33.BÖLÜM

91 14 2
                                    

asya
Buğranın arkasından odun eve girip etrafı incelemeye başladım. Buğranın her şeyden gizli tuttuğu ev buydu demek ki. Çünkü ben bu evi yeni öğrenmiştim. Oysa onu çok iyi araştırmış soyunu sopunu buldurmuştum.buğra odunları şömineye dizerken bende evi geziyordum. Kocaman salonu vardı evin. Koyu Kahverengi koltuklar üst kısmına doğru deridendi. Odundan yapılmış sehpa ortada çok güzel duruyordu. Duvarlar krem rengiydi. Adımlarıma devam ederken hemen salonun yanında olan kapıyı açtım. Gözlerim kocaman açılırken büyük olan mutfağa göz gezdirdim. Fayans işleme siyah dolaplar beyaz mermer. Sade ama şık olan mutfak beni bitirmişti. İçeriden buğranın seslendiğini duyunca yavaş adımlarla salona geçtim. Bana gülümseyerek bakarken evet doğru duydunuz BANA GÜLÜMSÜYOR!!! "Ne oldu yemek mi yapıcaktın. Aslında hiç fena olmaz bende acımıştım"dedi. Gözlerimi kısarken "siz beni villaya götürün ben orda yemeğinizi yaparım. Sonuçta mesleğim bu"dedim. Moralimi bozmuştu aptal. Ne yani benden yemek istediğin için getirdiysen villaya götğr yapayım. Ne diye beni mükemmel odun eve getirip umutlandırıyorsun. Mutfağa doğru ilerlerken arkamdan geldiğini duydum. Mutfağa girdiğimde benimani hareketle duvar ile kendi arasına aldı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken "ne.. ne yapıyorsun"dedim. Lanet olsun utancımdan kekelemiştim. Başımı eğmeye çalışsam da buğra buna izin vermiyordu. Buğra"yanlış bir şeymi dedim"dedi. Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra "hayır." Dedim ve ekledim "sadece sizin aşçınız olduğumu hiç unutturmuyorsunuz"diyerek onu ittirdim. Havalı bir şekilde ondan ayrılmak istesem de buğra planlarımı bozmuş ve yeniden beni duvar ile kendi arasına almıştı. Gülümseyerek bana daha da mümkünmüş gibi yaklaşan buğra "Sen aşçıdan fazlası mı olmak istiyorsun"dedi.gözlerim fal taşı gibi açılırken "hayır.. ne alakası var" dedim.  Bu fikri de nerden çıkarmıştı. Beni utandırmaya çalışıyorsa da başarıyordu. Buğra iyice yayılan ağzıyla ki ağzına çarpasım geldi. Hayır yani bir insan gülünce nasıl bu kadar yakışıklı olur onu da geçtim neden bu gülüşe normalde aşık olacakken  beni utandırdığı zaman yapardı.düşüncelerimden ayıran sesiyle ona odaklanırken gerçekten ne kadar yakın olduğumuzu fark ettim. Buğra "Neyse daha fazla kızarma yoksa domatese döneceksin"diyerek benden uzaklaştı. Sinirle kaşlarım çatılırken buğra kahkaha atarak salona geçti arkasından öfkeyle "çok mu komik"diye bağırdım. Mutfaktan çıkıp lavoba aramaya başladım. Sonunda bulduğum lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım.  Aynaya baktığımda buğranın haklı olduğunu gördüm. Bakır saçlarıma dönen yüzüme bakıp daha da utandım. Onda alay konusu olmuştum ya of. Bir kez daha elimi yüzümü yıkayarak dışarı çıktım. buğrayı salonda göremeyince mutfağa gittim. Gözlerime inanamazken  buğranın mutfakta yemek yaptığını hatta daha doğrusu yapmaya çalılmasını izlemeye başladım. Mutfakla cebelleşirken sonunda el atma gereği duyarak ona doğru yaklaştım. "Yanlış yapıyorsun. Bu böyle olmayacak"diyerek elinden malzemeleri aldım. Buğra kenara doğru çekilip bana yol vermiş daha sonra hemen arkamda durarak nasıl yaptığıma bakıyordu. Ona detaylı olarak yaptığımı anlatırken Buğra"bu kadar kolay olduğunu söyleseydin ben yapardım."dedi. Gülerken "zor diyen de olmadı ama"dedim. Buğra kaşlarını çatarken "vay vay vay çok bilmişe de bir bakın. Buyrun devam edin o zaman"dedi. Gülerek"o zaman sizin elinizden yemiş olamam. Lütfen devam edin"diyerek duvara yaslandım. Buğra gözlerini kısarken devam etmeye başladı. Her yerini una bularken sonunda dayanamayıp kahkaha atmaya başladım. Buğra kaşlarını çatıp "çok mu komik." Dedi. Başımı olumlu sallarken"sen şu tipine bir bak"demiş ve gülmeye devam etmiştim. Buğra tezgaha yaslanarak beni izlemeye başlayınca kahkaham da durmaya başlamıştı. Gülümserken Buğra"bu kadar güleceğini bilsem daha önce yapardım"dedi. Buğradan bu lafı beklemediğimden afallamıştım. Bu sefer buğra gülmeye başlayınca sinirle "bende ne zaman odun buğra gelicek diyordum" diyerek. Salona geçtim. Arkamdan gülerek gelmiş ve "kızaran ben değilim sensin"demişti. Gözlerimi devirirken "utandıran da sen"dedim fısıldayarak.  Buğra "efendim ne dedin"dese de hiç bir şey diyerek geçiştirdim. Şimdi birinin mutfağı toparlaması gerekiyordu. Ve bu bana kalmıştı. Üzgün bir şekilde mutfağı toplamaya başladım. Tam mutfağı toplamıştım ki Buğra içerden bana seslendi. Salona giderken oldukça ciddi görünen buğrayla afalladım. Daha temin gülen buğra ya nispeten ciddi buğra gelmişti. "Hazırlan gidiyoruz"dedi. Şaşkınlıkla ona bakarken"ne oldu bir şey mi var" dedim. Bir anda değişmesi çok saçmaydı. Neler oluyordu. Buğra bana kısa bir bakış atarak"arabaya bin asya sonra anlatırım."diyerek. Evden çıktı. Ne olmuştu şimdi. Ne kadar güzel eğleniyorduk. O sert buğranın altında sevimli birini görmek hoşuma gitmişti. Moralim bozuk bir şekilde montumu alıp arabaya bindim. Buğra evin kapısını kilitleyerek arabaya bindi. Yüzümü cama çevirirken buğra"kemerini tak"dedi. Dalgınlıkla kafamı kaldırıp ona aval aval bakmış daha sonra dediği şeye beynim idrak etmişti. Elim kemere gidip çeksede kemer gelmiyordu. Öfkeyle daha sert çektim. Bu seferde gelmeyince"bu aptal kemer gelmiyor"dedim sinirle. Buğra sakin bir şekilde bana doğru eğilerek kemeri çekti. Kemeri yerine takarken "biraz nazik olursan gelir"dedi. Gözlerimi devirirken"senden mi öğreniceğim nazikliği"dedim. Buğranın bakışları bana dönerken yüzümü cama çevirdim. Saçma bir şekilde ona patlasam da bu elimde değildi. Beraber mutlu bir şekilde eğlenirken mutluluğumuzu bozmuştu. Haliylede sinirlenmiş ve moralim de yerle bir olmuştu. Sessiz geçen yolculuğumuzun sonunda buğra beni villaya bıraktı. Ona dönerken "sen gelmiyormusun"dedim. Bana kısa bir bakış atıp"hayır işim var sen git "dedi. Tamam derken arabadan inip villaya doğru ilerledim. Buğra villadan hızlı bir şekilde çıktı. arabanın arkasından şaşkınlıkla baktım. Demek ki önemli bir olay olmuştu. Villanın kapısına geldiğimde korumların telaşla "siktir. Bunlarda kim"demesiyle arkamı döndüm. Villanın yol kapısında en az üç siyah araba görmemle hızla villaya girdim. Çok geçmeden duyulan silah sesleriyle kızların odasına dığru yol aldım. Hepsi telaş ve korkuyla birbirine bakıyordu. Ne yapacağımızı bilemez haldeyken aklıma gelen tek bir şey vardı. Eğer silah kullanırsak buğraların dikkatini çekerdi. Bu da demek oluyor ki silahlı olanlara karşı silahsız olanlar.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin