Gece ikiye doğru Zayn'in evine gelmiştik. İlk kez birlikte olduğumuz eve, harika manzarası olan apartman dairesine. Eve girene kadar tek kelime geçmemişti aramızda. Sinirliydi, hatta çok sinirliydi. Bana patlamasından korktuğumun için soru soramıyordum ama neler olduğunu bilmeye benimde hakkım vardı. Bir bar odasında sevişirken biri odaya girmiş ve resmimizi çekmişti. Bundan daha fazla nasıl utanabilirdim?
Kim, neden yapmış olabilirdi bunu? Korkuyordum hatta ağlamak istiyordum. Bunu böyle bırakacak değildim. Zayn'in sakinleştiği ilk an bana anlatmasını isteyecektim. Bu çok utanç verici bir şeydi. Korkudan titriyordum eve ilk girdiğimde. Fotoğrafı çeken kişinin ne yapacağını düşünmek bile içimi kemiriyordu.
Stresten tırnaklarımı yiyiyordum ve bunu fark edince kendimden tiksinmem geç olmadı.
Yatak odasındaki dolaptan Zayn'in tişörtlerinden birini alıp üstüme geçirdim. Gece boyu giydiğim siyah elbisemi ise katlayıp kenara koyduktan sonra Zayn'e bakmak için odadan çıktım. Geldiğinden beri sürekli birini arıyordu ama yanıt alamadığı için sinirlenip küfür ediyordu.
Eve bakındığımda hiç ses çıkmadığı için önce merakla odalara baktım. Sonra mutfağa girdiğimde gülümsememe engel olamadığım. Karşımda bir şaheser yemek hazırlıyordu. Tişörtsüz bir şaheser.
Alt dudağımı dişleyip kapı pervazına yasandım ve onu izlemeye başladım. Raftan çıkardığı bardağı masaya koydu ve dolabı açtı. Orta boy bir şişe çıkarıp onu da masaya bıraktıktan sonra beni fark etti.
Bana kaçamak bir bakış attığında onun karşısına geçtim ve kollarımı boynuna doladım.
"Karnın aç mı?" diye sordu ve dudağımdan öptü.
"Evet."
"Sandiviç yaptım, geç." dediğinde gülümseyerek yanağından öptüm ve sandalyeyi çekip oturdum.
Masaya birkaç tabak daha ekledikten sonra o da karşıma oturdu. Sandiviçten koca bir ısırık aldığımda ne kadar acıktığımı yeni fark etmiştim.
Yutkunduktan sonra ona döndüm. "Olanları anlatacak mısın artık?" dedim sakinlikle.
İçtiği suyu masaya geri koydu ve yüzüme baktı. "Ne anlatayım Luna? Sevişirken fotoğrafımız çekildi. Sen ne biliyorsan ben de onu biliyorum."
"O zaman neden geldiğimizden beri telefon elinden düşmüyor?"
İç çekti ve, "Hannah." dedi.
Ağzım kocaman açılırken şaşkınlıkla ona baktım. "Ondan başkası olamaz. Birini tutup dibimize kadar soktu ve mahkeme için delil toplamak adına resimlerimizi çektiriyor."
Sinirden ellerim titriyordu ve istemsizce dizimi sallıyordum.
Hannah yapmıştı.
Boşanmamak için.
"Boşanmayacak yani.." dedim sinirle.
Çaresiz gibi bir hali vardı. Elini saçlarından geçirip yüzünü ovuşturdu. Belliydi işte. Eğer aksi olsaydı söylerdi.
Boşanmayacaktı.
Sandalyeyi geriye itip ayağa kalktım ve sinirle yürümeye başladım.
Bu kadardı işte.
Hannah haklıydı. Ben ölene kadar Zayn'in metresi olarak kalacaktım.
Göz yaşlarım akmaya başlarken Zayn'in de arkamdan geldiğini hissettim.
"Luna dur."
Odaya doğru yürürken kolumdan tuttu ve kendine çekti.
"Biz hiç birlikte olamayacağız. Beni kandırıp durma artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nefarious🌙malik [tamamlandı]
Fiksi Penggemar"Sindrella asla bir prens istemedi. Eğer ayakkabıları uymasaydı, çıplak ayakla yürürdü."