42.BÖLÜM

91 12 6
                                    

Selin
Yatağıma uzanmış boş boş tavanı seyrediyordum. Canım sıkılmış etrafımda kimse yoktu. Asya buğranın çağırmasıyla gitmiş kaylayıda en son pencereden dışarı bakarken arabaya binip gittiğini gördüm. Herkes gidiyordu ve ben tek kalmıştım. Kapımın ani açılmasıyla kafamı kaldırırken içeriye giren öfkeli berke baktım. Sinirli bir şekilde"kayla nerde"diye sordu.  Omuzlarımı silkerek "kahyası değilim. Nerde bilmiyorum" berk odada volta atmaya başlarken sinirle homurdanıyor arada kükreyerek küfür ediyordu. Merakım gitgide artarken sırtımı yatağımın başlığa yaslayarak "bir şey sorabilirmiyim "diyerek ortaya laf attım. Berk bana doğru dönüp duraksarken "ne soracağına bağlı" omuzlarımı silkerken " kayla size ne dedi de bu kadar zorunuza gitti. "Berk kaşlarını çatarak bana bakarken "afedersin bunuda nereden çıkardın?" Sinirle sorduğu cümleye gözlerimi kısarken "aptal değilim berk bey. Sizi az çok tanıdım ve siz kolay kolay sinirlenmezsiniz. Belliki kayla sizi zorlamış. Ağrınıza gidecek damarınıza basacak bir şey yapmış" berk kaşlarını çatarak yatağımın ucuna otururken "beni tanıdığını idaa ediyorsun öylemi?" Olumlu anlamda başımı sallarken devam etti. "Madem beni tanıdığını söylüyorsun söyle o zaman Ben duygusuz birimiyim selin." Bu soruyu beklemediğimden duraksarken düşünmeye başladım. Duygusuz değildi yani en azından biraz duygulu biriydi. Ama onu bile göstermemek konusunda ısrarcıydı. Sert duvarının arkasında duygusunu gizliyor duygularını mantığının önüne asla koymuyordu. Yani hiç değilse bile duygulu olmasının en basit göstergesi hala bizim sırrımızı bulamamış  olmasıydı.  Derin bir nefes alıp söze başlarken berkin gözlerine baktım. "Sert bir duvarınız var Berk bey ama bu duvar sizin duygusuz olduğunuzu göstermez. Sadece sizi korur. Ben o duvarın arkasında duran duygulu çocuk ruhlu birini tanıyorum. Derseniz ki nerden tanıyorum bir tart kavgasına girmemizden pay biçiyorum" berk gülümserken devam ettim. "Kimi zaman çok duygusuz ve ruhsuz biri oluyorsunuz. Hatta Gaddar kinci olabiliyorsunuz. Ama bunu benim fikrimce duygularınızı gizlemek örtbas etmek kendinizi yani özünüzde bulunan berki göstermemek için yapıyorsunuz.belkide duygularınızdan korkuyorsunuz bilmiyorum" gözlerim yeniden berki bulurken bana çork farklı baktığını fark ettim. Öfkesinden eser yoktu. Sadece saf bir şekilde duygularını gözlerinde görebiliyordum. Bakışlarını benden uzaklaştırırken aniden ellerimle yüzünü avuçlarımın içine alıp bana çevirdim. Ve yeniden o hayran olduğum duygu barındıran gözlerine baktım. Yaptığım şeyin farkına varmamı sağlayan şeyin berkin gözlerinin dudağıma kayması oldu. Utanç bir anda yüzüme hücum ederken ellerimi yüzünden ayırıp kendimi geriye çektim. Berk hafif öksürüken "ben bile kendimş böyle tarif edemezdim selin. Teşekkür ederim" Gülümseyerek"bende kendime şaşırmıyor değilim berk bey. Normalde böyle konuşmalar yapabilen biri değilimdir. Artık nasıl etkilendiysem " sonunu fısıldarken  berk aniden elimi tuttu. Bu bende ani şok etkisi yaratırken gözlerim ellerime kaydı. Berk söz alırken "seni kendimden bu kadar uzak tutarken beni bu kadar çözmüş olman beni korkutuyor selin " tebessüm ederken "korkmanızı gerektirecek bir durum değil bu berk be..." Berk elini kaldırıp bey dememi istemediğini belli ederken "korkmamı gerektirmeyebilir ama bu benim her yaptığım davranışın bir nedeni olduğunu anlamanı sağlayabilir" gülümseyerek "zaten öyle "dedim. Berkte bu sefer gülümserken "o zaman bir anlaşma yapmamız gerekiyor selin." Merakla ona bakarken devam etti. "Senin filirlerin benim için çok değerli. Ve eminim başkaları içinde değerlidir bu nedenle senin fikirlerin yani sen.... " Lafı dolandırıp dururken "sadede varırmısınız artık "dedim. Berk derin bir nefes alarak devam etti." Bundan sonra benimsin." Şaşkınlıkla ona bakarken dedikleri karşısında ağzım açılmış ve ne kelimesi dudaklarımdan dökülmüştü. Şaşkınlığın verdiği etkiyle gülümserken "ciddimisiniz"dedim. berk dikleşerek ve oldukça ciddi bir yüz ifadesi ile "evet" dedi. Buna sevinsem mi karşımı çıksam diye düşünüp karşı çıkmayı seçerken berk hemen lafa atlayarak"hayır. Buna karşı çıkamazsın selin. "Diyerek konuyu kapatırken yinede susmamı engelleyecek bir şey değildi. "Ben bir mal veya bir eşya değilim berk. Ben senin değilim" Berk bana doğru dönüp ani hareketle beni kendine çekerek aramızdaki mesafeyi kapattı. Kalbim gümbür gümbür atarken nefes almayı unuttum adeta. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken berk ile aramda hiç bir mesafenin olmaması dudaklarımızın birbirine çok yakın olması kalbimi yerinden çıkacakmış gibi atmasına sebep oluyordu.  Dudaklarımız birbirine değecek diye Konuşmaya bile korkuyordum. Kendimi uzaklaştırmaya çalıştığımda becerememiş olmam daha da yakınlaşmamıza neden oldu. Berk kalbime ızdırap çektirmeye devam ederken aniden o beklenen şeyi yaptı. Beni öptü. Kalbim artık isyan ederken berk hunharca beni öpüyordu. Ellerimden destek aldığımda ondan uzaklaşırken başımı eğdim. Aptal şimdi onu yüzüne nasıl bakacaktım. Yüzümün kıpkırmızı kesildiğine emindim. Berkin kahkahasını duyarken bu benim daha da utanmama sebep oldu. Al işte şimdi değil kızarmak moraracaktım. Berk elini çeneme koyup kafamı kaldırırken "işte şimdi benimsin ufaklık. "Diyip yanağıma öpücük kondurmuş ve "benden bu kadar utanma ufaklık. Yüzün mosmor oldu." Diyerek yeniden kahkaha atmaya başlamıştı. Öfkeyle kolunu cimcirirken "benim rızam olmadan ilk öpücüğümü çalıyorsun beni bir eşya gibi sahipleniyorsun ve gelmiş hunharca gülüyormusun"dedim. Berk aniden duraksarken bana baktı. Benim aksime sakin bir şekilde " evet ufaklık. Seni sahiplendim çünkü seni seviyorum. Evet senin rızan olmadan öptüm ve pişman değilim" duyduklarım karşısında ikinci bir şok yaşarken beni sevidiğini söylemesi beni mutlu etmişti. En azından sevdiğini kabullenmişti. Duygularından her zaman olduğu gibi kaçmak yerine sahip çıkmıştı. İşte şimdi olmuştu. Omuz silkerek "yine de mantıklı değil "diyip başımı cama çevirirken berk bu sefer nazik bir şekilde gülümseyerek " eveet ufaklık artık aramızda olan şeyi diğerleride öğrenebilir"diyerek ayağı kalkarken endişe ve utançla "hayır " dedim. Berk bana kaşlarını kaldırarak bakarken " senin fikrini sormadım ufaklık. Ben ilişkimi gizleyerek yaşamam. Senin benim olduğunu herkes bilicek ve anlayacak" şu ufaklık kelimesine takması sinirimi bozarken "tamam ama bana ufaklık demekten vazgeç"dedim. Berk omuz silkerek "hayır bu lakabı beğendim. Sana yakışıyor ufaklık"diyerek odadan çıktı. Ufaklıkmış sensin ufaklık diyerek arkasından bağırırken berk kapıdan kafasını uzatıp"seni duyuyorum UFAKLIK " diyerek kapımı kapatıp gitti. Allahım sanırım aşık oldum.  Ben bu çocuğa neden aşık oldum. Kendime gülüp dururken içeriye aslı girdi. Bana gözlerini kısarak bakarken " berk abi bu odadan çıktı ve nedense salak gibi sırıtıyordu. Yani söz konusu berk abi olunca merak ettim. Ne oldu aranızda" gülümserken "bilmiyorum yanii..... Sanırım biz onunla sevgili olduk " aslı çığlık atıp yanıma koşarak gelirken "ne demek sevgili oldunuz. Bundan benim nasıl haberim olmaz. Hemen anlat." Gülerek yaşananları anlatmaya başladım. Nede olsa berk herkes öğrenecek dedi. Aslı öğrense sıkıntı olmazdı.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin