Ölüyordum pişmanlıktan. Benim için en önemli insan olan teyzemi hiç olmaması gereken şekilde üzmüştüm. Birinin güvenini sarsmak çok büyük bir üzüntüydü. Özellikle bana sahip çıkan, annem gibi bakan birine en büyük ihaneti etmiştim.
Ama benim ne suçum vardı ki..Sadece aşık olmuştum. Suçlu olan Zayn'di. Evli olan, karısını aldatan, beni ayartan Zayn'di.
Kimse ondan hesap soramadığı için, herkes beni suçluyordu. Önce Martha fırça çekmişti, sonra teyzem beni aşağılamıştı..
Yastığıma biraz daha sarılıp gözyaşlarımı sildim. Sabaha kadar yatağıma kapanıp ağlamıştım. Bir dakika bile kırpmamıştım gözümü. Teyzem uyuyana kadar salondan bağırıp çağırıp söylenmişti.
Sabah erkenden de dışarı çıkmıştı. Biletimi almaya gitmişti.
Ağlamam daha da şiddetlenmişti. Zaten dün Zayn'i de görememiştim. Telefonum teyzemdeydi, umarım Zayn aramamış ya da mesaj atmamıştır..
Çok utanıyordum. Bir daha nasıl teyzemin yüzüne bakacağım bilmiyordum.
Ağlamaya devam ederken, camımın tıklanma sesiyle kafamı oraya çevirdim. Perdeden gördüğüm gölgeye göre Zayn'di.
Bir süre ona baktım. Onun yüzünden bu haldeydim ama yapabileceği bir şey de yoktu. Madem geldi, ona veda etmeliydim.
Yavaşça kalkıp pencereye ilerledim ve perdeyi çektikten sonra camı açtım.
"Ne cehennemdesin sen? Telefonlarımı da açmıyorsun. Bekle..Bu halin ne?"
Göz yaşlarım peş peşe akarken gözlerine bakıyordum. Telaşlı gözlerle bana bakıyordu.
"Kapıyı aç." dedi.
"Açamam. Kilitli." dedim ağlayarak.
Ben bir adım geri çekildim. O tutunarak camdan içeri girdi.
Girer girmez boynuna atladım ve sıkıca sarıldım. "Zayn.."
Hem ağlıyordum hem de kokusunu içime çekiyordum.
"Luna?"
Biraz daha sarıldıktan sonra geri çekildim ve yüzüne baktım. "Teyzem öğrendi."
Şok içinde bana bakıyordu. Çok şaşırmıştı ve telaşlanmıştı. Burnumu çekmiştim ve gözlerimi elimin tersiyle sildim.
"Ne oldu peki?"
"Ne olabilir? Sinirden deliye döndü. Odaya kilitledi. Sabahta erkenden biletimi almaya gitti. İlk uçakla dönüyorum."
"Hayır, hayır Luna gidemezsin."
"Başka çarem yok."
"Gitmene izin vermem." dedi kollarımı tutarak.
"Ne yapabilirsin ki?"
Odada birkaç adım atıp dönüp durdu.
"Hazırlan, gidiyoruz."
Hızla kafamı kaldırıp ona baktım. "Sen delirdin herhalde. Hiçbir yere gidemem." dedim sinirle.
Yüzümü ellerinin arasına aldı. "Gerçekten istiyor musun gitmek?"
Kafamı iki yana salladım. "O zaman bende seni göndermiyorum. Tamam?"
"Ama..Ne yapabilirim ki?"
Telefonunu açtı ve birkaç dakika bir şeyler yazdıktan sonra telefonu cebine koydu ve elimi tuttu.
"Eşyalarını topla. Gidiyoruz."
"Ne?"
Şaşkınlıkla ona bakıyordum. "Hadi dedim Luna."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nefarious🌙malik [tamamlandı]
Fanfic"Sindrella asla bir prens istemedi. Eğer ayakkabıları uymasaydı, çıplak ayakla yürürdü."