21

3K 221 47
                                    



Omzumdan düşmek üzere olan çantamı düzelterek yürümeye devam ettim. Vize haftasının partiden sonraki hafta olması hepimizi üzmüştü, hepimiz hazırlıksızdık. Bu yüzden kızlarla çalışmak için buluşmaya karar vermiştik. Her zamanki kafemizden içeri girdiğimde gözlerimle etrafı taramaya başladım. Lisa'nın sanki çok uzaktaymışım gibi ellerini iki yana savururcasına sallamasına gözlerimi devirip adımlarımı o tarafa yönelttim.

''Nerde kaldın Rosie?''

''Kitabımı ararken çok vakit kaybettim Jennie. Siz başlasaydınız.''

''Ne yani, son kaytarma şansımızı da çalışmaya mı harcasaydık?'' Jisoo'nun söyledikleriyle gülmeye başladık.

Büyük bir masaya oturmuşlardı. Ben de bilgisayarımı çıkarıp açılması için düğmesine bastım. Bu sırada kahvemi almak istiyordum. Kızları beklettiğim için onlar kahvelerini almışlardı bile.

''Kızlar siz başlayın. Ben kahve alıp geliyorum.'' Hepsi kafalarını sallayıp önlerine geri dönmüşlerdi.

Sıraya girip biraz bekledikten sonra siparişimi verip tekrar beklemeye başladım. Belime dolanan kollarla irkildiğimde onun kokusunun burnuma gelmesi bir olmuştu. 

''Korkma güzelim, benim.''

Elimi belime dolanan kollarının üzerine sardım. Yavaşça ona doğru döndüm. Kollarını hala belimden çekmemişti. Yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadan ona bakıyordum ki onun da durumu benden farklı değildi.

''Burdasın?''

''Seni özledim.''

''Tamam, şimdi gerçek nedene gelelim.'' Gülerek bunu söyleyince o da gülmeye başlamıştı. Çünkü kızlarla alel acele çalışmaya karar vermiştik ve bunu ona söylemeye fırsatım bile olmamıştı.

''Çocuklar buluşmak istedi. Hem belki ders çalışırız diye düşündük,'' Bu sırada kahvem gelmişti elime alıp ona bakmaya devam ettim.

''İyi ki düşünmüşüz. '' Her sözü kalbimi eritmeye yetecek cinstendi.

''İyiymiş ya, ders çalışacağız diye bizi topla sonra vaktini sevgilinle geçir.'' Lisa'nın söyledikleriyle gözlerim kocaman olmuş, yüzüm kızarmaya başlamıştı.

''Bilerek ayarladınız değil mi?'' Jungkook'un arkadaşlarından Namjoon gülerek imayla bunu söylediğinde daha da şaşırmıştım.

''İşinize bakın. Sevgilimi rahat bırakın.'' Jungkook tatlı bir sertlikle bunu söylediğinde koluna hafifçe vurup ondan uzaklaştım.

''Çalışmamız gerekiyor.''

''Bir kez öpeyim, çalışırız.'' Bir anda yanağımdan öpmesiyle tekrar koluna vurup kızların yanına ilerledim.

Masaya oturduğumda hepsi imalı bakışlarıyla bana bakmaya başladılar.

''Ne var?''

''Sivgilimi rihit birikin.'' Lisa'nın taklidiyle kahkahamı tutamadım.

Son gülüşmemizden sonra hepimiz ders çalışmaya geri dönmüştük. İşim çoktu. Plansız çalışamadığım için önce kendime bir çalışma planı hazırladım ve başladım. 

Geçen dakikalar birbirini kovalarken ne zaman kafamı kaldırsam Jungkook'un bakışları üzerimdeydi. Ona çalışması gerektiğini ağzımı oynatarak söylediğimde dudağını ısırarak gülümsemesini tutmaya çalışıyordu. Sanırım bunu yaparken dışardan komik gözüküyordum. Onun bu haline dudaklarımı büzüp tekrar önüme döndüm.

Kafenin kapısı gürültüyle açıldığında kafamı kaldırmıştım. Kapıdan giren kızlarla tam tekrar önüme dönecekken adımlarının yönünün Jungkookların masası olduğunu görünce elimdeki kalemi dudağıma dayayıp gözlerimi kıstım. Kızları daha önce okulda ya da partide gördüğümü anımsamıyordum. Farklı fakülteden olabilirlerdi ya da başka arkadaşlarıydı.

Saçları yeşil boyalı kısa saçlı olan kız sürpriz diye bağırıp çocuklara sarılmaya başlamıştı. Yanında saçları kızıl olan arkadaşı da ona katılmıştı. Kızlarda oluşan gürültüyle o tarafa doğru dönmüştü. Onların da gözlerinin kısılmasıyla hepimiz anlam kazandırmaya çalışıyorduk.

Sıra Jungkook'a geldiğinde yeşil saçlı olanı sadece karşıdan selamlamıştı. Bu hareketi kafamda soru işareti oluştururken çeşitli senaryolar kurmaya başlamıştım bile. Bunlardan birkaçı hiç güzel şeyler değildi.

Bu sırada Jungkook'un gözleri gözlerimle buluşunca bana tedirgin bir gülümseme sundu. İşte bu birkaç tahminimi tetiklemeye başlamıştı.

''Bunlar kim?'' Jennie'nin sorusunu Lisa tereddütsüz bir şekilde cevapladı.

''Bizim okuldan değiller.'' 

''Kızlar,'' Hepsinin gözlerinin bana dönmesiyle sinsice gülümseyip sözlerime devam ettim.

''Yeni bir görevimiz var.'' Hepsi bir süre donmuş bir şekilde bana bakıp mimik bile oynatmadı. 

''Kaptanım önce vize düşmanlarımızı yensek de sonra mı ona geçsek ne dersiniz?'' Kızlar gülüp az önceki tavrımla dalga geçmeye başlarken ben uflayıp önüme döndüm. Tabii bir yandan Jungkook'a soracaklarımı düşünüyordum. Soracaklarımı ve alacağım cevapları.




2k (patlayan konfeti). Çok teşekkürler. Okul yüzünden bölümlerin aksadığını söylemiştim. Üzgünüm. Desteklemeye devam edin lütfen. 

Euphoria •rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin