SIRLAR

17. BÖLÜM

Selin beni zorla uyandırmış ve berkin ona izin verdiğini kaylayla ezginin de izin almaya gittiğini söylemiş ve hazirlanmam icin süre tanımıştı. Söylene söylene kiyafet cikartiyordum ki kayla içeriye gitmişti. Selinle kaylaya merakla bakarken kayla "giray izin verdi" demisti mutlulukla gülümsemistik. sadece ezgi kalmıştı. Seline bakarak "avm gitmeyelim" demiştim. Kaylada "ben bosunami izin aldim asya ??" Diyince selinde haklı diyerek konuşamama fırsat tanımıyordu. "Hayır hayır gezmeye gitmeyelim demiyorum sadece avm gitmeyelim diyorum" demiştim aceleyle. Selin merakla " o zaman nereye gitmeyi düşünüyorsun??" Dedi merakla. Siritarak" farkindaysaniz hava çok güzel ve gunes tepede " ikiside sabirsizca eee desede devam etmiştim. "Demem o ki denizde buraya yakinken hep beraber sahilemi gitsek" selin pis bir sekilde siritarak"super bir fikir"demişti. Kaylaysa "bilemiyorum kızlar. Giray gezmeye gitmemi bir sartla kabule tti oda kiyafetimi kendisi secti ne gerekse artık. Yani denize gidip yuzecegimi duysa bikiniyle asla izin vermez herhalde "demisti. Şaşkınlıkla ağzımı açmıştım. Giray mi hazırlamıştı kıyafetlerini?? Seline baktığımda onunda benden farksız olduğunu gördüm kendimi toparlayarak "giray mevzusunu sonra konusuruz ama onlara gidecegimiz yeri soylemiyecegiz bu yuzden çok kafana takma"demiştim. Kayla muzipce siritarak " o zaman ben varim" demisti. Selin"bende "diyerek aramıza katildi. O sirada odaya gelen ezgi "neye katılıyoruz" demişti. Gulumseyerek ona sahile gidecegimizi ama bunu sir olarak saklamamizi söylemiştim. Oda heyecanlanarak "o zaman ben bikinimi ayarliyorum sizde hazirlanin" diyerek odadan çıktı. Kaylada pesinden giderek selinle odada bas basa kalmıştık. Dolabin üstünde duran valizimden mayomu çıkartarak banyoya girdim kiyafetlerimi degistirerek bikinimi üstüme geçirdim. Daha sonra altima etek giydim bikini ustumle uyuyordu. Banyodan çıkarak seline baktim elinde mayosuyla beni bekliyordu. Selin hemen banyoya girmişti. Bende çantama Güneş koruyucu kremi selinle ikimize  gözlük havlu para telefon gibi şeyleri doldurarak vakit geçirdim. Selinde banyodan çıkmış ustunde beyaz bir bluz altindada pantolon vardı siritarak "gizli olan alt kismini merak ettim dogrusu" demiştim oda gülümseyerek"bekle ve gör"demisti. Biz aşağıya inmiş kaylayla ezgiyi bekliyorduk. Kayla ve ezginin ne giydiğini görmek imkansızdı ustlerine tişört geçirmişlerdi. Ezgide benim gibi bir çanta vardı. Dışarı çıkmış taksiyi bekliyordukki giray ve kaan da disari çıkmıştılar. Giray bana ve seline kuşkuyla bakmıştı. Bizdemi ustumuze tişört giyseydik acaba. Giray bize dogru yururken taksi yanımıza yanasmisti. Hizla herkes taksiye binmiş ve abiye sur demiştik. Kızlarla kıkır kıkır yolcuk etmiştik.  Abiye parasını ödeyip paralı sahile giriş yaptık gölge bir yer bularak şezlonglari oraya götürdük. Şezlonga havlumu sererek üstüne hemen yattım. Bugranin berke tembihleri aklıma gelince bir an duraksamistim.  Etrafima çaktırmadan baktığımda tanıdık bir yüz görmemiştim. Selin apar topar ayağı kalkarak" hadi asya gel yüzelim "demisti. Başımı olumlu sallayarak altımdaki eteği çıkarttım. Omuzlarimdan bikini ustumle birlesen burgularim vardı. Benim bikinim toz pembesiydi. Selininki ise üstü beyaz karın bölgesinde aralıklı delikler olup alt tarafı siyah bir mayoydu. Ezgiyle kaylaya dönüp"siz gelmiyormusunuz "demistim ikisi olumsuz yönde başını sallamış ve kayal "hayir biz guneslenicegiz" demişti. Tamam diyerek denize dogru yol aldim. Selin beni beklememis denize hemen girmişti. Ona gülerek "beni bekle" demiştim.

Öğlen saatlerine kadar selinle yüzümüs gunes tam tepemize gelince apar topar denizden çıkmıştık. Yanmak istemiyorduk selinle. Hızla bizimkilerin yanina gitmiş ve havlulara sarılmıştık. Kaylanin ustunde siyah kenarlari iplerle serit olusturan bir bikini vardı. Bikini altida aynı şekildeydi. Ezgininki ise kalin omuzlu bir bikini üstü vardi yarısı siyah yarisi beyazdi. Bikini altida ustuyle uyumlu bir sekildeydi capraz gelen bel baglamasi bir kismi siyah ve bir kismi beyazdan olusuyordu. kizlarla kahkayla cümbüşle  geçmişti gunumuz.  Yanimizdan gecen bayanı durdurmuş ve hep beraber fotoğraf çekmesini istemiştik. O sırada telefonuma gelmiş olan cevapsız çağrılar dikkatimi çekmişti. Arayan bugraydi korkuyla telefona bakarken telefonu kapatmıştım onu suanda arayamazdim. Denizin dalga sesleri çoktu ve telefonda duyulurdu. Kizlara bakarak "artık villaya dönelim mi??" diye sormuştum onlarda tamam demiş ve eşyaları toplayarak sahilden çıkmıştık. Güle güle yürüyorken arkamizdan "afedersiniz hanımlar" diyerek biri bizd seslenmişti.Kızlarla hemen kendimizi toplamış ve arkamiza dönmüştük. Adam gülümseyerek "siz dört bayana soracağım bazi sorular var" demişti. Adamin arkasina doğru baktığımda kendini gizlemiş sanan korumayi fark ettim. Telefonuyla bir şeyler yapmış ve kulagina goturmustu. Kesinlikle buğrayı arıyordu.  Tedirginlikle adama bakarak "sorularınızı başkalarına sorun beyefendi. Bizim işimiz var " diyerek selinin kolundan tutmuş sürüklemeye başlamıştım.taksi durdurup hemen bindik. Kayla "neler olduğunu söyleyecekmisin??" Demiş ve ezgiyle selinde homurtular çıkararak onay vermişti. Onlara bakarak " adamın arkasında bizim korumalardan birini gordum ve kessinlikle buğrayı ariyordu" dedim. Şimdi kızlarda tedirgin olmustu.telefonum çalmaya başlamıştı ve  Taksici nereye gittigimizi sormustu. Taksiciye adresi soyleyerek telefonumu açtım. Arayan bugraydi "efendim bugra bey" bugranin sesi ofkeli çıkıyordu "plaja gitmissiniz asya" dedi. Korkuyla dilimi ısırmıstim.  "Evet bugra bey" demiştim. Bugra bagirarak devam etti "sizin plajda ne isiniz vardi o şeylerle" Derin bir nefes alıp "neylerle??" Demiştim. O sey derken ne demek istemişti anlamamıştım. Bugra "o üstünüze giydiginiz seyin vucut hatlarinizi orttugunumu sanıyorsunuz" diyerek bagirdi arkadan bir seylerin kirilma sesleri geliyordu. Sakince "bugra bey hat cekmiyor suanda " diyerek telefonu kapattım. Cok ofkeliydi ve suanda onunla konusamazdim. Taksici durunca geldiğimizi fark ettim parayi ödeyerek asagiya indim. Korumalar geçmemiz icin yol verip kenara çekildiler. Her seferinde mutlu oluyordum. direk odama geçip kiyafetlerimi çıkartmış ve banyoya girerek kısa bir duş almıştım. Dus alırken aklima hala bugranin odasina temizlik bahanesiyle girmedigim geldi. Duşumu hemen bitirerek dışarı çıktım. Kiyafet giyip bugranin odasina dogru yol aldim. Aşağıdan gelen kız sesiyle irkilmiştim. Yolumu değiştirip asagi inme karari aldım. Kaanla konuşan bir kiz vardı. Kızın teni kumral ve saçı kahverengiydi. Doğruyu söylemek gerekirse Cok güzeldi. Kaan beni görünce"bak asya geldi. "Demişti. Şaşkınlıkla onlara bakarken kız bana döndü. Kız bana doğru gelerek tebessüm etmiş ve elini uzatarak"ben aslı" ayni şekilde bende elimi uzatıp "asya" demiştim. Kaan bana bakarak "bugranin anahtarını aslı ya verirmisin" demisti. Şaşkınlıkla ona baktım"bugraya sormam gerekiyor" demiştim. Kiz gülümseyerek"tabi ben beklerim " dedi. Bu kızın bugranin odasında ne isi olabilirdi. Sinirle arkami donup merdivene dogru yürüyerek buğrayı aradim. Çalıyor çalıyor ve acti "alo Buğra bey asli diye bir kiz var ve odanın anahtarını istiyor vereyimmi" demistim. Karşıdan Derin bir iç çekiş gelmiş ve "ah asli" demişti. " Efendim bugra bey??" Dedim. Buğra hemen "ver anahtarı asya "demişti. Sinirle tamam diyerek telofonu kapattım. Bugranin yuzune kapatmıştım ama bunu beklemiyordum ve aşırı sinirim bozuldu. Hayir birde kiz çok güzeldi sinirden gozum bile dolmuştu. Kendi halime gulerek gözümü sildim. Ne oluyor sana asya kıskanıyormuş gibi hareketler. derin bir nefes alarak arkamı döndüm ve o kizin yanına gidip anahtarı uzattım. "Buyrun ama ben henüz Buğra Bey'in odasını temizlemedim haberiniz olsun. İsterseniz baska odaya geçin" demiştim. Kız tebessüm ederek "gerek yok. Ben orda kalırım" diyerek merdivenlere yöneldi. Sinirle ayaklarimla ritim tutmuştum. Kaan bana bakmış ve siritmisti. Sinirle "niye guluyorsunuz kaan bey bir seymi oldu?" Demistim. Kaan dahada siritarak"hayir bir sey yok" demis ve yanimdan uzaklaşmıştı. Neden sinirlendiği mi hala anlamamıştım. Sakinleşmek adına bir kac nefes almıştım. Ama gecmiyordu bende evden ayrılmıştım Telefonundan Ufugu aramıştım. Telefonu ilk calista açmıştı. "Hayirdir asya isinmi düştü" demişti. "Ufuk buluşalım mi??" Sesim titreyerek çıkmış ve goz yasim düşmüştü. Ağladığımı bile yeni fark etmistim.ufuk "asya bir sey mi oldu?? İyimisin?? Tamam dur oraya geliyorum." diyerek telefonu yüzüme kapattı. ağlamaya devam edip bekledim. icimi dokmeye ihtiyacım vardı ve ufuk ger zamanki gibi imdadıma yetisiyordu. 5 dakika olmadan ufuk gelmişti. Arabadan hizla inerek yanima gelip bana sarıldı. Nede cok özlemiştim onu. Goz ysslarim hızla dökülmeye başlamıştı. Ufuk ellerini yuzumun arasina alarak "iyimisin?? " Demisti. Başımı olumsuz anlamda sallayarak ellerimle goz yasimi sildim. Ufuk arabanin kapasini acarak "gel bin " demişti. Onu dinleyerek usulca koltuga oturdum. Ufukta arabanın etrafından dolaşıp şoför koltuğuna oturmuş bana kisa bir bakis atıp arabayi çalıştırmış ti. Ufuk beni nereye goturuyordu bilmem ama suan bu villadan uzaklaşmam gerekiyordu.