8.bölüm: Operasyon

1K 74 8
                                    

Bu bölüm geçiş bölümü tarzında bu yüzden sıkıcı olabilir ama bu bölümden sonra olaylar daha hızlı ilerleyecek.




Uzun bir süre parkta konuştular. Plan basitti ama anlatılması zor en iyi yaşanırken anlatılırdı eylem bu yüzden konuşmayı kısa kesip gösteriye başladılar. Perdeler açıldı seyirciler yerleşti o zaman oyun başlasın.

Sabah olduğunda günlük rutin değişmedi ilk derslere girildi öğleden sonra parka gidildi. Parkta herkes aynı yerlerine otururken mert çantasından malzemeleri çıkarıp uzaya uzattı.

“6 kamera”

“mert sen cansın”

Uzay mertin verdiklerini havada kaparken yüzündeki gülümsemeyi daha da genişletti mertin verdiklerini büyük bir merakla incelerken “bu gece gidiyoruz değil mi?” dedi mert. Feza ve uzay kafalarını sallayarak onaylarken feza tereddütle “ya işimize yarar bir şey bulamazsak” diye sordu mertte aynı tereddütle uzaya bakınca yerinde rahatsızca kıpırdandı uzay.

Evet bir şey bulma ihtimalleri kesin değildi ama uzayın içinde tereddüte yer vermeyen bir inanç  vardı belki doğru belki yanlış bir inançtı ama inanç kavramının kökünü zaten bilinmezlik oluşturmuyor muydu?

Uzay sebepsiz inandığı şeyi savunacak bir cümle bulamıyordu bu yüzden verdiği tek cevap “bulacağız” oldu savunmadan dayatılan bir fikir ilk defa bu kadar sorgusuz bir kabul istiyordu kardeşinden. Feza istenilen şeyi fark ettiğinde uyguladı ve “tamam o zaman bu gece hazırlanıyoruz” dedi. Uzayınsa bu cevaba karşılık tek cevabı huzurlu bir gülüştü sorguyuda sorgusuzluğuda sadece kendisi için bu kadar kolay kabul eden kardeşine verilebilecek tek cevap.

Gün kendini geceye teslim ederken hazırlıklar kontrol ediliyordu kamera diğer her şey hazırdı artık geriye sadece bunları eve yerleştirmek kalıyordu e tabi konu illegal işler olunca uzay ve feza konuya el atıyordu.

Akrebin yelkovanla kuşkusuz en güzel birleşimiydi 12 büyük günahlara birtakım suçlara ve daha nice sırlara ev sahipliği yapan bu güzel saatte uzayla feza kazama hırsıyla hareket ediyorlardı lakin onlar bilmiyorlardı acaba hırs günah mıydı? Değildi değildi diye kendini avutmak en güzeliydi bu yüzden farklı dudaklarda benzer kelimeler dönüyordu.

Değildi değildi

Feza malzemeleri siyah çantaya koymuş ve bedenini gecenin sevgilis siyahla kapamıştı ya fazla film izlemiş ya fazla oyun oynamıştı. kardeşi de onun gibi bir sürü fazlalığa sahip olduğunda onun gibi siyahla anlaşmıştı bir birine bakıp “sanki biraz abarttık” dediklerinde bile hiçbir siyahı ayırmamışlardı üstlerinden. Zira geceye sevgili olabilecek kadar kutsal bir renk varken ondan ayrılmak saçmaydı.

Dışarı çıktıklarında mert arabayla bekliyordu bir yandan telefonuyla oynayıp bir yandan “of nerde kaldı bu mallar” diye söylenirken ensesine vuran elle sustu.

“2 dakika geciktik abartma”

“kardeşim 2 20 mi yapsan acaba?”

Feza arabanın arkasına otururken öndeki ikilinin atışmasına gülüyor bir yandan da bilgisayarı hazırlıyordu feza bilgisayarı kameraları ve diğer bütün malzemeleri hazırlamış lakin araba hala hareket etmemişti öndeki ikili sağ olsundu.

“hareket mi etsek artık”

“ne”

“hani bizim birtakım işlerimiz var ya oyalanmasak mı daha fazla”

“mantıklı”

Mert arabayı çalıştırırken uzay camdan dışarıyı izliyor feza ise yine planlar kuruyordu e tabi kadın beyni boş durmuyor duramıyordu ama fezanın bütün düşüncelerini yenecek tek bir düşünce hakimiyetini kurmuştu uzayın zihninde. Doğru mu yapıyordu? Oyuna girmek eğlenceli olduğu kadar hatalıydı. Bunu şuan içinde bulunduğu durum dahi haykırıyordu ama uzayı rahatsız eden oyuna girmek değil yapacağı hamleydi.

Büyücü (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin