trauma + dojae

chapter 9

   Jaehyun minik pansiyon odasının kapı kolunu çevirdiği sıralarda beyni su olup burnu ve kulaklarından akacak kadar çok çalışmış durumdaydı. İşteyken kafasını hem normal işe hem de Clay için yaptığı planlara vermek zorunda kalmış ve bu onu tahmin ettiğinden daha fazla yormuştu.

Kapıyı açıp karanlık odasına adım atmıştı ki iki kişi onu kollarından tutup sabitledi ve yere çökmesini sağladı. Jaehyun panikle neler olduğunu anlamaya çalışırken kapı kapandı ve oda bir an karanlık kaldıktan sonra ışıklar açıldı. Jaehyun'un karşısında şişko ve oldukça kısa, yer cücesine benzeyen bir herif duruyordu.

"Ben de hep eve gelince beni karşılayacak birileri olsun istemişimdir." diye mırıldandı Jaehyun.

Yer cücesi güldü. "Herhalde bizi tanımıyorsun Jae?"

"Yo, bu sizin gibi bir pigmeyi ilk görüşüm" diye yanıtladı.

Jaehyun'un cevabı üzerine köpüren adamın tek hareketiyle Jaehyun karnına sağlam bir tekme yedi.  Ağzına dolan kanı geri yutarken "Şu an kimin dizleri üstünde olduğunu unutma Jae." dedi yer cücesi. Jaehyun tam çok daha ukala bir laf sarf etmek için ağzını açacaktı ki aklına çok yorgun olduğu, daha yapacak bir çok işi olduğu ve bu yer cücesine ayıracak fazla zamanı olmadığı geldi.

"Evet, sizinle laf dalaşına girmeyi çok isterdim ama kısa kesip amaca gelsek?"

Jaehyun'un kaldığı yeri bildiklerine göre onlar da yer altı dünyasından olmalıydılar ve bu Jaehyun'u meraklandırmak için yeterliydi. Yer cücesi cebinden bir sigara çıkarıp yaktı, sonra bir tane de Jaehyun'un dudaklarının arasına yerleştirdi. Jaehyun sigaradan derin bir nefes alırken büyük bir düş kırıklığıyla sigaranın nane aromalı olduğunu fark etti ama ses çıkarmadı.

"Sorun şu ki sevgili Jae, sen hala patronun soygununu beceremedin. Patron da taşan sabrını temsilen beni gönderdi."

Jaehyun rahatlarken güldü, "Sizi gönderdiğine göre çok sabırsızlanmamış." demekten de kendini alamadı.

İkinci tekme diğerinden çok daha sert geldi, Jaehyun sadece sigaranın yere düşmesine sevindi, iğrenç bir tadı vardı. Tekmenin etkisiyle öksürürken gülme sırası yer cücesindeydi. "Senin gibi ukala gevezelerden hiç haz etmem, doğrusu."

"Evet," diye onayladı Jaehyun, "Aptallar için tamamen anlaşılamazlardır."

Üçüncü tekme.

Jaehyun ardı ardına yediği tekmeler yüzünden kasılan midesini düşünmemeye çalışıp ağzına gelen kanı tekrar yuttu. "Madem," diye homurdandı Jaehyun bir kez daha öksürdükten sonra "mesajınızı ilettiniz gitmenizi istesem beyler? Ben meşgul bir adamım."

"Ona ne şüphe." dedi yer cücesi kapıya doğru yürürken. Eli kapı kolunu kavradı sonra tam çıkacakken durdu. "Ah, bu arada, patron sana iki gün verdiğini söyledi."

"Ne?!" diye haykırdı Jaehyun. "İki günde yapmam imkansız! En az bir hafta!"

Bunun üzerine Jaehyun yüzüne oldukça fena bir yumruk yedi.

Yumruğun şiddetiyle yere düşen Jaehyun'u yalnız bırakmadan önce yer cücesi "Eğer iki gün içinde yapamazsan o güzel yüzüne veda etmen gerekecek." dedi.

Jaehyun yediği kısa ve öz dayak yüzünden yerde top olmuş yatarken kapı bir kez daha açıldı. İçeri elinde kocaman bir taramalıyla Bay Tooga daldı.

İhtiyarı nereden bulduğu belli olmayan bir taramalıyla görmek Jaehyun'u bütün kaslarını ağrıtacak bir gülme krizine soktu. Filmlerdeki moruk hırsızlara benziyordu. Bay Tooga içeride gülmekten kırılan Jaehyun dışında biri olmadığını görünce silahı kapının kenarına bıraktı ve Jaehyun'u yerden kaldırmaya çalıştı ama Jaehyun bir seksenlik bir adamdı ki bu Bay Tooga'nın neredeyse iki katı demek oluyordu. O yüzden Jaehyun'un gülme krizi sonrası yerden kendisi kalkması gerekti. Gülmekten yaşaran gözlerini silerken Jaehyun "Biraz önce gelmeniz gerekiyordu Bay Tooga. Bütün eğlenceyi kaçırdınız." dedi. Bay Tooga'nın yüzünün buruştuğunu gören Jaehyun anında gülmeyi kesti. Yoksa...Yoksa bu korktuğum şey mi?!