Zayn günlerdir peşimdeydi. Nereye gitsem ordan çıkıyordu. Markete, alışverişe, parka...
Hatta iki gecedir kapımda sabahlıyordu.
Sürünsün köpek.
Ben de büyüyen karnım ve sorumluluklarımla nasıl başa çıkarım onu düşünüyordum.
Tek yardımcım teyzemdi.
Buradaki evini kurmuştu. Bebek doğunca onun yanına taşınacaktım. Beni ölene kadar bırakmayacağının sözünü vermişti. Ayrıca bugün babamın izin günüydü ve ona söylemeye eve gidecektim.
Stresten ellerim ve bacaklarım titriyordu. Tırnaklarımı yemekten iğrenç bir şeye dönüşmüştü ellerim.
İçim yanıyordu.
Nasıl böyle bir hata yaparım? Zayn'e ne demeli, nasıl korunmamıştı?
Derin bir iç çekip elimi karnıma koydum. "Ne yapacağız bilmiyorum.." dedim karnıma bakarak.
"Ama sen iyi ol tamam mı? Beni hiç üzme."
Bazen onunla konuşuyordum. O benim sırdaşım olmuştu, kimseye anlatamadıklarımı ona anlatıyordum. Daha küçüktü, doğmasına çok vardı. Ama göbeğim büyüyordu, fazla yemek de yemiyordum ama bugün babamla konuşacağımın verdiği stresle bütün gece saba kadar yemek yemiştim. Bir de pencereden kapımda yatan Zayn'i izlemiştim.
Umarım beni terk ettiği gün benim hissettiklerimi hissediyordur.
Koltukta otururken, elinde boş tepsiyle dış kapıdan eve giren Debbie dikkatimi çekti.
"Deb?"
"Naber?" diye döndü bana.
"Nerden geldin sen? Yoksa..Zayn'e mi-"
"Yazık değil mi? Kaç gündür kapıda adam. Yemek verdim ne olmuş?"
"Beter olsun."
"Haklısın ama..Çok pişman Luna. Seninle konuşmak istiyor."
"Onu bana mı savunuyorsun!" diye bağırdım. Gözlerim dolmuştu. Ne yani ben yanlış mı yapıyordum?
"Sakin ol, savumuyorum."
"Git onunla arkadaş ol o zaman!" dedim ağlayarak ve koşarak odama kapandım. Kendimi yatağa atar atmaz hıçkırıklarımı yastığa gömdüm.
Kimse beni anlamıyordu.
Kimse çektiğim acıyı bilmiyordu. Karnımda bebekle terk edilmiştim ve beni üzen adam şimdi peşimden ayrılmıyordu.
Hayat benimle alay ediyordu.
Ben de insanım, benim de kalbim var.
Bütün çektiğim sıkıntıları unutup boynuna mı atlayayım? Tamam ben de onu özledim ama soğutmuştu beni kendinden, kalbimi öyle bir kırdı ki artık ona olan zaafım bile yok olmuştu.
Burnumu çektim ve titrek nefesler alarak yatakta yan döndüm. Bebeğime dokunmak istiyordum. Onun varlığını sadece çok üzüldüğümde hatırlıyordum. Üzücüydü, ama bana umut oluyordu.
Hamileliğim başlangıçından beri yemek düzenimde bir değişiklik yoktu, her zamanki gibi az yemek yemeye devam ediyordum. Hiçbir zaman aşırı yemek isteklerim olmamıştı. Bebek aç kalmasın diye yiyiyordum sadece. Bu yüzden kilo almamıştım, doğru düzgün karnım bile belli değildi.
Onu düşündükçe ve dokundukça stresim daha da çoğalıyordu. Ben nasıl annelik yapacaktım?
Her aklıma geldiğinde başım ağrıyordu, midem bulanıyordu. Fazlasıyla strese maruz kalıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
nefarious🌙malik [tamamlandı]
Фанфик"Sindrella asla bir prens istemedi. Eğer ayakkabıları uymasaydı, çıplak ayakla yürürdü."