BAHAR

🌹"sen güzel değilsin şansın güzel olsun"

Geçirdiğimiz Rüya gibi Balayından sonra Masal gibi olan evimize adımımızı atmıştık sonunda. Abant da yaşadığımız en ama en güzel büyülü geceleri sevdiğim adamın kollarında yaşamak bir ayrı güzellik katıyordu bana. Çok mutluyduk çok da güzel.

Tatilden hiç dönmek istemiyordum lakin Kemal'in işleri ve benim veremediğim dersler olunca geri dönmek zorunda kalmıştık. Düşüncelerime son verip sevdiğim adamı yolcu etmek için aşşağıya indigimde ise arkasından sarılarak boynuna bir buse kondurup gülümsediğimde, Kemal kolunu kaldırıp sarıldı.

Kemal " hiç gitmek istemiyorum işe" dediğinde ise başımı iki yana sallayarak " Olmaz gitmelisin. Hem bu gün Kızlar gelecek." Dediğimde ise Kemal gözlerini devirmiş gibi yaparak,"desene muhteşem üçlü geliyor yine." Dediğinde kapının çalınması ile, Kemal kapıyı açtığında, bizim kızları görmesi ile " İyi insan lafının üzerine gelirmiş." Dedi.

Safir ile Hazal bir birlerine bakıp kıkırdadığında Karaca" Bak sen enişteye ne konuşuyordunuz bakayım."

Dediğinde ise Kemal" Bende diyordum ki nerde kaldı bu muhteşem üçlü." Dediğinde ise Safir" biz dört tane kara şövalyeyiz enişte"

Başımı sallayarak " Hadi bakalım geçin içeriye muhteşem üçlüm" diyerek sarılmam ile kızlar içeriye doğru geçtiklerinden ise Kemal'e dönüp" Erken gel. Bekletme beni." Dedim nefesimdeki soluk dudaklarına yansımış gibiydi.

Kemal elini belime atıp elinin tersi ile yanağımı okşayarak, geleceğim Peri kızı hele ki bekleyenim olursa ben hep geleceğim sana."

Nefesi yüzümü okşuyordu tenimi titretiyor karıncalıyordu. Gözleri öyle derin bakıyordu ki sanki her şeye yeniden daha canlı başlıyorduk. İlk gün ki gibiydi. Gözlerine saatlerce baksam hiç sıkılmazdım. Sesini daima duysam hiç usanmadan dinlerdim. Ellerimi yüzüne koyduğumda ise sakallarını okşayarak koklarken, aldığım nefes ciğerlerime işlerken tekrar tekrar soluya bilirdim. Öyle güzel kokuyordu ki kokusunda aşk vardı sevgi vardı. Muhtaçlık vardı. Yüreğimi hafifleten adamın dudaklarına derin bir buse kondurduğumda ise Safir'in sesini duymam ile Kemal'i bir anda itttirdigimde ise Safir" yanlış zaman çok çok pardon" diyerek gitmesi ile dudağımı ısırdım.

Kemal homurdanarak" Bazen gerçekten içinde Hazal var mı diye şüpheleniyorum Safir. "

Safir kaşlarını çatarak kollarını göğüsüne kavuşturup, " Allah Allah" dediğinde ise,

Kemal " kızıl sinirlendi. Ben kaçar güzelim."Diyerek yanağıma bir buse kondurup dışarı çıkması ile gülümserken Safir yanıma gelip saçımı çekti. "Sırıtma olan var olmayan var." Dediğinde ise saçlarını yüzüme savurup gittiğinde ise kahkaha atarak arkasından ilerledim.

Salona geçtiğimde Karaca ile Hazal karnını okşayarak konuşurken bizi görünce gülümsediler, Karaca'nın gözleri bizde gezdiğine ise bir şey diyeceğini anlamam ile bakışlarımı ondan ayırmadım.

Karaca" kızlar size çok önemli bir şey söylemek istiyorum."

Dediğinde ise meraklı bakışlarımız üzerinde gezinirken, Karaca "Ben dayanamıyorum. Ayh biz bu akşam evleniyoruz Toprak ile, "

Konuşması ile aynı andan çığlık attık.

Safir " Nasıl?"

Hazal" hangi arada aldınız nikah günü? "

"O koca kafalıya göstereceğim gününü bana nasıl demez ya nasıl?" Diyerek sormam ile, Karaca" kızlar sakin olun öncelik ile ben istemedim yani ben söylemek istedim size ayriyeten onun yani annesi evlenmemize karşı ve teyzemde bu evliliği istemiyor. Ama ben kalbimin sesini dinleyeceğim. "Dediğinde ise kollarımızı Karaca sardığımda ise üzgünlük ile " Kıyamam size" dedim.