Tam olarak Sırma ve Enis Acar'ı anlatan bir şarkı bulan canım lovercasper_ teşekkür ederim ❤️
İyi okumalar dilerim. :)
Minik Kedi: Sırma? Uyandın mı?
Sırma: Uyandım.
Minik Kedi: Müsait misiniz, gelebilir miyim?
Sırma: Gel tabii. :)
Minik Kedi: Geliyorum.
*****
Enis Acar'dan
Bütün gece doğru düzgün uyuyamamıştım. Sırma'nın dün minik öpücüğü-ne kadar öpücük denilirse tabii- tüm dengemi alt üst etmişti. Bakışları öyle yoğun, hareketleri öyle içtendi ki... Sanki ona kapılmam mümkünmüş gibi daha da kapılıyordum.
Banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra hemen üzerimi değiştirdim. Parfümümden bir iki fıs sıktıktan sonra odadan çıktım. Hemen yan tarafa, ikizimin odasına geçtim ve kapıyı tıklattım. İçeriden 'gir' sesi gelmesini bekliyordum ki kapı açıldı ve güneş aslında tam da o an doğdu.
''Günaydın,'' dedim gülümseyerek. Aynı içtenlikle cevapladı beni. ''Günaydın.''
Dünkü konuşmamız aile fertlerimiz sayesinde başlamadan sona ermişti. Ancak bugün bu iş olacaktı. Sırma duygularımı tüm çıplaklığıyla görecekti.
''Acıktın mı? İstersen gidip taze sıcak simit alayım?''
Odadan çıkıp koluma girdi ve beni çekiştirmeye başladı. Başta afallasam da bu anın tadını çıkardım. ''Gel, beraber gidelim.'' Ona ayak uydurdum ve beraber aşağıya indik. Portmantodan montumla ayakkabılarımı aldım ve giyinip evden çıktık. Fırına kadar hiç konuşmamıştık. Zaten Sırma'nın yakınlığından dolayı, o çok beğendiğim parfümü burnuma doluyordu ve onun sıcaklığını hissetmekten konuşmaya gerek yoktu.
Fırından yiyecek birkaç şey aldıktan sonra hemen eve geçtik. Eve dönüşümüz aynı gidişimiz gibiydi. Sırma yine koluma girmişti ve benim elimde de poşet vardı. Dışarıdan bakınca çok şey gözüküyorduk; çift gibi...
Eve vardığımızda kızlar çabucak bir çay demlemişti ve masaya oturmuştuk. Kahvaltıdan sonra Nilperi'yi kenara çekip bugünkü planımdan bahsettim. Dediğim gibi bugün bu iş olacaktı.
İkizim gözden kaybolduğunda Sırma ile ben evde yalnız kalmıştık.
''Çay ister misin?'' Şekerim sen olacaksan neden olmasın, diyecektim ki sadece kafamı salladım. Allah'ım, gerçekten iyi değildim.
Sırma çay bardağını önüme bıraktıktan sonra yanımdaki sandalyeye oturdu. Hemen vücudumu ona çevirdim. ''Bugün bir şeyler yapalım mı?''
''Olur. Ne yapmak istersin?'' Sana açılmak.
''Sahile gideriz. Sonra yemek yeriz, belki sinemaya gideriz.''
Sırma omuz silkip ''Güzel plan. Ne zaman gideceğiz?''diye sordu.
''İstersen hemen giyin, çıkalım?''
''Tamam. Yanımda kıyafet getirmedim ama Nilperi'den bir şeyler alırım.''
Sandalyeden kalktım. ''Benim tişörtlerimden ya da sweatshirtlerimden alabilirsin. Olmaz mı?'' Onun üstünde kendi kıyafetlerimi görmeye bayılıyordum. Sırma heyecanla başını salladı ve gözden kayboldu. O üstünü değiştirmeye gittiğinde ben de hemen masayı topladım. İşim bittiğinde salona geçiyordum ki kapı çaldı. Açmamla Deniz'i karşımda gördüm.