yine arayı açtım amaaaa olsun ybb atıyorum bakıın, kitabın kapağı nasıl dürüst olun haa güzel değilse değiştireceğim çünkü biraz benim de içime sinmedi gibi gibi uwu ✨🍓🌈
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Birimizi seçmelisin Jaehyun. Ya ben ya da Claude."
Herhalde taktığı 10 metalik küpe kulaklarına zarar vermişti, çünkü Jae bir an Doyoung'un Claude ve kendisi arasında bir seçim yapmasını istediğini duymuştu.
Bu çocuk anlamıyor mu?! Ben Claude'u sevmiyorum! Bunu ona daha kaç kere söylemem gerekiyor!? Hem Claude... Hem Claude benim tek ailem! Gerçi, yaptığımız şeyleri aileden biriyle yapar mıydım bilemiyorum... Belki uzak kuzenlerimle... Ah, doğru ya; onlar beni hiç görmedi, zavallılar.
Her neyse! Keşke piç Claude sapık düşüncelerine sahip çıkabilseydi de, onu eskisi gibi, abim olarak görmeye devam edebilseydim.
Ama onunla yatmayı kabul eden de sendin Jae.
Kapa çeneni! Zorundaydım! Başkasına güvenemezdim! Eğer başka biriyle çalışsaydım şimdi içeride, ailem gibi bileklerimi parçalayacak bir şey arıyor olabilirdim!
İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz Jae. Sen de istedin, ne kadar istemiyormuşsun gibi davransan da...
Pekala, Claude'nin neredeyse benim kadar yakışıklı olduğunu kabul ediyorum ama, hayır. Onu hiç istemedim sevgili iç ses.
Madem öyle, cevabını ver.
Vereceğim zaten! Ben sadece... Hayatımı birçok kez kurtaran ve kimsem yokken yanımda olan tek kişiyi kaybetmek istemiyorum...yani, sanırım. Ama uzun bir zamandan sonra yaşadığımı hissettiren çocuğu da kaybetmek istemiyorum. Ben ikisinin de yanımda olmasını istiyorum!
Olduğuna inanmadığım Tanrım, yakışıklılığım seni bu kadar mı kıskandırıyor ki başım dertten kurtulmuyor?
"Ben..." Jae'nin devamını nasıl getireceğini bilmediği cümle, cebinde hissettiği bir titremeyle yarıda kesildi. Jae kaşlarını çatıp telefonu açarken Doyoung gözlerini devirip peçetesine işkence etmeye başladı.
"Pizzacı mı? 11 büyük boy pizza, adre-"
"Ne?"
"Ah! Jae sen miydin?!"diye ciyaklayan mekanik ses kesildiğinde kısa bir sessizlik oldu. Jae'nin beyniyse cevap komutunu veremeyecek kadar sersemlemiş ve meşguldü: Karadul Claude'nin telefonunu nasıl ele geçirmişti?
Aklına bir yığın tüyler ürpertici olasılık üşüşürken Karadul yapmacık bir bıkkınla devam etti: "Aptal telefon pizzacı yerine senin numaranı çevirmiş olmalı, gerçi aletin suçu yok. Kendisi en az sahibi kadar dağılmış durumda çünkü."
Jae "Claude." diye fısıldadı endişeyle.
"İsmi bu mu? Ben Loyd gibi bir şey duymuştum. Çocuklarımdan biri dudağını fena parçaladı da..."