6

1.5K 124 30
                                    

6

Shawn Mendes & Camila Cabello - Senorita

Zihnimin içi kocaman bir harabeye dönüşmüştü.

İki farklı ses, iki farklı silüet birbiriyle sürekli tartışıyordu ve ben onların arasında kalmış bir şekilde hiçbir ortak nokta, hiçbir çıkış yolu bulamıyordum.

Girdiğim transtan çıkıp yüksek seslerin hakim olduğu bir sohbetin döndüğü masaya döndüğümde, çocukların ağızlarından sesler çıkararak tavuklarını yediklerini fark ettim.

Jackson benimle konuştuktan, daha doğrusu bana konuşma hakkı tanımadan konuştuktan, sonra çekip gitmişti. Onlar tavuklarını yerken ben de hiçbir şey demeden evden çıkıp kendimi sokağa attım.

Düşünmek istemediğim için kaçtığım yerde, daha çok düşünecek malzeme bulmuş bir şekilde dönüyordum.

Kafamdaki düşünce yığını o kadar büyüktü ki boğulmadan içinde gezinemiyordum. Yüzeyi buz tutmuş bir gölün içine hapsolmak gibiydi. Çıkıp nefes alabilecek bir yüzeyim yoktu.

Tam düşünmemek için bir çözüm yolu ararken, önünden geçtiğim karanlık sokağın içinden kulaklarıma ulaşan kısık haykırışları ve ağlama seslerini duydum.

"Lütfen, bütün param bu. Bizi bırak gidelim."

Çirkin bir tonlamaya sahip, iğrenç bir kahkaha sesi yükseldi.

"Biz kızınla eğlenmeden hiçbir yere gidemezsiniz."

O an bütün bedenim buz kesti. Nabzımın hızlandığını, damarlarımda akan kanın kaynadığını hissediyordum. Omurgamı takip edip ensemde biten elektriklenme hissi ile uzun zamandır kontrolünü elinde tuttuğum öfkenin tasmasını serbest bıraktım ve koşarak sokağa girdim.

Yalvaran anneyi ve üç adamın ortasına alıp sıkıştırdığı küçük kızını gördüğümde çok geç olmadan bir karar vermem gerektiğini fark ettim.

Bacaklarım küçük kızın olduğu tarafa doğru yöneldiğinde, artık istesem de kendimi durduramayacağımı biliyordum.

Kızın saçlarından tutan adamın elini tutup sertçe büktüm, bileğinden çıkan çıtırtı sesleri içimi soğutmadığında dizimi sertçe kasıklarına geçirdim ve yere ittim. Diğer iki adam kızı yere itip üstüme yüklendiklerinde saçlarından tuttum ve kafalarını sertçe birbirine vurduktan sonra onları da az önceki adamın üstüne ittim.

Kızı yerden kaldırdığım sırada anneyi tutan adamlardan bir tanesi elindeki bıçağı kadının boğazına dayadı. Sadece 15-16 yaşında görünen kız, annesine bakıp çığlık attığında derin bir nefes aldım.

"Kadını bırakın. Size yemin ediyorum, ona bir şey olursa bir daha yürüyemediğinizden emin olmak için elimden gelen her şeyi yaparım."

Bıçağı tutan adam pişkince güldü. "Küçük bir kız bana ne yapacağımı söyleyemez."

Alayla güldüm.

"Küçük bir kız gördüğümde bunu ona söylerim."

Ardından harekete geçtim. O daha ne olduğunu anlayamadan kadın, adamın bıçağı tutan elini ısırmıştı ve anlık oluşan dikkat dağınıklığı sırasında çoktan yanına ulaşmıştım. Bıçağı tuttuğu elini tutup tüm gücümle büktüm ve kadını elinden kurtarıp kızının yanına ittim.

"Gidin!"

Anlık zaafımdan faydalanan diğer adamlardan birisinin dizime sertçe attığı tekme ile bacağımın büküldüğünü hissettim. Anlık bastıran yoğun acının neden olduğu haykırış tüm sokakta yankılandı.

Amnesia | Jackson WangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin