Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♡
Gözlerimi açtığımda canımın acısı kısık sesle inlememe sebep oldu. Yatakta Zayn'le sarılmış uyuyorduk. Ama kremin etkisi geçmiş olmalı ki kollarım yanıyordu ve acıdan sızlıyordu. Hareket edemeyecek derecede ağrım olduğu için Zayn'in uyanmasını bekledim. Alt dudağımı dişleyip acıya dayanmaya çalıştım. Bir kolumu Zayn'in karnına sarmıştım, diğeri ise aramıza sıkışmıştı. Kurtarmaya çalıştıkça daha da acıyordu.
"Hareket etmeden duramıyor musun sen?" dedi Zayn boğuk ve hafif sinirli sesiyle. Yeni uyandığı için sesi daha açılmamıştı ve çok tatlıydı.
"Kolumun üstüne yatmasaydın hareket etmezdim!" dedim çemkirerek.
"Kolunun orada ne işi vardı?!"
Bu adam bana bağırmak için mi uyanmıştı? Biraz doğrulduğunda kolumu çekip kendime sardım. Bir süre öylece durduk. Yeni uyanmanın vermiş olduğu uyuşukluk ikimizden gidene kadar bekledik.
"Saat kaç Zayn?" dedim. Kolunu kaldırıp kol saatine baktı. "Altı."
Daha erkendi. Ve ben daha fazla uyuyacaktım, yaşasın. Zaten her gün boş boş yatıyordum ama olsun.
Zayn bana doğru yan döndü ve üstüme eğilip bana yukardan bakmaya başladı. İki parmağı ile saçlarımla oynadı.
"İyi misin?" diye sordu. Yaralarımı soruyordu, çünkü yüzümde daha ne var bilmiyordum ama her baktığında acıyarak bakıyordu. Bu benim sinirlerimi bozmaya yetiyordu.
Bir elini yanağımın üstüne koydu. Parmakları büyülü gibiydi sanki, huzurla doldurmuştu içimi.
Elimi elinin üstüne koyup gözlerimi kapattım. "İyiyim." diye mırıldandım. Kaşları çatık bana bakıyordu. Yara bandı yapıştırılmış yerlere dokundu. Beni bu halde gördüğü için kendini sorumlu tutuyordu ve bunun için sinirleniyordu. İçimden bir ses bir şey yapacağını söylüyordu.
"Zayn.." diye başladım yumuşak bir sesle.
"Ben iyiyim, gerçekten." dedim emin olmasını isteyerek
"Beni yumuşatmaya çalışma." dedi keskin bir sesle.
"Peki."
Üzerimden kalkıp ayağa kalktı ve gömleğini açmaya başladı. Bir dakika, ben bu haldeyken mi? Şaşkınlıkla yutkunup ağzımı açtım.
"Duş alacağım, sen de yat."
Düşündüğüm saçma sapan şeyleri kafamdan atarak ona başımı salladım. Dudaklarıma ateşli bir öpücük bırakıp odadan çıktı.
+
"Neden bu kadar erken gidiyorsun?"
"İşim var." dedi ve yüzüklü parmaklarıyla saçlarımı okşadı. Daha şimdiden sürekli yatmaktan sıkılmıştım ama tuvalete bile tek gidecek halim yoktu.