29

2.5K 194 74
                                    

bölüm şarkısı:shawn mendes,camila cabello-señorita

Kızlarla birlikte Jennie'nin bahsettiği mekana gelmiştik. Böyle ortamlara girmeye alışık olmadığımdan ne zaman bu tarz bir etkinlik yapsak birlikte hazırlanıyorduk. Rahatıma düşkün bir kızdım. Süslü şeyler giyinmek yerine sade ama içinde rahat edebileceğim kıyafetler her zaman ilk tercihim olurdu. Hatta bu yüzden çok kez kızlarla ne giyeceğimize birlikte karar verirdik.

Jennie gözümüzde bu konuda uzman gibiydi. Nerede olursa olsun ne giyerse giysin hem kendi tarzını oluşturur hem de şık olmayı başarırdı. Bu yüzden genelde toplanma yerimiz onların evi olurdu.

Benim için bu kez siyah ip askılı bir bluz altına ise her iki kenarından siyah şeritler geçen süper mini beyaz bir şort seçmiştik. Uzun bir çizme ve boynuma taktığım güzel aksesuarlarla kombinimi tamamlamıştık.

Her zaman açık bırakmayı sevdiğim saçlarımı kızların ısrarlarıyla tepeden at kuyruğu yapmıştım. Kırmızı ruj ile full görünüşümü tamamladığımda kızlar bayılmıştı.

"Bu gece burayı yakacağız."

"Saçmala istersen Lalisa."

"Diyene bakın ateş oldun kızım. Girdiğimiz gibi patlatacaksın mekanı kafamıza."

Mekandan içeri girdiğimizde herkes kendi halinde takılmaya başlamıştı. Çok geç olmamasına rağmen insanlar gece moduna geçmiş gibilerdi.

"Hey, bizimkiler şu tarafta yanlarına gidelim."

Jennie'nin yönlendirmesiyle ilerlemeye başladık. Locaların oraya yaklaştığımızda gördüğüm tanıdık yüzlerle ne hissedeceğimi şaşırmıştım. Jackson ve Chanbyul yanlarında bir grup arkadaşlarıyla oturuyorlardı. Jennie'nin onların masasına yaklaştığını düşünüyordum ki bir yan masaya geçtiğinde içimden 'oh' diye geçirmiştim.

Jennie'nin arkadaşlarıyla tanıştıktan sonra-ki çoğu arkadaşını tanımamıza rağmen tanımadığımız arkadaşları da olabiliyordu. -  locaya oturduğumuz gibi karşımda onları gördüm.

"Bilerek mi yapıyorsun Jennie? Ah,cidden?" Sinirle ona doğru soluduğumda aslında ona değil olaya sitem ettiğimi anlamıştı.

"Yine mi bunlar ya?!" Jisoo da sinirle söylendiğinde hep birlikte o masaya bakmıştık. Dikkat çekmiş olacaktık ki onca insanın arasından Jimin'in gözleri bizi bulduğunda yanındakilere bir şeyler söyleyip ayağa kalktı.

Bizim olduğumuz tarafa doğru yöneldiğinde diğerlerinin de gözleri bize dönmüştü. Jungkook'un gözleri gözlerimle buluştuğunda yanağının içini ısırdığını burdan görebiliyordum.

"Selam." diyerek masamızın yanında duran Jimin'e baş selamı verdiğimde bir yandan da içimden neden burada olduğunu sorguluyordum.

Jennie gülümseyerek ayağa kalkıp yanına gittiğinde çatık kaşlarım havalanmıştı. Jimin elini tutup onu dans pistine doğru sürüklerken bize dönüp 'sonra anlatacağım' yüz ifadelerini yapmıştı.

Yüzümdeki şaşkın ifade kendini gülümseyen bir yüze bırakmıştı. Anlayışla kafamı sallayıp kızlara dönünce onların da gülümsediğini gördüm. Tabii ki ifadesi daha sonra alınacaktı.

İçine girdiğimiz ortam bizim de etrafımızı sarıp bizi de içine almaya başlamıştı. Hareketli müziğin etkisine daha fazla dayanamayıp çoktan kendini dans pistine atan Lisa'nın yanına ilerleyip dans etmeye başlamıştım.

Ritime uygun olarak vücudumu hareket ettirirken arada bir de gözlerimi kapatıp kendimi iyice müziğe bırakıyordum. Dans etmeyi severdim, girmeyi sevmediğim ortamlarda edecek kadar çok severdim.

Sıcağın ve dansın etkisiyle terlemeye başlayan vücudumu Jungkookların olduğu masaya doğru çevirdim. Onu da tam bana bakarken bulmuştum. Bu dudaklarımın kıvrılmasına sebep olmuştu. Gülümsediğimi görünce gözleri dudaklarıma kaydı ve elindeki bardağı dudaklarına götürüp kalan içkisinin tamamını bitirdi.

O sırada masasının üzerinden telefonunu alıp yürürken merdivenlerin orada kulağına götürdüğünde birisinin aradığını anlamıştım. Daha fazla dans pistinde durmak istemediğimi düşünüp üstümü başımı düzeltmek için lavaboya gitmem gerekiyordu. Hala masadakilerle sohbet eden Jisoo'nun yanına ilerleyip lavabonun yerini bilip bilmediğini sorduğumda az önce Jungkook'un çıktığı merdivenleri göstererek yukarıda olduğunu söyledi.

Merdivenleri çıktığımda hala telefonda konuşan Jungkook'un yüzündeki mutlu ifade duraksamama sebep olmuştu. Ne sanıyordun ki Rose? Senin için üzüldüğünü mü, seni beklediğini mi, son sözlerinde samimi olduğunu mu? İşte belki şu an sevgilisiyle konuşuyordu o yüzden gülümsüyordu. Bu çocuk yüzünden neye inanacağımı şaşırmıştım.

Ben duraksadığımda o da hala telefonu kulağındayken içeri doğru bakınca göz göze geldik. Hemen gözlerimi çekip lavaboya doğru ilerledim.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde boş olduğunu görmüştüm. Kulübün havasına uygun büyük ve lüks gözüküyordu. Tabi en önemlisi de temiz. Bu detay içimi rahatlatmıştı. Musluğu açıp hafifçe yüzüme vurdum ve biraz da boynumu ve ensemi ıslattım. Saçım çok fazla dağılmamıştı o yüzden düzeltecek bir şeyim de yoktu. Sanırım sandığım kadar dağıtmamıştım.

Yüzümü kurularken sertçe açılan kapıyla yüzüm o tarafa döndüğünde onun geleceğini hiç tahmin etmiyordum.

Bir süre kapının orda kalıp baştan aşağı beni izlemeye başladı. Gözlerinde öyle büyük bir özlem vardı ki bu bakışları beni rahatsız etmek yerine meraklandırmıştı.

Sonunda gözleri yüzüme ulaştığında burukça gülümsedi ve bana doğru harekete geçti. Kollarını bir anda belime sardı ve boynuma yakın bir yere kafasını yasladıktan sonra derin bir nefes aldı.

"Sonunda bitti güzelim. Sonunda bitti."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selamlaaar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Selamlaaar. Uzun bir bölümle karşınızdayım. Sonunda Jk'in saçma davranışlarının nedenini öğreneceğiz... sanırım?

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.💖💕

Euphoria •rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin