İyi okumalar. 💕
Minik Kedim: Sırma
Minik Kedim: Rica ediyorum telefonunu açar mısın?
Minik Kedim: Meşgule atıp durman beni yıldıramaz
Minik Kedim: Lütfen
Minik Kedim: Sana ulaşmak için araya anneni ya da babanı sokmak istemiyorum
Minik Kedim: Aramızdaki sorunu herkesin bilmesine gerek yok ama sen böyle telefonunu açmamazlık yaparsan herkes mecburen öğrenecek
Minik Kedim: Sırma diyorum
Minik Kedim: Amacın beni sinirlendirmek mi?
Minik Kedim: Tebrikler, başardın
Minik Kedim: Üzmek mi?
Minik Kedim: Onu da başardın
Minik Kedim: Ve şimdi amacına ulaştıysan telefonunu açar mısın?
Minik Kedim: Tekrar arıyorum.
(Görüldü)
******
Enis Acar'danKendimi bildim bileli hep sakin ve sessiz bir çocuktum. Etrafımdaki herkes ne kadar ağırbaşlı, efendi bir genç olduğumdan bahseder dururdu. Ve bu tanımladıkları özellikleri şu ana kadar hep korumuştum. Fakat şu an, hiçbirinden eser yoktu.
Küçük evimizin salonunda volta atarken, yüzümü ateş basmıştı. Çok sinirliydim ve içimde patlayan volkanın taşması an meselesiydi.
"Beni kudurtmak istiyor! Benim burada kendi kendimi yememi istiyor!"
"Eh, amacına ulaştığını söyleyebiliriz," diye cevap verdi ikizim. Dönüp ona baktım. "Sen de mesaj attın mı?"
Telefonunu yavaşça yüzüme doğru salladı. "Evet ve görüldü de bıraktı."
Sinirle ve biraz da yüksek bir sesle ofladım.
Sırma'yla telefonda konuşurken her şey normal ve güzeldi. Telefonu kapattıktan sonra da arkadaşlarımızla eğlenmeye devam etmiştik. Saat su gibi akarken, Nilperi'nin gösterdiği yorum sayesinde bu yaşımda beyin kanaması geçirecek hale gelmiştim. Tansiyonum fırlamıştı!
''Bu böyle olmaz,'' dedim hiddetle. Hâlâ ayaktaydım ve yavaştan gözüm kararmaya başlamıştı. Aniden yerimde durup tekrar ikizime döndüm. ''Bu ne ya?! Biz gözümüz kapalı okumaya bile gidemeyecek miyiz?'' Nilperi halime hafifçe sırıttı. Benim aksime o gülüyordu. Oh ne âlâ ama!
"Şimdi benim neler çektiğimi anlıyorsun bebeğim, değil mi?''
"Ne çekiyormuşsun sen?"
"Biz burada senin deyiminle okumaya çalışırken," deyip durdu. Ardından ojeli parmaklarını incelemeye başladı ve sözlerine devam etti. "Sevgililerimizi karada ve suda kapmaya çalışıyorlar."
"Ama b-" Daha sözümü bitiremeden beni susturdu. "Sen de kudurduğunla kalırsın Acar'cığım. Ah, hayat..."
İkizimin karşıma geçmiş böyle uyuz uyuz konuşmasına daha fazla katlanamayacaktım. Nilperi sayesinde içimde daha da artan öfkeyle odama doğru adımladım. İçeriye girip kendimi yatağın üzerine bıraktığımda aklımda tek kişi vardı: Şımarık asi sevgilim Sırma.
Aslında Sırma'ya güvenim sonsuzdu. Bakın, gerçekten. O beni seviyordu, ben onu seviyordum ve birbirimize ölesiye sadıktık. Ama işte...
Çevresindekiler güvenilir değildi!