü kararmaya başladı. Beklediği oluyordu, görüntü ilk önce bulanıklaştı ve sonra da tamamen karardı. Kör olmuştu. Panik yapmamaya çalışarak ilerlemeye devam etti ama artık koşmuyor hatta yürümüyordu bile! Sekiyordu, kandan ıslanmış ayakkabısının içinde sol ayağı fena yanıyor ve yürümesini engelliyordu. El yordamıyla ne kadar ilerledi bilmiyordu ama çok geçmeden bütün bedenini bir hissizlik kapladı. Bayılıyordu. Panikle etrafını görebilmeyi diledi, nerede olduğunu anlamaya çalıştı son bir çabayla.
Bayılacaktı ve uyandığında kendini bir sorgu odasında bağlı bulacaktı.
Jaehyun inledi ve acı içinde yere serildi...
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
trauma + dojae
Fanfictionjaehyun dünyaca ünlü, başarılı bir hırsızdır. doyoung ise hayallerini gerçekleştirememiş bir muhasebecidir. [dongyoung x jaehyun relationship] all human au¡ smarm / smut / light angst / crime / action / adventure © limitaeles all rights rese...