54. BÖLÜM

80 9 3
                                    

Asya
Ufuğun yardımıyla her şeyin başlangıcı olan eve vardık. Arabadan sarsılarak imerken sanki ilk günlerimiz dün gibi geliyordu. İşi almak için yaptığımız delikler. Yaş kalmayan gözlerim yenen dolarken ufuk kollarını belime dayayarak yürümemde yardımcı oldu. Zor olsada eve girerken her şeyin başlangıcı olan eve aşık olup döneceğim hiç aklıma gelmezdi. Kalbim kırık ve parçalanmış haldeydi. Kanepeye kendimi atarken ufuk ezgi ile seline yardıma gitti. İnsanın sevdiğinden ayrılması zormuş heleki hala seviyorken. Gözlerimi kapatıp buğrayı araştırdığım zamanı düşündüm. Ne kadar psikopat sadist diyordum. O adamın bana deli gibi aşık olucağını nerden bilebilirdim. Ufuk halimin berbat olmasından yanımdan ayrılamazken bana destek olup teselli vermeye çalışıyordu. Onu deli gibi döven ve komaya sokan kişi için bana teselli veriyordu. Çalan telefonumls gözlerimi aralarken telefonu açtım. Kayla arıyordu. "Efendim" karşıdan kaylanın sesi değilde başka birinin sesi gelirken ciddiyetle ayağa kalktım. Tüm vücudum korkuyla titrerken "kayla iyimi"dedim. Selin ve ezgi korkuyla ayağı kalkıp bana bakarken karşıdan"hastanedeyiz. Hanımefendi arabamın önüne atladı. Adresi mesajla atarım"diyerek kapattı. Titreyen ellerime hakim olamazken  ufuk kollarını bana dolarken "korkma asya. " gelen bildirim sesiyle telefona bakacakken ufuk telefonu almış ve "hadi arabaya binin. Hastaneye gidiyoruz"dedi. Hızla evden çıkarken arabaya bindim. Bir bu eksikti.

Selinden devam

Merdivenlerden çıkarken Berk ile aramdaki güvenin bitebileceğini nerden bilebilirdim. Odada yaşanlardan sonra berk bana güvendiğinden bahsedip çıkmıştı. Haklıydı. Yaş akan bulanık gözlerimi umursamadan odadan peşinden çıktım. Arkasından ona seslensemde durmuyordu. Odasına girerken peşinden bende girdim. Bana bağırarak çıkmamı söylese de onu kaybetmeyi göze alamazdım. "Berk"  öfkeyke odada volta atarken "ne kadar aptal yerine konuldum. Senin...senin gerçek yüzünü nasıl göremedim. Nasıl " kendi çapında tekrarlamalarından  sonra önüne geçerken "kendini suçlamayı bırak"dedim. Bana alayla bakarken "afedersin. Seni suçlamalıyım. Beni aptal yerine koydurduğun için seni suçlamalıyım"benim üstüme yürürken onu ilk defa bu kadar öfkeli gördüğümden olsa gerek korkuyla geri geri gidiyordum. Duvara çarpan sırtımdan sonra korkuyla ona bakarken "berk ne yapmaya çalışıyorsun"dedim titreyen sesimle. Berk elini duvara dayarken "beni çözmene izin verdim. Beni anlama beni. ... Beni (lanet olsun) " eliyle duvara vururken gözlerimi yumdum. "Özür dilerim"dedim. Diyebileceğm ve kendimi açıklayabileceğim tek cümleydi. Özür dilerim. Berk kolunu tutup beni sarsmaya başlarken gözlerim korkuyla açıldı." Neden yaptın bunu neden." Acıyan koluma odaklanan zihnimi dağıtmaya çalışırken"bilerek yapmadım berk. Ben isteyerek ajan olmadım. Küçük yaşta yetimhaneden alınıp eğitilmeyi insanları öldürmeye bende istemedim. Bu görevin sonunda böyle bir şey yaşayacağımı bende bilmiyordum. Seni sevebileceğimi sana aşık olacağımı bende bilmiyordum.bunu isteyerek yapmadım" bana bakan ciddi gözler alaya dönerken "bu senin elindeydi selin. Bende buralara isteyerekmi geldim zannediyorsun" benden uzaklaşıp sırtını dönerken devam etti. "Ben seni sevdim be" dedi acıyla.  bana dönerken "sen sevdim. Seni o kadar sevdim ki sana kıyamayacağım kadar sevdim. Sana ufaklık dedim seni sahiplendim. SEN NE YAPTIN. "Ellerini başına götürüp saçlarından geçirirken acı çektiğini görebiliyordum. Ama bende acı çekiyordum.  "bunu zevkten yapmadım"dedim son kuvvetimle. Ağlamaktan şişmiş gözlerim ve gittikçe kısılan sesimle. Başını olumsuz anlamda sallarken"anlamıyorum selin." Hızla sözünü keserken "anlatmama izin ver o zaman"dedim. Kendini yatağına atarken "ne anlatacaksın selin. " Derin bir nefes alırken gözlerimden akan yaşları mı silip ciddiyetle "evet küçük yaşta eğitildim. Katil biri olarak  Bir çok göreve gönderildim. Bu görevi biz istemedik zorlandık. Normalde böyle görevler yapmazdık biz ama oldu. Bu göreve layık görüldüm ve burdayım. "Berk öfkeyle sözümü keserken "ne bu görev selin NE!!" Yerimden sıçrarken derin bir enfes aldım. Ellerimle oynamaya başlarken "görev sizin mafyalığını sonlandırmak ve devlete yardımcı olmaktı. " Durdurlurken "ne yani biz acımasız katil mafya liderleriydik." Başımı olumsuz anlamda sallarken"hayır sadece bize öyle biri olduğunuz söylendi. Ama öyle biri değilsiniz. Sizin hakkınızda şimdiye kadar hiç kötü bir şey bulamadık aksine bizim patronlarımız kötü çıktı. "Berk başını eğerken "kimmiş sizin patronunuz"dedi. Başımı eğerken "öldü. Yani öldürüldü. Bizim sistemimiz bir dernek gibiydi. Bir tek dalın kontrol ettiği ayrı ayrı yerlere ayrılan bir dernek.
O dal güçlendi güçlendi ve alt dallara ihtiyacı kalmadı, hepsini öldürdü. " Berk kararsızlık başını sallarken "açık konuş "dedi. Derin bir enfes alırken "asya. Asyanın patronu o liderdi. O büyük daldı. Benim patronumsa alt dalı. Ona yardımcı kaynaktı. Meryem bizim yapamadığımız işi yapıp bitirmek için gönderilen diğer ajandı berk"  bu sefer ben ellerimi saçımdan geçirirken berk  "anlamıyorum selin. Neden meryem geldi"dedi. Dudaklarımı büzerken "o başladığımız ama bitiremediğimiz görev için geldi. " Berk sinirle " o zaman neden gitti"dedi. Titreyen ellerime hakim olmaya çalışırken"çünkü bizimle işi bitti. Lider bizden vazgeçti. " Gözlerini kısan berk "ne demek istiyorsun"dedi. Başımı eğerken"O sandığından daha güçlü berk. Bizi öldürecek. Bizden hiç bir şey kalmayacak. Zaten yetimdik bizi önemsiyen hiç kimse yok kuşku uyandıracak hiç bir kanıt. Vazgeçilmesi en kolay ekip." Derin bir nefes alıp titreyen sesimle "öldürülmeden önce seninle kavgalı ayrılmak istemiyorum berk. "Dedim. Berk başını eğerken "bunca şeyden sonra sana güvenebileceğimi sanmıyorum selin" gözlerimden yaşlar süzülürken"sana hala yalan söylediğimi mi zannediyorsun."dedim. Berk başını kaldırırken devam ettim. "Haklısın. Ben bana güvenmeni istememiştim zaten. Sadece sevgini istemiştim. Son bir kez. Herneyse"diyip kapıya giderken ağzımı sımsıkı yumdum. Deli gibi gözlerimden yaş geliyordu. Belimden tutulup çekilirken berkle kendimi bir buldum. Ağzımdan hıçkırık kaçarken "özür dilerim."dedim. Berk saçımı okşarken "bende özür dilerim" dedi. Sesi titremişti. Demek hala beni seviyordu. Hıçkırarak omzunda ağlarken bütün tişörtü ıslanmıştı. Bu onunla son anımdı ve her dakikasına değerdi. Onu özlücektim hemde deli gibi. Kendimi güçlükle ondan ayırırken kapıdan çıkmaya yeltendim. Eğer şimdi bu kapıdan çıkmazsam bir daha çıkamazdım. Kapıyı açıp dışarı çıkarken son bir umut gitme demesini bekledim. Ama demedi. Gitme demedi. Ellerimi zorla kapıdan uzaklaştırırken odadan çıktım. Ağır adımlarla merdivenden inerken kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Vücudum çökmüş durumda kalbim paramparça halde burdan uzaklaşıyordum. Berkle yeniden sarılmak odamda onunla film izlemek istiyordum. Onu kaybettiğime hala inanamıyordum aynı hayatım gibi. Villadan çıkarken ezgininde villadan çıktığını gördüm. Oda benim gibi iki gözü iki çeşme ağlıyordu.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin