Hepinize iyi okumalar dilerim! Umarım bölüm sizi memnun eder. Biraz Burak'ın hayatından bahsetmek istedim ve onun anlatımından bir şeyler yazdım. Onu belki daha iyi tanırsınız. :)
Diğer bölüm görüşmek üzere!
Burak'tan
Uzandığım koltukta iyice yayılırken, üzerimdeki okul formasının kırışmasını zerre umursamıyordum. Elimdeki salatalıktan bir ısırık daha aldım ve kanalları gezinmeye devam ettim. Günlük okul sonrası rutinimdi bu.
''Abi!''
Abini eşekler kovalasın.
''Ne var?!''
''Bilgisayarın kablosunu bulamıyorum! Sen mi aldın?!''
Buket'e cevap vermedim. Cevabımı öğrenmek istiyorsa kalkıp ayağıma gelecekti. Hem ben bilgisayar kablosunu ne yapacaktım? Fişi takacak bir yerim vardı da benim mi haberim yoktu?
Söylene söylene yanıma gelen kardeşim, benim yattığımı görür görmez sinsice sırıttı ve ''Annee! Abim kıyafetleriyle uzanmış!'' diye bağırdı. Ulan cüce, işin bitti senin.
''Burak!''
Çilekeş anam, elinde tuttuğu bezle salonda belirdi. Yüzünde sinirli bir ifade vardı. Kendisi dışarıda giyindiğimiz kıyafetlerle evde dolaşmamızdan pek hoşlanmazdı. Bu sinir o yüzdendi. Ama ben dinliyor muydum? Şekilde görüldüğü üzere, hayır.
''Sana kaç kere dedim oğlum! O kıyafetlerin kırış kırış olmuş! Niye üzerini değiştirmezsin anlamam ki!''
Güldüm. ''Ütüleriz akşam.''
''Elimi bile sürmem!'' diye söylendi annem. ''Dana gibi oraya uzanacağına üzerini değiştirip yatsaydın! Kendin ütüleyeceksin.'' Annem son sözlerini söyledikten sonra salondan geldiği gibi çıktı. Şeytan cüce Buket'le şimdi yalnız kalmıştık. Bana sırıtarak baktığında ansızın ayağa kalktım ve üzerine doğru atıldım. Buket'in çığlıkları evin içinde yankılanırken, ben de onun koluna bir ısırık armağan etmiştim.
''Bir daha beni ispiyonlayacak mısın?!''
Cevap gelmedi.
''Cevap versene şeytan cüce!''
''Bana cüce diyemezsin! Ben cüce değilim!''
Sırıtırken, ''Şeytan olduğunu kabul ediyorsun yani?'' diye sordum. Buket'in yüzü iyice düşerken gür bir kahkaha attım. ''Nasıl da biliyorsun kendini.''
''Seni akşam babama şikayet edeceğim!''
Et. Et de gör gününü.
Cücenin saçını hafifçe bir kez çektikten sonra kollarımı ondan çektim ve dil çıkartıp odama yürümeye başladım. Arkamdan beni tehdit ederken yalnızca gülüyordum. Küçük kardeşler bazen sizi eğlendirebiliyordu.
Masamın başına geçip telefonumdan rastgele bir müzik açtım. Üzerimdeki kıyafetlerimi şort ve tişörtle değiştirip birkaç esneme hareketi yapmaya başladım. Spor yapmayı çokça seviyordum ve kaslı gözükmek hoşuma gidiyordu Hoş, sarı saçlarım ve mavi gözlerimle zaten yakışıklıydım. Ancak biraz kas yapmaktan kimseye zarar gelmezdi. Bu yüzden bu yaşta, soluğu spor salonlarında almaya başlamıştım ve bundan şikayetçi değildim.
Esneme hareketlerinden sonra sırayla mekik ve şınav ikilisine başladım. Kendimi kaptırmış mini sporuma devam ederken, gözüm kapıdaki hareketliliğe takıldı. Kafamı kaldırıp baktığımda ablam Müge'yi gördüm. Kapının pervazına yaslanmış bana bakıyordu. Onu görür görmez şınav çekmeyi bırakıp yerde oturur pozisyona geçtim.
