2.bölüm: oynayalım

2K 137 26
                                    

"hey uzay nereye" selimin seslenişiyle arkasını döndü selim şaşkın bakışlarla ona doğru gelirken uzay

"Bugün antremana kalamayacağım feza aradı eve gitmem gerekiyormuş eşofman soyunma odasında."

"Feza niye aradı bir şey mi var?"

"Bilmiyorum."

"Yarınki antremana katılırsın demi?"

"Katılırım."

Cümleleri yanlarına gelen miraçla kesildi maviler uzayın yüzünde dolandıktan sonra selime döndü. Selim Miraça selam vermek amacıyla gülümseyip tekrar uzaya baktı ardından "neyse o zaman yarın görüşürüz uzay" dedi. Uzay Selime "görüşürüz" derken miraça sadece gülümsedi. Uzay onun gülüşüne bakarken ikisi içinde yarışın başladığın belli eden kurşun ateşlenmişti.

Uzay eve geldiğinde feza onu kapıda karşılayıp antreman ve basketbol başlığı altında bir soru yağmuruna tutmuştu eve niye erken geldiği başlıktan farklı olsa dahi fezanın sorular arasına girmeyi başarmıştı. Uzay birkaç açıklama ve birkaç yalan ortaya sürerken ruhunu bir hüzün kapladı. Yalan söylemek uzay için kolay olsada yalan söylediği kişi kardeşi olduğu sürece bu eylem onun için hem en zor hem en üzücü eylemdi bu yüzden konuşmanın erken bitmesi için sessizce dua etti. Şansa bakın ki tanrı onu seviyormuş duasından birkaç dakika sonra konuşma bitti. Zaman hızlı geçti. Annesi geldi yemekler yendi yatağa geçildi uzay hesaplarından daha hızlı geçen zamanı takip edemezken bedenini karanlığa teslim.

*

Beyaz önlüklü adam uzayın yanına gelip kolunu açtı. Uzay etrafındaki hiçbir şeyi anlayamıyorken karşısındaki adama baktı. Göremiyordu görse dahi karşısındaki yüzü anlayamıyordu. Damarna doğru dolu bir iğne giderken bırakn çığlık atmayı tek bir kelime dahi söyleyemiyordu. Kafasın sağa döndürdüğünde onu bu karmaşadan kurtaracak bir yüzle karşılaşt "feza " etrafındaki bütün bu yabancı şeylere arasında parlayan tandık yüze seslenmeye çalştı ama diyemiyordu bırakın tek kelimeyi ses dahi çıkaramıyordu fezanın korkusu yüzünden anlaşılırken yüzünün uzaya çevirdi. Fezanın damarlarına bir iğne götürdüklerini yalnzca kendisine dönen yüzün dudak hareketleriyle fark etti "çok acıycak mı" diyordu sessiz kelimeler uzay neyin acısından bahsettiğini koluna hissettiği tarif edilemez acıyla anlarken sıkıca gözlerini yumdu.

*

Gözlerini tekrar açtığında ne beyaz önlüklü adam ne iğne ne de fezanın korkmuş bakışları vardı yatakta korkudan terleyen bir adet uzay ve sonana kadar açmış bir çift göz vardı. Uzay yataktan kalkarken sankileşmek amacıyla su içmeye gitti suyu doldururken açık balkonu fark edip oraya yönedi.

Feza balkondaki masanın üzerine oturmuş dizlerini bükmüş kollarını dizlerini sarmış karanlık gökyüzünü izliyordu uzay sessizce fezanın yanına oturup "niye uyumadın?" diye sordu. Feza kafasın uzaya çevirdiğinde uzay elalardan soyutlanıp bambaşka bir renge bürünen gözlere baktı fezaysa gülümseyip bakışların tekrar gökyüzüne çevirdi.

"Gördüğün rüya çok mu korkunçtu? Kalbin fazla hızlı atıyordu da."

"Aynı rüya sen niye uyumadın?"

"Uyuyamadım gücümü kulanmamama rağmen kendiliğinden etrafı incelemeye başladı ardından kapalı olan gözlerime ve yastıkla kapattığım kulaklarıma inat bana etrafı gösterip sesleri duyurdu her şeyi gördüm ve duydum bahçedeki karnca yuvasından senin kalp atışlarına kadar her şeyi."

Uzay ister istemez yutkundu bir kere daha görüyordu kardeşiyle güçlerinin eşit olmadığını kendisinin zorlanarak yaptığı şeyleri feza istediği istemediği her an yapabiliyordu ama güçleri arasındaki bu fark uzayı üzmüyordu çünkü fark ediyordu kardeşinin kendi gücünden nasıl korktuğunu.

Büyücü (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin