Teyzemle oturmuş, Bay ve Bayan Malik'in kavgasını dinliyorduk. Yukarıda öyle bağırışıyorlardı ki, koca mutfak seslerinden inliyordu. Arkadaşlarımla saatlerce gezdikten sonra tekrar buraya döndüğümde onların sesi karşılamıştı beni. Teyzem hiç anormal bir şey yokmuş gibi kendine kestiği meyveyi yerken televizyon izliyordu. Ben ise ard arda gelen kırılma seslerinden sonra iyice tedirgin olmuştum. "Luna, istersen sen eve git. Onların her zamanki hali." dedi teyzem saçımı okşayarak
Sanırım en doğrusu buydu çünkü teyzem alışkın olabilirdi ama iki insanın kavga etmesine şahit olmak fazlasıyla üzücü bir şeydi benim için. "Ben biraz dinleneyim o zaman." Ayağa kalkıp mutfaktan çıktım ve tam dış kapıdan çıkarken Bay Malik koşarak merdivenden iniyor ve takım ceketini giyiniyordu. Yüzü o kadar kızarmıştı ki aldığı sinirli nefesler yerime çivi gibi sabitlenmemi sağlamıştı. Ağzım şaşkınlıkla açılmış, bana kızmaması için dua ediyordum. Beni görünce yavaşladı ve sinirli yüzü gevşedi. Hemen kafamı eğip bahçeye açılan kapıdan kaçtım ve derin nefesler alarak eve ilerledim.
Fazla korkutucuydu.
***
Elimde tuttuğum külah dondurmamı zevkle yerken, yan villanın sahiplerinin oğlu ile sohbet ediyorduk. Burada uzun süre kalacaksam çevremi tanımam benim için önemliydi. Gezmeyi, eğlenmeyi, yeni insanlarla tanışmayı hep severdim zaten.
David, benimle aynı yaştaydı. Çok tatlı bir çocuktu ve bana çok iyi davranıyordu. Onunla arkadaş olduğum sürece yalnız kalmayacağımı anlamıştım.
"İyi ki seninle tanıştım. Yoksa sıkıntıdan patlardım." dedim ve dondurmamdan bir ısırık daha aldım.
"Senin gibi güzel bir hanımefendiyi mutlu ettiysem ne mutlu bana." Gülümseyerek başımı eğdim ve bana biraz daha yaklaşmasına engel olmadım.
Tam o sırada bir araba bahçeye girdi. Birkaç saniye sonra içinden Zayn Malik çıktı. Dondurmamı ağzımdan indirdiğimde onunla göz göze geldik.
Beni ilgilendiren bir şey olmadığı için David'e döndüm. Elini bacağıma koymuştu. Ve bana fazla yakın duruyordu. İnsanların benimle ilgilenmesi hep hoşuma giderdi ama içim huzursuzdu ve tanışalı bir saat bile olmamış biriyle böyle dip dibe olmak...Beni rahatsız etmişti.
Kendimi geri çekip saçlarımı düzelttim. Ama David'in eli hala bacağımdaydı.
"Ihm, sanırım gitmem gerek. Teyzemi görmeliyim." Elini çekip ayağa kalktım. Ama hemen o da karşıma dikildi.
"Akşam bir şeyler yapabiliriz. Numaranı alırsam tabii."
Şaşkınlıkla ona bakarken bunu istemediğimden emindim. Kaçmak için etrafima bakarken, Zayn'in bizi izlediğini görmeyi beklemiyordum. Sinirli duruyordu ve hemen buradan uzaklaşmam gerekiyordu.
"David, benim gitmem gerek."
Tam gidecekken önümü kesti. "Luna, beni yanlış anlama." diyip saçımı geriye attı.
Parlak mavi gözleri, sarı saçları vardı. Hoş bir çocuktu ama..Bana göre değildi işte. Niyetini açıkça belli etmişti. Ben ise sadece arkadaş edinmek istiyordum.
"Lütfen, gitmem gerekiyor."
Kendimi kurtarmaya çalışırken bileklerimi çok sıkıyordu ve bu beni korkutuyordu.
"İstemiyorum..Bırak, manyak mısın?" Ben sinirle bağırıp çağırırken Zayn'in David'i bir yumrukla yere sermesine karşı şok içinde elimi ağzıma kapattım. Tanrım!
"Sana istemediğini söyledi!" Elinin tersiyle ağzına sürerken David yerde kıvranıyordu.
Korkulu gözlerle Zayn'e baktım.
"İyi misin?" diye sordu.
"Siz..Ne yaptınız? İnanamıyorum!"
David'e ezici bir bakış atarak evine yürümeye başladı. David'i orada bırakarak peşinden gitmeye başladım. Onun bir adımı benim üç adımıma eşitti bu yüzden ona yetişmek zordu .
"Ben, sanırım teşekkür etmeliyim." Yüzüme bakmadan yürümeye devam ediyordu ve ben de ona yetişmek için hafif tempoda koşuyordum.
"Kişisel algılama." dedi sıfır ifadeyle.
Bu adam egoistin tekiydi. Aşırı özgüven patlaması yaşıyor olmalıydı ki yürüyüş tarzından bile belli oluyordu. "Algılamadım." dedim yüksek sesle. Ve tekrar tek bir mimik oynatmadan yürümeye devam etti.
Gıcıktı işte, gıcık.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nefarious🌙malik [tamamlandı]
Fanfiction"Sindrella asla bir prens istemedi. Eğer ayakkabıları uymasaydı, çıplak ayakla yürürdü."