SIRLAR

63. BÖLÜM

Yazar'dan devam

Sabah ilk ışıklarla kızlar ayakşanırken salonda toplandılar. Asya dün akşamki buğrayla kaçamağını düşünmeden edemiyordu. Buğra ona sürpriz yapacağını söylemişti. Kalbim çok hızlı atıyordu. Salona giren kızlara başını çevirirken kayla kendini koltuğa fırlattı. Ezgi yanına kurulurken selinde asyanın karşısına oturdu. Asya onlara heyecanını belli ederek "kızlar buğra akşam bana bir şey söyledi"dedi. Kayla koltukta dikleşirken ezgi "müstehcen değildir diye umuyorum  Bize söyleme kararı aldığına göre" asya utançla kızarırken selin ve kayla Kahkaha attı. "Ne alakası var"diyerek çemkirirken selin"ne söyledi söylede bilelim artık"dedi. Asya kendini toparlarken "bana sürpriz yapacakmış. Siz erkeklerin ağzını arasanıza çok merak ediyorum"kayla kaşlarını çatarken "sürpriz sürprizdir asya. Buğra ilk defa  romantiklik yapıcak onuda erkenden öğrenerek batırma"dedi. Ezgi ona hak verirken selin "aynen asya kayla haklı. Hem öğrenince ne yapacaksın bırak sürpriz sürpriz olarak kalsın"dedi. Asya dudaklarını büzerek haklı oldukları konusunda kendiyle hemfikir oldu. Ama içindeki merakı da bastıramıyordu. Suitin kapısı çalarken ezgi ben bakarım diyerek kapıya yöneldi. Beş dakika sonra içeri giren ezgi"kızlar erkekler kapıda. Hazırsak kahvaltıya inecekmişiz" kızların hepsi ayaklanırken kapıya doğru yol aldı. Kayla girayın yanına gidip elini tutarken berk selini kolunun altına aldı. İkisi önde ilerlerken ezgi en önde duran koşturarak ilerleyen kaana yetişmeye çalışıyordu. Kaan açken kendi değildi. Neyseki ezgi ona ayak uydurmayı başarmıştı. Yakında obez olacak diye korkuyordu asya. Kaan artık kendinden çok ezgiyi besliyordu çünkü. Asya Gülümseyerek buğranın kolunu altına girerken buğra saçlarını özlemle öptü. Buğra ilk defa hayatında bu kadar sevmişti bir kadını ve onu kaybetmekten de çok korkuyordu. O yanında yokken her saniye onu özlüyordu. Buğra bile bazen asyaya karşı hissettiği şeyleri  şaşırıyordu. Nasıl oldu da bu kadar değiştim demeden edemiyordu. İkisi koridorda ilerleyip asansöre bindiler. Asya buğranın kolunun altından çıkmış aynada kendine çeki düzen veriyordu. Buğraysa onu aşkla seyrediyordu. Asansör aşağı doğru inerken bir katta durmuş ve  içeriye iki tane oldukça açık giyinimli kızlar binmişti. Asya direk gardını alıp buğranın yanına gidecekti ki kızlardan bir tanesi dar olan asansörde asyanın önüne geçmişti. Asya sinirle gözlerini kaparken kendi içinden üçe kadar saydı. Buğra bu sırada olayı fark etmiş ve asyanın önünde duran buğrayı süzen kızı nazikçe ittirniş yanına asyayı çekmişti. Asya kendinin çekilmesiyle gözlerini aralarken Buğra onu yeniden kolunun altına aldı. Asya'nın yolunu kesen kız kıskanç gözlerle buğrayı süzerken asya kendini tutamayıp kıza dil çıkardı. Kıskançlık ne başa bela bir şeydi ki ajan kızı bile çileden çıkarmıştı. Kız asyanın ona inat yaptığı dil çıkarmasını görünce sinirle "ne yapıyorsun sen"demişti. Asya kaşlarını havalandırırken "kim be yapıyor. Ben mi!!" Kız etrafı süzerken "senden başka biri dil çıkartıyormu "dedi. Buğra gülmemek için kendini zorlarken asyayı kendine daha çok çekmiş ve kulağına "sakin ol"demişti. Biliyordu Buğra kız biraz daha zorlarsa asyanın ona saldıracağını. Asya sinirle nefes alırken kısmış olduğu gözleriyle kızı süzmüş daha sonra onu umurdamadan buğraya dönerek ona sarılmıştı. Bu o kıza snispeten yapılı bir şey değildi. Asya biraz daha o kıza baksaydı yamuk olan sıfatını Daha da yamultacaktı. Kendini sakinleştirmek ti sadece amacı ama bu bile kızı sinir etmeye yetmişti. Asansörün kapısı sonunda açılırken buğra asyanın elini tutarak asansörden uzaklaştırdı. İkisi restauranta girerken asya kızları aradı. Sonunda kızları masada görürken oraya doğru ilerledi. Buğra asyaya "ben ikimize tabak hazırlayıp geliyorum. Sen git otur"dedi. Asya gülümseyerek teşekkür etmiş ve kızların yanına oturmuştu. Kızlara dönerek direk bütün olayları anlatmıştı. O sırada yemek sırasında asyayı sinir eden kızları gördü. Asyayla konuşan değil de yanına duran kızın berke sulandığını gördü. Asya sinirle gülümserken bunu seline nasıl anlatacağını bilemediği için direk konuya girdi. "Asansörde iki kız vardı demiştim ya biri şuanda berk sulanıyor"dedi. Selin ani ve öfkeli bir şekilde başını sıraya çevirirken gözleri berki buldu. Berk başını kıza çevirmiş ve bir şeyler söylüyordu. Selin derin nefes alıp vermeye başlarken "biri beni sakinleştirsin yoksa olay çıkacak"dedi. Ezgi selinin yanında olduğundan elini tutmuş ve "berk böyle bir durumda sana asla belli etmeden lafı sokar. Senin ondan ne eksiğin var. Sakin ol tatlım"dedi. Selin ezgiye dönerken "çok mantıklı. tamam... tamam Sakinim. Asla belli etmeyeceğim" dedi. berk masaya doğru ilerlerken selin bana dönmüş ve "ya şu erkek bana dik bir şekilde bakıyor. Bir baksana"demişti. Asyanın  Gözleri şaşkınlıkla açılırken bu kadar da selinin şeytan çıkacağını tahmin edememişti. Asya sinsice gülümseyerek"ah evet o mu. Bende fark ettim. Sana çok dik bakıyor" aslında asya yalan söylemiyordu. Erkek gerçekten çok dik bir şekilde seline bakıyordu. Allahtan bu durum benim başıma gelmedi diyerek şükretti  asya yoksa buğrayı kim zaptedebilirdi. Berk masaya otururken öfkeli olduğunu belli eden yüz ifadesini gizlemeden ki bu kızları oldukça şaşırtmıştı "şu anda erkek ölüm fermanı nı imzaladı sevgilim. Sen rahatsız olma ben hallederim"dedi. Kızlar bu durumda gülmemek için dudaklarını dişlerken selin buna gerek duymadan sırıtmış ve "benim kuşkum yoktu zaten sevgilim. "Dedi. Olaya sonradan  dahil olan giray masaya otururken o da etrafı kolaçan etmişti. Kayla ona neden etrafa bu kadar baktın diyerek sitem ederken Giray "sana da bakan varmı diye bakıyorum sevgilim"dedi. Kayla gülümseyerek ona sarılırken "sen yanımdayken bana kimse bakmaya cesaret edemez"dedi. Ezgi bir anda araya girerek kaanı göstererek"kaan ne bu hal. Bütün yiyeceği getirseydin. " Masaya yiyecekleri bırakırken"hiç sorma sütlü çikolatam. Bir erkekle kavga ettim. Neymiş çok almışım. Belki ben doymuyorum ona ne. Kendini az daha öldürtecekti bok beyinli" sinirle masaya otururken berk "adam haklı kaan. Bunu bitirecekmisin"dedi. Kaan alayla berke bakarken "evet hem aynı zamanda bu sadece benim için değilki bunu ezgiyle beraber yiyeceğiz" ezgi korkuyla yiyeceklere bakarken"ben bunları yersem bu kapıdan bir daha geçemeyebilirim"dedi. Herkes gülerken kaan "ben senin o haline bile razıyım çikolatam sen yeterki ye"dedi. Buğrada aralarına katılırken elindeki ikinci tabağı asyanın önüne bıraktı. Asya oldukça net hazırlanmış tabağına gururla bakarken teşekkür etti. Ezgi buğranın asya için hazırladığı tabağı gösterirken "ben de ancak bu kadar yiyebilirim kaan"dedi. Kaan omuzlarını silkerken "sen yiyebildiğin kadar ye sütlü çikolatam. Gerisini ben hallederim"dedi. Hepsi beraber kahvaltı etmeye başlarken kaan her zamanki haliyle tıkınmaya başladı.